Spor bahisleri pazarının en büyük kumar kuruluşu ve online casino Mostbet kapılarını Türkiye'den oyunculara açıyor. Çeşitli etkinlikler, yüksek oranlar, basit kayıt, çeşitli bonuslar, promosyonlar, ücretsiz bahisler ve bedava çevirmeler sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Kullanışlı mobil uygulamamız Mostbet bahislerini çevrimiçi izlemenize olanak sağlayacaktır.
Connect with us

Genel

Tanyel, “Tüm sektörlerin ihtiyaç duyduğu bir fuar”

Yayın Tarihi:

-

SelimTanyel
EYMAK Satış ve Pazarlama Müdürü Selim Tanyel, Eymak’ın kuruluşu, sektördeki durumu ve ROLLEXPO Fuarının sektör için faydaları hakkındaki yorumlarını dergimiz ile paylaştı.

“Kötü koşullara rağmen ihracat seviyemizi koruyabildik”

Yeryüzünde var olan ve hareketin olduğu tüm üretim yelpazesinin olmazsa olmazı “rulman” konusunda faaliyet gösteren Eymak, URB Group’un Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki tek yetkili distribütörü ve ithalatçısıdır. 1996 yılında başladığı rulman ithalatı ve ticaretine, 2000’li yılların başında özelleştirmesine ön ayak olduğu URB ile devam eden Eymak, bugün de grubun sahip olduğu 3 fabrikanın üretimini tüm yurt çapında, Ortadoğu ülkelerinde ve Kuzey Afrika pazarında dağıtımını sağlamaktadır. Ayrıca OEM müşterilerinden gelen talep doğrultusunda da URB Rulmanlarının yanı sıra, URB Sanayi kayışları, URB Rulman Gresi gibi yan ürünleri de pazara sunarak, ürün çeşitlendirmesine gitmiştir.

2012 yılı, 2011’in üzerine birçok sektörde ciddi kayıplar ve düşüşlerle geçti. Türkiye’nin ihracatını yaptığı pazarlara baktığımızda, 2012 yılının ciddi anlamda bu pazarlarda sıkıntı süreçler olduğunu görürüz. Avrupa ülkeleri, yaşadığı ekonomik durgunluk ile neredeyse resesyonun eşiğindedir. Bu nedenle de batılı ülkelerin hükümetlerinin aldığı ciddi ekonomik önlemler ya da Avrupa Birliği’nin ekonomik dayatmaları, istihdam ve üretimde daralmalara sebep olmuştur. Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin, 2012 yılında yaşadıkları Arap Baharı, Türk ekonomisine Arap Sonbaharı şeklinde yansımıştır. Libya, Mısır, Cezayir ve son olarak da Suriye’deki karışıklıklar, çatışmalar nedeniyle ihracatlar neredeyse sıfır noktasına gelmiştir. İran ise yaşadığı ambargonun üstüne, bir de uluslar arası bankacılık sisteminden çıkarılmış olması, yıl içinde yaşadığı devalüasyon ile ithalat yapamaz hale gelmiştir. Birçok Türk firması, sattığı malın bedelini alamamıştır. Diğerleri de bu tür tehlike ile karşılaşmamak için mal satmaktan çekinmektedirler. Dolayısı ile Türk üreticisi, dış pazarlara satışta zorlandığında, bunun yansıması olarak iç pazarda da sıkıntı oluşmaktadır.

Tüm bu etkiler nedeniyle, Türk üreticileri, üretim azaltılmasına gitmiştir. Dolayısı ile de üretimlerinde kullandıkları malzemelerin alımlarını da azaltmışlardır. Tüm bu etkiler nedeniyle, 2012 yılında biz sadece 5%’lik büyüme gerçekleştirebildik. OEM ve OES müşterilerimizle ticaretimizde toplam 12% düşüş yaşanırken, ana distribütörlerimizde yaklaşık olarak 10% artış yakalarken, ihracat seviyemizi koruyabildik.                                                                             

“Sahtecilikte mücadele bizim için çok önemli”

