Connect with us

Rulmanlar

NSK Molded-Oil rulmanlar gıda tesislerinde uzun ömür sunuyor

Published

on

Gıda endüstrisinde, hijyen konusunda sıkı sektör gereksinimleri önemli olduğundan, kapsamlı temizleme düzenleri olağandır. Fakat, bu uygulamalar üretim hattı bileşenlerine, özellikle hassas makinelerde hareketi sağlayan rulmanlara, ekipmana ve sistemlere zararlı olabilirler.

Burada, sıcak buharla spreyleme, yüksek basınçlı su jetleri veya oldukça güçlü temizleme malzemeleri başlıca iki probleme neden olabilirler: Rulmanlara yabancı maddelerin girmesi ve yağın rulmanlardan yıkanarak çıkarılması. Bu nedenlerle NSK, zorlu gıda endüstrisi ortamlarında uzun çalışma ömrü ortaya koymak için amaca uygun tasarlanmış kapsamlı bir Molded-Oil rulman serisi sunuyor.

Molded-Oil rulmanların içindeki yağ emdirilmiş poliolefin reçine olarak adlandırılan bir sabit taşıyıcı ortam içinde dayanıklı bir şekilde birleşmiştir. Bu tür yağ, buhar veya sıvılar ile yıkanamaz ve kirlerin rulmana girmesini önler. Üstelik, taşıyıcı, yağı yavaşça serbest bırakırken, yeterli yağlanma uzun çalışma süreleri boyunca sağlanır.

Sabit bilyalı rulmanlar, oynak makaralı rulmanlar ve konik makaralı rulmanlar dahil, çeşitli ürün serilerinde ve yataklı rulman üniteleri gibi özel şekillerde oldukça geniş Molded-Oil rulman çeşitleri mevcuttur. Ayrıca yelpazede, paslanmaz çelikten yapılan Molded-Oil rulmanlar da bulunmaktadır.

Bu gelişmiş ürünler, birçok makine ve sistem üreticisinin Molded-Oil rulmanları orijinal ekipmanın bir parçası olarak kurduğu oldukça geniş gıda endüstrisi uygulamaları için uygundur. Bununla birlikte, donanım yenileme uygulamaları için de uygundurlar.

Tipik bir örnek olarak, bir İngiliz gıda üreticisinin yedi taşıma sistemindeki standart sabit bilyalı rulmanlarının ömrünün 4 ay sürdüğü uygulama verilebilir. Sebep, masraflı bakım işiyle ve taşıma bantlarına zararla sonuçlanan günlük yıkama sırasında rulmanların içine su girmesiydi. Her arıza olduğu zamanda, şirket verimlilikte kayda değer bir azalma oluşturan 24 saatlik bir aksama süresine dayanmak zorundaydı.

Rulmanları inceledikten sonra NSK, Molded-Oil yağlama ve iki tarafta da DU keçe ile paslanmaz çelik rulmanlar kullanmayı önerdi. Sonradan, rulman alakalı bakım masrafı (aksama süresi dahil) yıllık €52.000’den daha fazla azalırken rulman çalışma ömrü üç katına yani 12 aya çıktı.

Hikâye şirketin gıda taşıyıcısında hizmet sunan kayış gergisinde her dört haftada arızaların deneyimlendiği bir donmuş pizza üreticisinde de benzer. Üretim hattının su ile düzenli temizlenmesi korozyona sebep olmuştu. Üstelik, gres yağı rulmanlardan yıkanmıştı ve keçeler zarar görmüştü. NSK uygulamayı inceledi ve yine paslanmaz çelikten yapılmış Molded-Oil rulmanların kullanımını önerdi. Önemli ölçüde uzatılan çalışma ömrü ve yıllık yaklaşık olarak €15.700 masraf tasarruf ile sonuçlandı.

