Spor bahisleri pazarının en büyük kumar kuruluşu ve online casino Mostbet kapılarını Türkiye'den oyunculara açıyor. Çeşitli etkinlikler, yüksek oranlar, basit kayıt, çeşitli bonuslar, promosyonlar, ücretsiz bahisler ve bedava çevirmeler sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Kullanışlı mobil uygulamamız Mostbet bahislerini çevrimiçi izlemenize olanak sağlayacaktır.
Connect with us

Makina İmalatı

Makine ihracatı 2 ayda 3 milyar doları geçti

Yayın Tarihi:

-

makine ihracat haber

Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) yılın ilk 2 ayında yapılan toplam makine ihracatının 3 milyar dolar olduğunu açıkladı. En büyük ihracat pazarlarından Almanya, İngiltere ve Fransa’da ihracat artışı çift hanelerde gerçekleşen makine sektörü, geçtiğimiz yılın ilk 2 ayına göre 200 milyon dolar daha fazla ihracat yaptı. Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, “2020’nin ilk 2 ayında imza attığımız yüzde 5 ihracat artışının üzerine bu yıl 7,4 ilave puan daha koymayı başardık. Pandemideki ilk dalga sebebiyle geçen yıl yüzde 28 düşüş yaşadığımız ikinci çeyrek, bu yıl ihracatta sıçrama ayları olacak. Nisan ve Mayıs aylarında yüzde 100’e varan artışlar yaşanacak” dedi.

Toplam ihracatının yarıdan fazlasını Avrupa Birliği’ne gerçekleştiren Türk makine sektörü, koronavirüs kısıtlamalarının ilk çeyrekte de devam ettiği birçok ülkede ihracatını artırdı. İhracatı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 7,4 artan sektör, ilk 2 ay sonunda 3 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. İkinci çeyrekte büyük artışlar yaşanacağını belirten Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu şunları söyledi:  

“2020’nin ilk 2 ayında imza attığımız yüzde 5 ihracat artışının üzerine bu yıl ilave 7,4 puan daha koymayı başardık. Pandemideki ilk dalga sebebiyle geçen yıl yüzde 28 düşüş yaşadığımız ikinci çeyrek, bu yıl ihracatta sıçrama ayları olacak. Aşı çalışmalarının devam ettiği Avrupa’da açılmaların başlaması ve geçtiğimiz yılın baz etkisiyle birlikte, Nisan ve Mayıs aylarında yüzde 100’e varan artışlar yaşanacak.”

AB’li üreticilerin gözü kulağı Türkiye’nin makinecilerinde

AB’li üreticilerin son birkaç ayda önemli bir sipariş yoğunluğu oluşturduğunu belirten Karavelioğlu, bu talebe yanıt vermek için büyük çaba sarf ettiklerini belirterek şunları söyledi:

“Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi AB’nin önde gelen ülkelerine makine ihracatımız son çeyrekte sıra dışı bir yükselişe geçti. Bu ülkelerde ihracat artışımız sadece Aralık ayında yüzde 20 ile yüzde 50 arasında gerçekleşti. AB’li üreticilerin 2021’de de gözü kulağı Türkiye’nin makinecilerinde olacaktır. Yılın ilk ayında AB’nin en büyük üreticilerinde yüzde 20’lere ulaşan ihracat artışımız, oluşturduğumuz memnuniyetin ve bize olan ilginin sürdüğünün bir göstergesidir.”

Sanayide dönüşüm çabaları yatırımları hızlandırdı

Makine ve teçhizat yatırımlarında 4. çeyrekte yaşanan yüzde 38,7’lik artışın, makine teçhizat yatırımlarının dünyada yüzde 8 daraldığı bir yılın sonunda gelmesinin önemine vurgu yapan Karavelioğlu şunları söyledi: 

“Dünyanın durma noktasına geldiği geçtiğimiz sene Türkiye’de 577 milyar TL makine teçhizat yatırımı yapıldı ve bunun yüzde 36’ya denk gelen 210 milyar TL kadarı yılın son üç ayında gerçekleşti. Son çeyrekte bir önceki yıla göre yaşanan yüzde 38,7’lik artışın bir önemi de 2019 son çeyreğindeki yüzde 13 artışın üzerine eklenmesi ve baz etkisi içermemesiydi. Pandemiye rağmen makine ve teçhizat yatırımlarının son sürat devam etmesinin birkaç sebebi var. Öncelikle Türkiye, tedarik zincirlerinin yeniden yapılandığı bu süreçte dış ticaretten daha fazla pay almak istiyor. Yurt içinde üretimi artırma isteğinin yanında sürdürülebilirlik uyumu, enerji verimliliği ve dijitalleşme gibi zorunluluklar da üretim tesislerinin tevsi modernizasyonunu gerekli kılıyor. Yatırım teşvik belgelerinin de katkısıyla, yatırımlardaki artışın bu yıl da süreceğini öngörüyoruz. Fakat bu yatırımlar için makine ithalatına harcanan para, mineral yakıt ve yağ ithalatı için harcanan paraya yaklaştı. Ekonomimize büyük külfet getiren bu duruma karşı, kalite ve performansın sigortası olan teknik mevzuat ve gümrük muayeneleri ile piyasa denetim ve gözetim mekanizmalarının tavizsiz ve en yaygın biçimde uygulanması gerekiyor.”

