Elektrik sektörüne yönelik olarak bu yıl ilk kez düzenlenen Elex Konferansı’nda Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri İş Geliştirme Yöneticisi Tolga Bizel konuşmacı olarak yer aldı. Endüstri 4.0, akıllı şebekeler ve enerji verimliliği konularının masaya yatırıldığı konferansta Bizel, yeni sanayi evresi Endüstri 4.0’ın Mitsubishi Electric’teki karşılığı olan e-F@ctory konseptini anlatarak, hayal gücümüzü zorlamaya hazırlanan geleceğin fabrika otomasyonu hakkında bilgi verdi.
İstanbul Fuar Merkezi’nde, 1-4 Ekim tarihleri arasında düzenlenen 4. Uluslararası ELEX Fuarı (Elektrik Malzemeleri ve Ekipmanları, Elektrik İletimi ve Dağıtımı Fuarı) ile eş zamanlı olarak bu yıl ilk kez Elex Konferansı gerçekleştirildi. “Akıllı Şebekeler”, “Endüstri 4.0” ve “Enerji Verimliliği” konularında uygulamaların, karşılaşılan sorunların ve sektördeki yeniliklerin ortaya konulduğu konferansta Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri İş Geliştirme Yöneticisi Tolga Bizel, geleceğin dijital fabrika teknolojisi olarak tanımlanan Mitsubishi Electric’in e-F@ctory konseptini anlattı.
e-F@ctory ile üretimde yüksek maliyet tasarrufu
Yeni endüstri evresinin, mevcut sanayinin bilgisayarlaştırma yönünde teşvik edilmesi ve yüksek teknolojiyle donatılması projesi olduğunu belirten Tolga Bizel, bu durumun sonucu olarak makinelerin çevrelerinde olup bitenleri anlayabileceğini ve birbirleriyle internet protokolleri aracılığı ile iletişim kurabileceklerini ifade etti.
Mitsubishi Electric’in yeni endüstri evresinin iddialı oyuncularından biri olduğunun altını çizen Bizel, e-F@ctory konseptinin üretimde çok ciddi maliyet tasarrufu sağlayabilecek evrimsel bir adım olduğunu belirtti. Bizel, üretim ve bakım aşamaları da dâhil olmak üzere yönetimden üretim katına kadar tüm fabrika katmanlarını optimize etmek için ileri teknolojileri kullanan e-F@ctory’nin, küresel rekabette bir adım önde olmayı sağladığını söyledi.
Fabrikalarda her şey kontrol altında!
e-F@ctory’nin fabrika öz kaynaklarının optimum kontrolü için kurgulandığını belirten Bizel, bu yapının avantajlarını ise şöyle sıraladı: “Artan ürün çeşitliliğini ve seçeneklerini daha iyi kontrol edebilme imkanı, daha esnek çıkış birimleri ve sipariş hacmi, artan küresel pazar talebine cevap verebilmek için daha kısa üretim süresi, üretim çeşidi değişikliklerinin daha hızlı yapılabilmesi, artan maliyet baskısına hızlı tepki süresi, yasal düzenlemelere, teknolojik ve çevresel gelişmelere daha hızlı uyum.”
Gelecekte fabrika otomasyonu…
Fabrika otomasyonunun gelecek yaklaşımından da bahseden Tolga Bizel, “Gelecekte, günümüzün modern sistemlerinden farklı olarak, üretilen her bir ürünün farklı bir seri numaralı kimliğe sahip olması ve belleklerinde sadece bazı temel bilgileri değil, kendi geçmişlerini de tutması planlanıyor. Ek olarak bu ürünler, tıpkı üretildikleri makineler gibi sürekli internete bağlı olacak. Dolayısıyla konumları ve durumları her an kolaylıkla belirlenebilecek, bulundukları çevreyi inceleyip gerektiğinde yine kendi yetenekleri ölçüsünde fiziksel tepki verebilecek ve bunu yaparken de internete bağlı diğer cihazlarla gerçek zamanlı olarak bilgi alışverişinde bulunabilecekler” şeklinde konuştu.