Eymak üretici bir firma olmadığından yatırımlarını son kullanıcılara yönelik olarak yapmayı planladık. Türkiye’de inanılmaz ölçüde marka sahteciliği diyebileceğimiz rulman ticareti bulunmaktadır. Neredeyse her iyi markanın taklitleri yapılarak, son kullanıcılara gitmekte ve kullanılmaktadır. Bu anlamda gerek son kullanıcıların, gerekse de marka güvenilirliğinin korunması için, geçmiş yıllarda başladığımız “Sahtecilikle Mücadele”mize devam edeceğiz. Ayrıca son kullanıcılara yönelik olarak 2013 yılında “rulman bakımı, montaj ve demontajı” konularını içeren eğitim ve seminerlerimize ağırlık vereceğiz. Bu tür eğitim faaliyetlerimiz, firmamızın en büyük yatırımıdır. Çünkü bu şekilde, sadece yanlış rulman takma-sökmeden kaynaklanan meblağ 200 milyon USD civarındadır. Bu meblağın azaltılması, ülkemizin cari açığının da aynı ölçüde azalması demektir. Bildiğiniz gibi Türkiye’de sadece iki tane rulman fabrikası vardır ve ikisinin de üretim yelpazesi çok benzerdir. İkisini topladığınızda yaklaşık olarak 150-200 Milyon USD’lik bir hacim ortaya çıkmaktadır. Oysaki Türkiye’nin rulman pazarı büyüklüğü, bu rakamın 4-5 katıdır. Rulman üretmenin güçlüklerini, biz URB Group fabrikalarının özelleştirilmeleri ve kuruluşları sırasında yakinen yaşadık. Çok kısa zamanda bu pazarı doyuracak kadar rulman üretmek mümkün değildir. Bu nedenle de rulmanları doğru şekilde stoklamak, doğru şekilde bakım tutumunu yapmak, rulmanın montajı sırasında doğru ekipman ve metotları kullanmak, rulmanın ömrünü ver performansını doğrudan etkilemektedir.

Yapılacak olan eğitim ve seminerlerle, son kullanıcıların, işletmede çalışan ustaların ve bakımcıların, kendi firmaları adına yapacakları her kuruş tasarrufun, ülkemizin yapacağı tasarruf olacağının bilincindeyiz. Bu nedenle de bu seminer programı bizim için çok önemli bir konudur. Tek isteğimiz, bu seminerlere katılımın olabildiğince yüksek olmasıdır.

İhracat serüveni, Eymak için çok uzun yıllara dayanmamaktadır. 2009 yılında sadece 100.000 USD ve 2010 yılında da 240.000 USD olan ihracatımız, 2011 yılında 2,8 milyon, 2012 yılında da 2,1 Milyon USD seviyelerine çıkmıştır. Ortadoğu’da yaşanan Arap baharı, 2012 satış bütçelerinde belirlediğimiz 5.000.000 USD ihracat rakamına ulaşmamıza engel olmuştur. Özellikle İran ve Suriye bu konuda ciddi sıkıntılar doğurmuştur. Bu sıkıntıların bazılarının aşılacağı ve rutin ticarete döneceği yolunda sinyaller olsa da, pazar çeşitliliğinin önemine paralel olarak, biz de yeni pazar araştırmalarına 2012 yılında başladık. 2013 yılında da bu yönde çalışmalarımıza hız vereceğiz. Özellikle Kuzey Afrika ve Orta Afrika ülkeleri ile Güney Amerika bizim için hedef pazarlar haline gelmiştir.

“Türkiye’deki rulman pazarının en büyük sorunu eğitim eksikliği”

Türkiye’deki rulman pazarının yaklaşık olarak 1 Milyar USD civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu pazarın neredeyse yarısına Avrupa menşeli markalar sahiptir. Dolayısı ile de bu markaların pastasının büyüklüğü ve lezzeti, çok iştah kabartıcıdır. Bu nedenle de kolay yoldan para kazanmanın cazibesine kapılan bir sürü kişi veya firma, farklı metotlar uygulayarak ya marka sahteciliğine gitmekte ya da paralel ithalat ile gri market yaratmaktadır. Bu tür rulmanlar, üreticilerin garanti kapsamı dışındadır.