Başka bir yerde, büyük bir fırında, kek kesici makinenin içindeki kayış kasnaklarının rulmanları sürekli olarak arızalanıyordu. Her yıl, her 4-6 haftada yaşanan arızalar sebebiyle yaklaşık olarak 20 rulman takımı değiştirilmek zorunda kalıyordu. NSK tarafından analizden sonra, başlıca sebebin rulmanlara giren su ve toz olduğu ortaya çıktı. NSK bu sebeple Molded-Oil rulmanlar ile değiştirmeyi önerdi. Bir test yapıldı ve rulmanların çalışma ömürleri 26 haftaya kadar arttı. Bu, kullanıcının bakım ve aksama süresinde yıllık €9.400 tasarruf etmesini sağlarken, üretim hattının verimliliğini gözle görülür biçimde artırdı.

Son örnekte, sebze işleyen bir şirket, üretimde organik atığı mayalandırmak ve ortaya çıkan metanı kendi tüketimi için elektriğe ve sıcaklığa çevirmek amacı ile bir biyogaz tesisi kurdu. Ancak, mayalama aşamasından önce işlenmemiş ve mayalanmayan materyali ayıran döner elekte problemler ortaya çıktı. Döner eleğin rulmanlarında tekrarlayan arızalar meydana geliyordu ve biyogaz tesisinin genel çalışmasını bozuyordu. Ortalama her altı haftada, temaslı keçeli sabit bilyalı rulmanlar değiştirilmek zorunda kalınıyordu. Her döner mil, iki rulmana sahip ve her döner elek başına iki döner mil var. Değiştirme zamanı her biri için bir saatti.

NSK’dan uzmanlar, arızaların rulman yuvarlanma yoluna giren kirlilikten kaynaklandığını buldular. Müşteri çok daha az değişime yol açan bir hareket olarak NSK’nın, iki tarafında DU keçeli, paslanmaz çelikten yapılan Molded-Oil sabit bilyalı rulmanları kurma tavsiyesini izledi.

Bu yine NSK’nın temel kurallarından birini doğruluyor: Ortamın nem ve toz ile kirlendiği uygulamalarda, paslanmaz çelikten Molded-Oil rulmanların hizmet ömrü geleneksel gres yağlı rulmanlarınkinin iki katından daha fazla.

Türkiye'nin alanında en özel yayınlarına sahip MONETA 'nın sektörel dergi ve portallarının dijital platformlarda yönetimi katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık alanında içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Continue Reading

Bakım-Onarım

Bakım stratejileri

Published

on

By

[voiserPlayer]

Makine ve ekipmanların verimli ömrünü arttırmanın yolu düzenli takiple sağlanır. Bunun için çağa uygun tutum sergileyen işletmelerdeki stratejilerin neler olduğu ve doğru yöntemleri hakkında bilgi edinebilirsiniz.

1.Arızaya dayalı bakım

Arızaya dayalı veya reaktif bakım, aynı zamanda arızadan arızaya bakım olarak da bilinir ve pasif bir strateji olarak kabul edilir. Bu bakım biçiminde, bir sistem bileşeni ancak gerçekten arızalandığında değiştirilir veya onarılır. Sistem çalışırken makinenin durumu hakkında hiçbir bilgi toplanmaz veya değerlendirilmez. Bu yaklaşımdaki sorun, hasarın boyutunun ve gerekli onarım süresinin tahmin edilememesidir. Bu yaklaşımın avantajları; düzgün çalışma sırasında herhangi bir maliyete katlanılmaması ve makinenin tam aşınma rezervinin kullanılmasıdır.

Arızaya dayalı bakım, üretim için kritik olmayan, değiştirilmesi kolay ve pahalı hasarlara yol açmayan makineler veya bileşenler için uygundur.

Biliyor musun?

