Ülkemizdeki yerli üretimin en iyi örneklerinden biri olan AEMOT, Türkiye’de üretilmeyen katma değerli motor ve generatörleri üreterek adından sıkça söz ettiriyor. Çözümleriyle WIN Eurasia 2024’te yer alan firma; elektrikli araçlara sunduğu %100 yerli e-mobilite çözümleri, rüzgar enerjisi ve hidroelektrik santraller için yerlileştirdiği generatörleri, pitch ve yaw motorları ve bunların yanı sıra, ihracata başladığı orta gerilim motorlarıyla (1000 V +…) fuarın ilgi odaklarından biri oluyor. Global araç üreticilerine prototipler üreten Aemot’un sıradaki hedefi ise, seri üretim yatırımını gerçekleştirmek.
WIN Eurasia 2024’te röportaj gerçekleştirdiğimiz AEMOT Genel Müdürü Sami Akdoğan, firmanın çözümlerini ve Türkiye’nin elektrikli motorlardaki potansiyelini dergimize değerlendiriyor: “Türkiye’nin elektrikli araç motorunda Avrupa’nın üssü olma vizyonuna sahip olması gerekiyor. Potansiyele sahibiz ve bu alanda Avrupa’nın üssü olacağız. Avrupa’nın üssü olmak için bu girişimi birçok firmayla gerçekleştirmemiz; ülke olarak bu treni kaçırmamak için de artık bunu bir an önce yapmamız gerekiyor.”
AEMOT’u tanıtarak, fuarda sergilediğiniz e-mobilite çözümlerinizden bahsedebilir misiniz?
1983 yılında Siemens tarafından kurulan bir motor fabrikası olan AEMOT’u, 2015 yılında Altuntaş Grup’un satın almasıyla motor ve generator üzerine yatırım yapan, Türkiye’de üretilmeyen katma değerli dediğimiz daha teknolojik motor ve generatörleri üreten %100 yerli bir firma olarak tanıtabiliriz.
Ülkemizde yerli üretimin en güzel örneklerinden biri olarak gösterilebilecek AEMOT olarak, katıldığımız WIN EURASIA Fuarı’nda çözümlerimizi sergiliyoruz. Bunlardan birini de e-mobilite çözümlerimiz oluşturuyor. AEMOT olarak, bu alana motor ve güç aktarım sistemlerinde çözümler sunuyoruz. Fuarda sergilediğimiz sistem L7, yani 15 kW’a kadar olan elektrikli araç sınıfı için geliştirdiğimiz bir çözümden oluşuyor. Sergilediğimiz bu sistemde motoru AEMOT olarak biz tasarladık ve ürettik. Şanzıman kısmını yerli bir firma olan MERG Mühendislik tasarladı, AEMOT olarak biz ürettik. Sistemdeki motor sürücüsünü ise, yine yerli bir firma olan Pointek üretti. Fuarda da komple sunduğumuz bu sistem çözümünü sergiliyoruz.
Bugün elektrikli araçlar sadece bir trend olmak çıktı; ülkemiz ise artık araç motoru üretebiliyor, hatta bu üretimi iyi bir teknoloji ile gerçekleştiriyor. AEMOT olarak bizler de bu üretim teknolojisine ve know-how’a sahibiz.
Türkiye’nin elektrikli motorlardaki potansiyeli nedir?
Türkiye’nin bu alandaki potansiyeli çok yüksek. Bugün elektrikli araçlardaki motor kısmında Çin öne çıkıyor. Avrupa’da büyük araç üreticileri bu motorun bir kısmını kendi içlerinde yapsalar da bir kısmını Çin’den alıyorlar. Yaklaşık 85 milyar dolarlık bu pazardan Türkiye’nin pay alması gerekiyor. Türkiye’nin de motor teknoloji üretimi oldukça iyi seviyelere yükseldi; bugün bizim ne Avrupalı ne de Çinli üreticilerden hiçbir farkımız yok. Bu sebeple ülke olarak bu alandaki pazar payımızı artırmamız gerekiyor.
Türkiye’nin lokasyonuna, iş gücüne, mühendislik altyapısına baktığımız zaman, Çin’den çok çok daha iyi bir yerde olmamız gerekiyor. Çin’in elbette ölçek ekonomisi bakımından avantajı var; ancak Türkiye olarak biz de bunu Avrupa ile sağlayabiliriz. Türkiye’nin elektrikli araç motorunda Avrupa’nın üssü olma vizyonuna sahip olması gerekiyor. Potansiyele sahibiz ve bu alanda Avrupa’nın üssü olacağız.
Avrupa’nın üssü olmak için bu girişimi birçok firmayla gerçekleştirmemiz; ülke olarak bu treni kaçırmamak için de artık bunu bir an önce yapmamız gerekiyor.