Kişiye özel üretim devri başlıyor
Kişiye özel üretim devrinin ayak seslerini duymaya başladıklarını belirten Bizel, “Artık herkes kişisel ihtiyaçlarını karşılayacak ürünler talep ediyor. Aynı şekilde otomasyon dünyasındaki ürünler de bu şekilde bir talep görüyor. Mitsubishi Electric dünyasında e-F@ctory olarak adlandırılan bu yeni endüstri evresinin ortaya çıkışının altında, insan ihtiyaçlarının içinde siber sistemlerin de yer aldığı otomasyon sistemleri ile karşılanmak istenmesi yatıyor” dedi.
Bizel sözlerine, “Günümüzün artan rekabet koşullarında kişiselleştirilmiş ürünlere olan talebi karşılayabilmek için üretimlerinizi optimize etmeniz gerekiyor. Ancak optimize edilmiş üretimler sayesinde müşterilerinizin ihtiyaçlarını karşılayabilirsiniz. Bunu yaparken otomasyon sisteminizi kurmadan bilgisayar ortamında ihtiyaçlarınızı, ürünü, üretimi, servisini ve verimliliğinizi görmelisiniz. Bu ihtiyaçlara göre gerekli olan sistemi yine bilgisayar ortamında kurmalı, çalıştırmalı ve yatırımlarınızı buna göre yapmalısınız. Daha sonra fabrikadaki her bir otomasyon unsuru, kendi kendileri ile iletişim kurup tüm bilgi birikimindeki tecrübeleri kullanarak karar vermeli ve üretim ihtiyacına göre size daha özgün kişiselleştirilmiş ürünler çıkartabilmeli. İşte bunların hepsini e-F@ctory ile gerçekleştirmek mümkün” şeklinde devam etti.
e-F@ctory konseptinin gelecekteki rolünden de bahseden Bizel, “e-F@ctory konsepti ile önümüzdeki yıllarda insan ihtiyaçlarının kendi kendine yetebilen otomasyon sistemleri ile karşılanmasını, kişiselleştirilmiş ihtiyaçlara göre hazırlanan bir ürünün fabrikada üretilirken değiştirilebilmesini ve bunun kontrol altına alınacağı sistem yapısını sağlamak mümkün” dedi.
Geleceğin robotlu fabrikaları…
Gelecekteki yeni nesil robot sistemlerinin çok robotlu, paralel yapılı, çok parmaklı eller ve yürüyen makinalar içeren mekanizmalar olacağının öngörüldüğünü söyleyen Tolga Bizel, yarı insansı robotların varlığından veya insan uzuvlarının robotlaşmış formlarından bile bahsedileceğini açıkladı. Bu çerçeveden bakınca Robot CPU’su olarak Mitsubishi Electric Robot Sistemi’nin daha büyük ve karmaşık programları kontrol etmesinin çok doğru bir konumlama olduğunu ifade eden Bizel, “Mitsubishi Electric robotlarından hatalar, değişken değerleri ve program bilgisi, robotun durumu (hız, pozisyon vb.), bakım bilgisi (kalan batarya ömrü, yağ ömrü vb.), servo verisi (yük faktörü, akım değerler vb.) izlenebiliyor. Birden fazla robotun toplu yönetimi sağlanabiliyor. Ana CPU’ya bağlanan bir bilgisayar, kontrolör ağındaki robotlara erişebiliyor. Bu özellik, hattaki robotların denetimine kolaylık sağlıyor. CPU’lar arası direkt haberleşme, robot CPU’ları arasındaki belleğin paylaşılıp aralarında veri okuma ve yazmalarını sağlıyor. Robotlar arası veri transferinin hızlanması ile robotlar kendi kendilerini daha detaylı ve koordineli kontrol edebiliyor. Hatta bu bilgileri insan kontrolünden bağımsız kendi aralarında ve fabrikayı kontrol eden ana sistem ile de paylaşıp verimliliği artırmak için oldukça hazırlar” şeklinde konuştu.