Makinelerin ve makine elemanlarının gerçek hizmet ömrü genellikle tahmin edilen ömründen daha kısadır. Balanssızlık ve hatalı hizalama (%60), rulman hasarı (%20) ve yapısal sorunlar, montaj sorunları ve rezonans (%20) gibi diğer katkıda bulunan faktörler, beklenmeyen sistem arızalarına ve üretim kesintilerine yol açabilecek en yaygın nedenlerdir. Durum izleme ile makine duruş süreleri önemli ölçüde azaltılabilir.

Önemli olan…

Burada önemli olan birimin değeri değil, birimin sistemdeki kritikliği ve kullanımıdır.

Örnek vaka 1:

Bir pompanın maliyeti 5.000 €’dur. Her yıl tekrar tekrar beklenmedik şekilde arızalanır; ancak üretim için kritik değildir, ihtiyaç fazlası veya stokta olabilir. Onarımı zaman açısından kritik değildir ve/veya değiştirilmesi kolaydır.

-> Durum izleme cihazı kullanımı zorunlu değildir.

Örnek vaka 2:

Bir pompanın maliyeti 5.000 €’dur. Yılda iki kez plansız olarak bozulur. Üretim için kritik öneme sahiptir ve üretim kaybı, pompanın maliyetini birçok kez aşmaktadır. Veya değiştirme işlemi son derece zordur ve onarımın önceden planlanması gerekir, o zaman geçerlidir.

-> Durum izleme cihazı kullanılmalıdır.

2.Önleyici bakım

Önleyici bakım durumunda, bir makine veya sistemin belirli zaman aralıklarında belirli bakım harcamaları gerektirdiği varsayılır. Zaman aralıklarının tanımı, sistemin ortalama çalışma ömrüne ve ampirik değerlere dayanmaktadır. Bu bakım stratejisindeki zaman aralıkları sabit olduğundan, mevcut üretim operasyonlarına veya arıza süresi planlamasına hedefli bir şekilde entegre edilebilirler. Ancak, sistemin gerçek durumuyla gerektiği kadar bağlantı halinde değildir. Bu nedenle, bakım önlemlerinin zamanından önce uygulanmasına ve böylece kaynakların gereksiz kullanımına sebebiyet verebilir.

Önleyici bakım, genellikle bakım planında tanımlandığı gibi garanti hükümleri tarafından belirlenir. Garanti sona erdiğinde, uygun bir görüntüleme stratejisi düşünülebilir. Çoğu örnekte, kestirimci bakıma veya duruma dayalı bakıma geçiş yapılır.

3.Duruma dayalı bakım

Duruma dayalı bakımla makine ve sistemlere arıza veya süre bazında değil, bileşenlerin yerleşik durumuna göre servis yapılır. Bu strateji ile bir sistem veya makinenin fiili durumuna uygun olarak bakım ve onarım çalışmalarını yürütmek için durum izleme kullanılır. Sistemin mevcut durumunu belirlemek için farklı yöntemler hem izolasyonda hem de kombinasyon halinde kullanılabilir. Durum izlemenin sonucu çeşitli parametreler dikkate alınarak hedeflenen bakım önlemlerinin planlanmasına dahil edilir. İzlenen makinenin verimliliği artırılır ve arıza süresi maliyetlerinde genel bir azalma sağlanır.

Duruma dayalı bakım, yüksek derecede doğruluğun gerekli olduğu proses açısından kritik sistemler için uygundur. Kural olarak; izleme sistemlerinin maliyeti, dolaylı hasarın ilk oluşumunu önleyerek zaten dengelenir.

4.Kestirimci bakım

Kestirimci bakım giderek daha önemli hale geliyor. Bir sistemin mevcut durumu, yalnızca bir hata analizi veya nedensel araştırma yoluyla değerlendirilmez, aynı zamanda eşlik eden önlemlerin yardımıyla optimize edilir. Bu uygulama, uzun vadede gelecekteki bir arıza olasılığını daha da azaltmak için tasarlanmıştır. Kullanılan önlemler, makine geçmişinin bir analizini, doğal frekansları veya faz ilişkilerini belirlemek için özel ölçümleri ve ayrıca hassas dengeleme ve hizalama şeklinde çalışma koşulundaki iyileştirmeleri içerebilir.