Türkiye rulman pazarının en büyük sorunu eğitim eksikliğidir. Bir materyal düşünün ki her makinede, her dönen parçada kullanılmak zorunda. Sabah evimizden çıkıp, köşedeki markete ulaşıncaya kadar, neredeyse 200 farklı rulman kullanımı ile karşılaşıyoruz ve bu kullanımların içinde rulmanı doğrudan görmüyoruz. Hayatımızda bu kadar önemli yer tutan rulmanın adını dahi birçok insan bilmez. Diyelim ki onların bilmesine gerek de yok, peki ama üniversitelerimizin, Makine Mühendisliği fakültelerinde rulman konusu ne kadar yer tutuyor acaba? Geçtiğimiz günlerde öğrendim ki, 4 yıllık makine mühendisliğinde okuyan bir öğrenci, sadece bir dönem, o da çok kısıtlı olarak rulmanla ilgili ders görüyor. Mühendis arkadaşlarımızın çalıştıkları firmalarda, makine tasarımı yapan da var, teknik müdürlük olarak bakım tutum yapanı da. Bu konuda atılacak her adım, yapılacak her faaliyet, ülkemizin hayrınadır. Eğitimli kullanıcı, bilinçli tüketici olur. Bilinçli tüketici ise, ne istediğini, ne aldığını ve nasıl kullanacağını bilendir. Bu ilişkiler zinciri, ülkemizin ciddi tasarruf etmesine sebep olur.

Ayrıca devletin yerli üreticileri koruyan önlemlerine ek olarak, kaçakçılık konusunda da ciddi yaptırımları uygulaması iyi olacaktır. Özellikle Çin menşeli mallarda, menşe saptırma, farklı GTIP bildirimi ile gözetim ve vergiden kaçarak, haksız rekabet yaratılması üzerinde ciddiyetle durulması gereken konulardan birisidir.

Gelişen teknoloji, rulman üreticilerini de ürünlerini geliştirmeye, yenilemeye yönlendirmektedir. Leonardo Da Vinci’nin planladığı helikopter projesinde, sürtünmeyi azaltacak yöntem olarak tasarladığı ilk rulman fikrinden günümüze, sürekli çeşitlenen, yenilenen, gelişen rulman, gelişen teknolojinin doğuracağı ihtiyaçlar doğrultusunda kendisini yenileyecektir.

Asıl önemli nokta, geçmiş yıllarda yaşadığımız ve acılarını hala hissettiğimiz, ülkemizin dışa bağımlılığının azaltılması ve ortadan kaldırılmasıdır. Bu her alanda gerekli ve olması gerekendir. Siz, ülke olarak ihtiyaç duyduğunuz mala veya materyale her an ulaşabilmeli, yani kendi bünyenizde üretebilmelisiniz. Kıbrıs Barış Harekâtında ülkemize uygulanan ambargo nedeniyle, teker rulmanı kırılan savaş uçaklarımız, rulman değiştirilemediği için kullanılamaz olmuştur. Milyon dolarlık uçak, birkaç dolarlık rulman nedeniyle kullanılamamaktadır.

Yine benzer bir örnekle, bazı rulmanlar, yurt dışından ithal edilirken, yazılı belge ister üretici, falanca sektörde kullanılmayacağına dair. Eğer yerli üretim olabilse, bu konularda sıkıntı yaşanmaz.

Özetle devletin yerli üreticiyi, özellikle de kritik donanım statüsünde olan ürünleri üreten ya da üretmek için yatırım yapmayı planlayan “cesur yürekli” yatırımcıları desteklemesi gerekmektedir.

Bu desteğin, tüm nihai kullanıcılar tarafından da sürdürülmesi gereklidir. Çeşitli firmalarla yaptığımız görüşmelerde, hep aynı söylemi tekrarlıyoruz. Biz Eymak olarak, Türkiye’de üretilen ya da Türkiye’nin sahip olduğu markaların satışını yapıyoruz. Yani aldığınız her rulmanın parası, bu ülke topraklarında kalıyor, yeni yatırıma dönüşüyor. Bize sadece kalitemizi görmeniz için, deneme şansının verilmesidir. Sonuçta kazanacak olan bu ülkedir, bu millettir.