AEMOT olarak bunun öncüsüyüz, sadece yaklaşık 5 yıldır bu know-how’a çalışıyor, global araç üreticilerine prototip yapıyoruz. Tabi bunların yatırımla seri üretime dönüşmesi gerekiyor.
Fuarda yenilenebilir enerji sektörüne sunduğunuz bir generatör de yer alıyor. Bu alana sunduğunuz çözümler hakkında bilgi verebilir misiniz?
WIN EURASIA’da sergilediğimiz generatör hidroelektrik santraller için sunduğumuz bir ürün; ancak rüzgar enerjisine sunduğumuz generatörün de üretim yapısı olarak benzediğini söyleyebilirim. %100 yerli olarak imal ettiğimiz bu genaratorün üretimine 2020 yılında başladık. Ülke olarak bu generatörleri üretebilecek teknolojiye sahibiz. Fuarda sergilediğimiz 2 MW 750 RPM 6300 V senkron generatörümüz saatte 2.000 kW enerji üreten bir ürün ve ihracat potansiyeli oldukça yüksek. Türkiye hidroelektrik santrallerinde kurulu güç olarak Avrupa’nın 1. sırasında yer alıyor; ancak ne yazık ki komponentlere baktığımız zaman ithal olduklarını görüyoruz. Firma olarak geç oldu demeden bu üretimleri Türkiye’de gerçekleştirmeye başladık.
AEMOT olarak, yenilenebilir enerjinin farklı alanlarında da çeşitli çözümler sunuyoruz. Rüzgar enerjisi sektörüne de sunduğumuz generatörümüz var. Bugün ASELSAN’ın tasarladığı ve AEMOT olarak bizim ürettiğimiz 4.7 MW’lık generatörümüz mevcut. AEMOT olarak, yine rüzgar enerjisi tarafında rüzgar kanat açısının ayarlanmasını sağlayan pitch ve yaw motorlarını yerlileştirdik. Bu da oldukça önemli bir proje çünkü bu ürünleri yeni bir teknolojiyle ürettik ve bu teknolojiden başka ürünler de çıkarabiliyoruz. YEKDEM tarifeleri bu konuda bize çok katkı sağladığı için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Enerji İşleri Genel Müdürlüğü’ne sizin aracılığınızla bir teşekkür de etmek istiyorum. Global firmaların Türkiye bu üretim için bizleri sıkıştırmaları YEKDEM tarifesi ile mümkün oldu. Oluşan bu teknoloji ile yeni ürünler de ortaya çıkacak.
AEMOT olarak, yine rüzgar ve hidroelektrik santrallerindeki generatörler üzerine bakım onarım merkezimiz var. Üretimdeki gücümüzü bu alanda da sergiliyor, aynı sıfır üretim mantığıyla bakım onarım yapıyoruz. Türkiye’deki hem yatırımcı hem de türbin üreticisi birçok global firmanın generatörlerine bakım onarım yapabiliyoruz.
Standınızda ebat olarak oldukça büyük bir motor daha sergiliyorsunuz. Bu ürününüz hakkında da bilgi alabilir miyiz?
Göz bebeklerimizden biri olarak nitelendirebileceğim ve boyut olarak da oldukça dikkat çeken bu ürün, orta gerilim motor olarak tabir ettiğimiz 1.000 V ve üzeri ürün grubunda MW seviyesinde yaptığımız bir üretim. Bu motorlar çimento, demir-çelik, kağıt fabrikaları gibi alanlarda ya da büyük sulama sistemlerinde kullanılıyor. Türkiye’nin her yıl yaklaşık 150-200 milyon dolar ithalatını oluşturan bu ürün grubunu, AEMOT olarak yerlileştirdik ve burada üretiyoruz. Türkiye’de daha önce üretilmeyen ürünleri üreterek ihracat gerçekleştirmek oldukça önemli bir konu. Firma olarak, bu motorumuzla da ihracat gerçekleştiriyoruz.
Bu ürünle alakalı yaklaşık 4 milyon euroluk bir test laboratuvarı yatırımı da gerçekleştirdik. Bu yatırımla birlikte artık bu motorları kendi fabrikamızda test edebiliyoruz. Fuarda sergilediğimiz bu ürünü ele aldığımızda 6.600 V bir motor ve yaklaşık 1.850 kW güce sahip, bu motorun verimini ve gücünü ancak bu laboratuvar yatırımıyla görebilirdik, biz de bu yatırımı gerçekleştirdik. Bu da hem ülkemiz hem de AEMOT için oldukça önemli. Artık sadece üretmemiz değil, daha çok üretmemiz gerekiyor.
AEMOT olarak, Vertical integration, yani dikey üretim dediğimiz bütün proseslerin bir fabrikada olduğu üretim şeklini benimsiyoruz. Üretim açısından çok büyük bir tehdit oluşturan Çin’e karşı ancak dikey üretimle mücadele edebileceğimize inanıyoruz.