Kestirimci bakım, son derece hassas süreçlerin gerçekleştiği süreç açısından kritik ve sistemler için uygundur. Duruma dayalı bakımdan elde edilen bulgulara dayanır bu sayede önlemleri ve maliyetleri optimize eder. 

İşletmelerde güncel olarak tercih edilen durum izleme yöntemlerine örnekler :

Çalışan bir makinenin durumunu kaydetmek için çeşitli tahribatsız yöntemler mevcuttur. Bunlar titreşim analizi, yağlayıcı analizi, termografi ve endoskopi olarak sıralanabilir. 

1.Vibrasyon (titreşim) analizi

Titreşim tabanlı makine izleme, makine sorunlarının nedenini erken bir aşamada belirlemek için güvenilir bir araçtır. Bu görüntüleme yöntemi, titreşim davranışındaki artıştan dolayı makine durumundaki bir bozulmayı erkenden tespit edebilir. Sıklıkla tespit edilen hata kaynakları arasında dengesizlik, yanlış hizalamalar, rulman hasarları ve bağlantı kusurları yer alır. Bu ölçüm yöntemi ile uygulamaya bağlı olarak birkaç aylık ön uyarı süreleri elde edilebilir. Bu durum izleme yöntemi, sistemlerin ve makinelerin çalışmasında önemli ölçüde maliyet tasarrufu fırsatları sunar.

Titreşim analizi başlangıçta, işitme, hissetme ve görme gibi ‘insan duyusal işlevleri’ni kullanarak anormallikleri tespit eden makine operatörlerinin gözlemleriyle başladı.

Titreşim analizi neye dayanır?

Basitçe söylemek gerekirse, değişen kuvvetler ve güç aktarım süreçleri. Makineyi etkileyen kuvvetler değişirse makinenin titreşim davranışı da değişecektir. Sabit çalışma parametreleriyle artan titreşim seviyesi, makine durumunda bir bozulma olduğunu gösterir.

Titreşim analizi, özellikle döner ekipmanların izlenmesi, dişli kutuları ve rulman yataklarındaki hasarın erken tespiti için uygundur.

2.Yağlayıcı analizi

Yağlayıcı analizi ile yağlayıcı doğrudan makine içerisinde sensörler vasıtasıyla izlenebilir veya numune alınarak laboratuvarda incelenebilir. Çoğu durumda viskozite, su içeriği, kirlilik ve yaşlanma incelenir. Yağlama yağının katı ve sıvı kontaminasyon için çevrimdışı izlenmesinde, düzenli aralıklarla numuneler alınır ve incelenir. Yağın makinedeki sensörler tarafından çevrimiçi olarak izlenmesi, ya ana yağ akışında ya da dallanmış bir yan akışta gerçekleşebilir. Yağlama yağına ek olarak, yağlama gresinin durumunu izlemek de mümkündür. Bu gibi durumlarda, genellikle çevrimdışı izleme kullanılır. Doğrudan yağlama gresinde bulunan sensörler, çevrimiçi izleme için de mevcuttur. Duruma dayalı yeniden yağlama, otomatik yağlayıcılarla birlikte de sağlanabilir.

Yağlayıcı analizi, birden fazla sektördeki tüm yağ ve gresle çalışan bileşenler için uygundur.

3.Termografi

Termografi ile hasar nedeniyle oluşan ısı kaynakları hem mekanik hem de elektriksel olarak belirlenebilir ve görüntülenebilir. Bu teknolojinin istisnai özelliği, sadece sistem durumunun mekanik yönünü hedeflememesi, aynı zamanda elektrik alanında da uygulanmasıdır. Termografinin en büyük avantajı, çalışma sırasında yüzey sıcaklıklarının hızlı ve temassız olarak kaydedilmesidir. Paralel olarak üretilen bir fotoğraf kullanılarak, bir sistem veya makine parçasının sıcaklık eğrileri sahada atanabilir ve gerçek durum olarak belgelenebilir. Ayrıca, motorların, pompaların veya fanların hatalı hizalanması sıklıkla devreye alma sırasında tespit edilebilir.