ROLLEXPO FUARI

“Rollexpo Fuarı, tüm sektörlerin ihtiyaç duyduğu bir fuar”

Bugüne kadar rulman pazarındaki oyuncular, çeşitli makine fuarlarına katılarak, ürünlerini, yeniliklerini, duyurularını yapma şansı yakaladılar. Ancak ilk kez kendi sektörlerine yönelik olarak bir fuar düzenlenmektedir. Ürüne yönelik fuarcılık konusunda önemli bir adım olan bu fuarın gerek katılımcılar, gerek düzenleyiciler için başarılı olmasını ve bu başarının paralelinde de devamlılığını diliyorum.

Selim TANYEL kimdir?

1969 yılında Bursa’da doğan Selim TANYEL, ilk ve orta öğrenimini Bursa Erkek Lisesi’nde tamamladıktan sonra, 1990 yılında Denizcilik Yüksek Okulu – Güverte bölümünden mezun oldu. Uzun yıllar Türk Deniz Ticaret filosunda zabitlik ve Uzak Yol Kaptanlığı görevlerinde bulundu. Eymak ailesine katılmadan önce TNT Int.Exp’de Bursa Bölge Satış Müdürlüğü ve Bozatlı Grup’ta da Proje Satış Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 2010 yılından itibaren Eymak Satış Müdürü olarak görev yapan Selim TANYEL, halen Ankara’da yaşıyor. Evli ve iki çocuk babası olan Tanyel, iyi derecede İngilizce biliyor.

 

Sorularınız ve ürün talepleriniz için bize yazın!

Makale veya haberde geçen ürünler hakkında bilgi almak ve talepte bulunmak için destek@uretimtek.com adresimize yazabilirsiniz.

 

Türkiye'nin alanında en özel yayınlarına sahip MONETA 'nın sektörel dergi ve portallarının dijital platformlarda yönetimi katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık alanında içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Genel

Weber Maschinenbau, Neugart redüktörleri ile gıda üretiminde öne çıkıyor

Yayın Tarihi:

-

Yazar:

Neugart reduktorleri 2023 10 18 15.03.55 1

Çözüm söz konusu olduğunda öncülerden biri olan Hessen Breidenbach merkezli şirketler grubu Weber Maschinenbau GmbH, hijyenik makine mühendisliği alanında Neugart‘ta eşit bir iş ortağı buldu. Weber’in sanayide sucuk, et, peynir ve benzerlerini aynen süpermarket raflarında bulunduğu şekilde ve kesinlikle hijyenik olarak işlemek için geliştirdiği bu makinede, başarıya giden yolda yapbozun en önemli parçalarından biri Neugart tarafından yerleştirildi. Yeni nesil gıda işleme makinelerinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynayan Weber Maschinenbau Geliştirme Mühendisi Andreas Harder, “Tip 906 Slicer ile öncü bir başarıya imza attık. Bu, açık bir tasarımda tutarlı bir şekilde uygulanan türünün dünyadaki ilk makinesi” dedi.

Dilimleyicilere aslında neden ihtiyacımız var?

Sucuk, jambon, et ve peynir ürünlerini esnek ve hassas bir şekilde işleyen güçlü endüstriyel kesme makineleri olan dilimleyiciler, bunu oldukça hızlı yaparlar. Dakikada 2.000’e kadar kesim yapabilen bu tür makinelerde, modele bağlı olarak 1600 milimetre uzunluğa kadar ürünlerin yanı sıra, sonsuz ürünler de yüklenip işlenebilir.