Termografi, süreçlerin termal izlenmesinde, dişli aşınma modellerinin analizinde veya elektrik alanında (güç hatları, şalter dolapları) sıklıkla kullanılır.

4.Endoskopi

Bir görüntüleme yöntemi olarak endoskopi, makineyi sökmek için zaman alan bir işlem gerektirmeden, rulmanlar ve dişliler gibi bileşenlerin durumu hakkında anında sonuçlar çıkarılmasına olanak tanır. Mevcut durum net bir şekilde belirlenebilir ve bir video veya görüntüde belgelenebilir. Örneğin performans veya hız düşürme gibi işletim parametreleri veya bakım önlemleri mevcut duruma uyarlanırsa, daha fazla hasar yayılması geciktirilebilir.

Endoskopi, dişli kutuları gibi sıvı yağ ile yağlanan sistemler ve makineler için özellikle uygundur.

Continue Reading

Rulmanlar

Geleceğin mobilitesine odaklanan Schaeffler, Kysuce’de yeni geliştirme merkezi açtı

Published

on

By

20 Ar-Ge merkezinden oluşan küresel ağıyla mobilitenin geleceği için inovasyon yeteneğini güçlendirmeye devam eden Schaeffler, son teknoloji geliştirme merkeziyle yeni test ve laboratuvar kapasitesine 20 milyon euroluk yatırım yaptı.

Gelişmiş mobilite çözümlerine yönelik küresel geliştirme faaliyetlerini genişleten Schaeffler, bunun bir parçası olarak Slovakya’nın Kysuce kentinde son teknoloji ürünü yeni bir geliştirme merkezi açtı. Merkez, otomatik sürüş gibi uygulamalar için şasi sistemlerinin yanı sıra elektromobilite için ürünler ve bileşenler geliştiriyor. Otomotiv ve endüstriyel tedarik alanında küresel bir lider olan firma, Kysuce’deki mevcut test tesisini yeni laboratuvar, test ekipmanı ve test istasyonları ekleyerek genişletiyor. Yeni geliştirme merkezi ve test tesisi yükseltmesi, Schaeffler için yaklaşık 20 milyon euroluk bir yatırımı temsil ediyor. 

Firmanın yeni merkeziyle ilgili konuşan Schaeffler AG Otomotiv Teknolojileri CEO’su Matthias Zink, “İnovasyon yeteneği şirketimizin başarısı için hiç bu kadar kritik olmamıştı. Gelecek odaklı bir teknoloji şirketi olarak Schaeffler, bu nedenle Kysuce’de ve dünya genelinde araştırma ve geliştirmeye büyük yatırımlar yapıyor” diyor.

Schaeffler’in Kysuce tesislerinde 350’den fazlası geliştirme çalışanı olmak üzere 20 ülkeden yaklaşık 4.300 kişi çalışıyor. Şirket, 2025 yılına kadar mobilite alanında 500 kadar geliştiricinin burada çalışmasını hedefliyor. Bunu başarmak için Schaeffler, özellikle hibrit modüller ve elektrik gibi kısmen ve tamamen elektrikli tahrik teknolojilerine odaklanarak bölgede bir dizi yeni pozisyon oluşturuyor. 

Bölgenin önemine dikkat çeken Schaeffler’in Kysuce’deki kampüsünden sorumlu Genel Müdür Milan Jurky “Kysuce bölgesi, Schaeffler için ideal bir yapıda. Bu, ilgili teknolojik uzmanlığa sahip birinci sınıf üniversitelerden ve araştırma kurumlarından yararlandığımız ve Slovakya’nın en iyi ve en parlak geliştirme uzmanlarına erişebildiğimiz anlamına geliyor” diye konuşuyor.

Futbol sahası büyüklüğündeki alanda, yarının mobilitesi için yenilikler

Yaklaşık 8.000 metrekarelik bir alana inşa edilen yeni tesis; 4.000 metrekarelik 4 katlı geliştirme merkezi ile test istasyonları ve ekipman için ayrılan 4.000 metrekarelik alandan oluşuyor. İnşaat çalışmaları 2021’in sonunda başlayan yeni geliştirme merkezi binasına, bir buçuk yıl sonra ilk çalışanlar taşınıyor. Ultra modern ofis ekipmanları, özel iletişim ve iş birliği alanları ve ‘çekim noktaları’yla yeni işe yönelik olan binanın tüm tasarımı ve donanımı, çalışanların ağ oluşturabilmesi ve fikirlerini paylaşabilmesine imkan tanıyor. Binanın donanımıyla ilgili Milan Jurky, “Günümüzün artan esnek ve dijital iş birliği ihtiyacına yanıt veriyoruz. Çalışanlarımıza geleceğe uygun çalışma alanları sunuyoruz” diyor.

Yeni merkez, yeni ürünler ve müşteriye özel çözümler için çok çeşitli geliştirme faaliyetlerini karşılıyor. Bu faaliyetler arasında sistem ve yazılım geliştirme, simülasyon ve test, donanım tasarımı ve mekanik ürün tasarımı yer alıyor. Geliştirme merkezinin uzmanları ayrıca, otomotiv endüstrisinden uluslararası müşteriler için kapsamlı bir dizi proje yönetimi faaliyeti yürütüyor. Bitişik fabrika salonlarında Schaeffler, motor ve şanzıman sistemlerini, çok çeşitli rulmanları, aktüatör sistemlerini, elektrikli akslar ve hibrit tahrikler için bileşenleri ve elektromekanik aktif rulo kontrol sistemleri gibi şasi aktüatörlerini bir araya getiriyor. Tüm bunlarda şirket, geliştirme ve üretim faaliyetlerinin tek bir yerde sıkı bir şekilde entegre edilmesinden faydalanıyor.

Kysuce: Güçlü bir küresel kalkınma ağının parçası

Kysuce’deki yeni geliştirme merkezi, dünya çapında 20 araştırma ve geliştirme konumunda yaklaşık 8.000 çalışandan oluşan güçlü bir küresel ağın parçasını oluşturuyor. Modern güç aktarma organları ve mobilite çözümleri geliştirme merkezleri arasında; Wooster ve Troy (ABD), Puebla (Meksika), Bühl ve Herzogenaurach (Almanya), Szombathely (Macaristan), Svitavy (Çek Cumhuriyeti), Pune (Hindistan), Seul (Güney Kore), Yokohama (Japonya) ve Taicang ile Changsha (Çin) bulunuyor. “Geliştirme konumlarımızın yarısından fazlasında, dünya çapındaki müşterilerimiz için geleceğe hazır elektrikli güç aktarma organları ve mobilite çözümleri ile yenilikçi şasi çözümleri üzerinde çalışıyoruz” diyen Schaeffler’in E-Mobilite Başkanı Dr. Jochen Schröder, “Stratejimiz, farklı yerel uzmanlık ve sorumluluklarla donanmış küresel bir kalkınma ağına sa hip olmak etrafında dönüyor. Bu küresel yapı aynı zamanda, müşterilerimize her zaman yakın olduğumuz ve yerel ihtiyaç ile gereksinimlere hızlı bir şekilde yanıt verebileceğimiz anlamına geliyor” açıklamasında bulunuyor.

[voiserPlayer]

Continue Reading

Trendler

Güç Aktarım Sistemleri - Redüktörler, Rulmanlar, Motorlar, Sürücüler sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et