Açık tasarımlı yüksek teknoloji dilimleyiciler

Weber Stratejik Satın Alma Bölümü’nden Philipp Held, “Bu konsept, sadece yanımızda son derece esnek ve güvenilir iş ortakları ve tedarikçilerimiz olduğu için mümkün oldu” diye konuştu. Uygulamalar için doğru tasarımı Neugart sağladı: En katı uluslararası hijyen gereksinimlerini karşılayan ve 3-A RPSCQC’ye göre sertifikalandırılmış, hijyenik tasarıma sahip dünyanın ilk planet redüktörü olan HLAE, gıda endüstrisi bileşenlerine yönelik sürekli artan talepleri karşılar ve böylece yeni standartlar belirler. Avrupa Hijyenik Mühendislik ve Tasarım Grubu’nun (EHEDG) bir üyesi olan Neugart, bu gelişmeyi ileri taşımaya devam ediyor.

Başarının anahtarı:

1 – Ekonomik redüktör çözümleri

Neugart planet redüktörleri modüler prensibe dayalı olarak çeşitli şekillerde tasarlanabilir. Sonuç olarak kullanıcılar, kaliteden ödün vermeden ekonomik bir satın alma fiyatından yararlanır.

2Dünya genelinde kullanımda

Muhtemelen dünyada Neugart redüktörlerinin çalışmadığı hiçbir ülke yoktur. Deneyimli satış mühendislerinden oluşan tüm dünyaya yayılmış ağı ile Neugart, nerede olursanız olun her zaman yanınızdadır.

3 – Ekstrem koşullar altında bile kararlılık

Neugart’ın planet redüktörleri birçok şeye dayanabilir. Optimize edilmiş contalar ve uygulamaya özel yağlayıcılar sayesinde Neugart tahrikleri -40°C’de de çalışır, IP69K gibi en yüksek koruma sınıflarıyla da korunur.

4 – Sertifikalı hijyen

3-A Sanitary Standards Inc. tarafından belirlenen zorlu hijyen standardına göre 3-A RPSCQC sertifikası alan dünyadaki ilk planet redüktör üreticisi olan Neugart, müşterilerine hijyenik üretim güvencesi sağlar.

neugart 2 2023 10 18 15.03.36

Daha da iyi olacak

Mevcut müşteriler ve gıda hijyeni alanında giderek katılaşan mevzuat tarafından yönlendirilen Weber yetkilileri, açık tasarıma sahip, temizlemesi daha da kolay ve son derece yenilikçi bir makine geliştirmek istedi. 40 yılı aşkın bir süredir sucuk, et, peynir ve diğer gıdaların işlenmesi, değerli hale getirilmesi ve kesilmesi için çığır açan sistemler üreten Weber’in tam da ihtiyacı olan şey. Dilimleyiciler, sıyırıcılar, gıda robotları, ürün tarayıcıları gibi çok çeşitli ürün portföyü olan şirket, Tip 906 ile yeni bir alana girdi. Bu, yerleşik her parçadaki kontaminasyonun her zaman tespit edilebilmesi ve doğrudan ortadan kaldırılabilmesi avantajını sunar.

Hijyenik bir tasarımda bulunabilirlik

Bu, geliştiricilerin başta karşılaştığı en büyük zorluklardan biriydi. Doğrudan ürünle temas eden makine alanları için temizlenmesi kolay çözümler yıllardır mevcut; ancak güç aktarma organındaki hijyenik bileşenler henüz emekleme aşamasında.

İstifleme, üst üste kesim, katlama, döşeme

Düzenli dilim kalınlığı, daha sonraki işlemler için hassas yerleştirme: Yeni redüktör için gereksinimler iddialıydı ancak Neugart güçlü yanlarını tam olarak bunun için kullanabildi ve iyi tasarlanmış standart ürün programına başvurdu. Tam olarak müşteri gereksinimlerine göre hızlı ve esnek bir şekilde modifiye edildi. Kullanılan tüm malzemelerin FDA spesifikasyonlarına (ABD Gıda ve İlaç Dairesi) göre onaylı olması gerekiyordu. Sonuç olarak, kullanılan yağlayıcı bile kontaminasyonu önlemek için NSFH1 onayına sahip.

Teknoloji ve anlayış ile başarıya

Açık konsept için tüm bitişik arayüzleri uyarlamak gerekiyordu. Weber uzmanları, Neugart Calculation Programı’ndan (NCP) teknik destek aldı. İlgili eğitim dahil olmak üzere ücretsiz olan Tec Data Finder, Breidenbacherlılar tarafından Neugart gibi yoğun kullanılıyor.

Geleceğe bakış

Redüktör, kurulumdan dayanıklılık testlerine ve kullanıma kadar makinede sorunsuz çalışıyor. Mevcut konsept o kadar ileriye dönük ki hijyenik tasarım konseptinin ne kadar tutarlı bir şekilde uygulandığına firmanın rakipleri bile şaşırıyor. Özellikle ABD’li kullanıcılar, ilgili makamlar ve kuruluşlar, Weber’in girişiminden etkileniyor.

 

Sorularınız ve ürün talepleriniz için bize yazın!

Makale veya haberde geçen ürünler hakkında bilgi almak ve talepte bulunmak için destek@uretimtek.com adresimize yazabilirsiniz.

 
Devamını Oku

Etkinlikler

2030’a kadar ihracatını 20 milyar dolara ulaştırmayı hedefleyen ambalaj sektörü, 28. kez Avrasya Ambalaj Fuarı’nda buluştu

Yayın Tarihi:

-

Yazar:

1686288429 AmbalajFuari Gorsel 2 1 2

Ambalaj endüstrisinin Avrasya’daki en kapsamlı ve en büyük ticaret platformu olan Avrasya Ambalaj Fuarı, İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde 28. kez kapılarını açtı. Moneta Medya Grubu olarak yayımladığımız Güç Aktarım, Pompa&Vana, Konveyör ve Rüzgar Enerjisi Dergilerimizin son sayıları da Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’ndaki yerini aldı. Dergilerimize, giriş bölümü ve 3. Salon’da yer alan dergilik bölümünden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.

Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını açan 28. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı, 11-14 Ekim 2023 tarihleri arasında ambalaj sektörünü bir araya getiriyor; geleceğin çözüm odaklı firmaları, yaratıcı ambalaj çözümlerini ve en son teknolojilerini sergiliyor. Sektörün gücünü, yenilikçi yönünü ve sürdürülebilirliğe bakışını yerli ve yabancı ziyaretçilere gösteren etkin bir ticaret platformu olan fuar, ambalaj endüstrisinin 2030 yılına yönelik 50 milyar dolarlık sektör büyüklüğü hedefine ve 20 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmasına önemli bir katkı sağlıyor.

28. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı; RX Tüyap tarafından Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) iş birliğinde, Ambalaj Makinecileri Derneği (AMD), Etiket Sanayicileri Derneği (ESD), Esnek Ambalaj Sanayicileri Derneği (FASD), Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD), Metal Ambalaj Sanayicileri Derneği (MASD), Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği (OMÜD) ve Sert Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin (SEPA) destekleriyle düzenleniyor. Avrasya coğrafyasında her yıl düzenlenen en kapsamlı ve en büyük ticaret platformu olan Avrasya Ambalaj Fuarı, ilk düzenlendiği yıldan bugüne kadar büyümesini ve gelişmesini sürdürüyor. Toplam 14 salonda 120.000 metrekare alanda düzenlenen fuar bu yıl, 1200’ün üzerinde firma ve firma temsilciliğine ev sahipliği yapıyor. 17. Uluslararası Gıda ve İçecek Teknolojileri Fuarı Food-Tech Eurasia ile eş zamanlı düzenlenen Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’nın katılımcıları ise başta Türkiye olmak üzere, Orta ve Batı Avrupa, Balkanlar, Rusya, Kafkaslar, Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika’dan gıda ve gıda dışı tüm endüstrilerin karar vericileriyle buluşma, ticaret hacimlerini ve marka değerlerini artırma ve müşterilerle yüz yüze görüşme fırsatına sahip oluyor.

 

Sorularınız ve ürün talepleriniz için bize yazın!

Makale veya haberde geçen ürünler hakkında bilgi almak ve talepte bulunmak için destek@uretimtek.com adresimize yazabilirsiniz.

 
Devamını Oku

Trendler

Copyright © 2011-2019 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com