10 milyar dolarlık üretim kapasitesi atıl vaziyette

Geçtiğimiz yıl 10 binden fazla yatırım teşvik belgesi verilmesinin makine ve teçhizat yatırımlarına etkisinin yanında makine ithalatına da etkisini değerlendiren Karavelioğlu şunları ifade etti:

“2020 yılında ithal edilen 28,4 milyar dolarlık makinenin 14,8 milyar dolarlık kısmı yatırım teşvikleriyle geldi. Son çeyrekte yüzde 27,3 artan ithalatın tutarı 6,1 milyar dolara ulaştı. Makine dış ticaret açığımızın yeniden 10 milyar doların üzerine çıktığı bir yıldan sonra, ithalattaki artış trendinin bu yıl da devam ettiğini ve Ocak ayında yüzde 12,6 artış daha yaşandığını görüyoruz. İthalatımız ihracatımızdan fazla artmayı sürdürürse sektör telafi edilemez hasarlar alacaktır. Yerli makineyi önceleyen tedbirler, özellikle teşvik sisteminde acil hale gelmiştir.”

Sektörde kapasite kullanım oranlarının şu anda yüzde 70’ler seviyesinde olduğuna ve üretim kapasitesinin 10 milyar dolarlık kısmının atıl bulunduğuna dikkat çeken Karavelioğlu,  “Bu sürece stratejik yaklaşmalı ve sanayicimizi hızla yerli makinelere yönlendirmeliyiz. İthal teknoloji düşkünlüğüne ya da bağımlılığına destek olunan bir üretim altyapısı ile rekabetçiliğimizi sürdürmek mümkün olmayacaktır” dedi.

“Avrupalı KOBİ’lerin tamamlayamadığı işlerin üstesinden kolayca geldik”

Makine raftan teslim edilmeyen ve büyük oranda sipariş üzerine üretimi yapılan bir ürün olduğu için imalatçıların son durumunu, güncel anketlerle de ölçmeye çalıştıklarını belirten Karavelioğlu, MAKFED ile TOBB Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi katkısıyla gerçekleştirdikleri son anketten de şu sonuçları paylaştı:

“Görüştüğümüz firmaların yüzde 40’ı pandemiye rağmen 2020 cirolarının yarıdan fazlasının ihracat kaynaklı olduğunu, firmaların yüzde 70’i ise geçtiğimiz yılı ciro artışı ile kapattıklarını ifade ettiler. Makine imalatçılarımız, pandemi sürecinde Avrupalı KOBİ’lerin tamamlayamadığı işlerin üstesinden kolayca geldiler. Konfor hissine kapılmak için henüz erken olmakla birlikte, şu anda her dört firmadan üçünün elinde ikinci çeyreği de geçirecek iş var görünüyor. Siparişleri normal düzeyine dönen firmaların oranı yüzde 50’yi buldu; bunların kapasite kullanım oranları yüzde 80’e yaklaşıyor. Sektör 2021’e moralli başladı. Kurdaki hareketlilik, likidite problemi ve seyahat engelleri gibi konular kontrol altına alındığında çok daha rekabetçi hale geleceğiz.”

 

Sorularınız ve ürün talepleriniz için bize yazın!

Makale veya haberde geçen ürünler hakkında bilgi almak ve talepte bulunmak için destek@uretimtek.com adresimize yazabilirsiniz.

 

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Makina İmalatı

Makine ihracatında büyük artış: 2023’ün ilk yarısında 14,1 milyar dolar

Yayın Tarihi:

-

Yazar:

MANSET 2023 AGUSTOS KutluKaravelioglu 1

Türkiye’nin istikrarlı bir şekilde büyüyen sektörlerinin arasında ilk sıralarda yer alan makine endüstrisi, ihracatını artırmaya devam ediyor. MAİB tarafından paylaşılan makine imalat sanayi konsolide verilerine göre, yılın ilk yarısında serbest bölgeler dahil toplam makine ihracatını %10 artıran sektör, 2023’ün ilk 6 ayında 14,1 milyar dolarlık ihracata ulaştı.

Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) tarafından paylaşılan makine imalat sanayi konsolide verilerine göre, yılın ilk yarısı sonunda Türkiye’nin serbest bölgeler dahil toplam makine ihracatı 14,1 milyar dolar oldu. Sektör bu yıl son haftası Kurban Bayramı tatiliyle geçen Haziran ayında eksik iş gününe rağmen, ihracatını geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 2,7 artırdı. KG başına ihracat birim fiyatları 7,2 dolara kadar yükselen sektör, 6 aylık ihracat döneminde Almanya’nın ardından Rusya’da da 1 milyar dolar eşiğini aştı. En büyük 10 pazarı arasında sadece Fransa’da düşüş yaşayan sektörde Almanya’nın payı yüzde 14’e, Rusya’nın payı yüzde 10’a yaklaştı.

“En büyük pazarımızdaki büyüme sürdürülebilirlik yatırımlarına bağlı”

Para politikalarındaki sıkılaşmanın etkisiyle küresel ölçekte durgun geçen yılın ilk yarısında endüstriyel talebin yavaşladığını belirten Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, Türkiye’nin toplam makine ihracatının yüzde 60’ını gerçekleştirdiği Avrupa’da makine teçhizat yatırımlarındaki büyümenin bütün sıkıntılara rağmen, sürdürülebilirlik yatırımlarına bağlı olarak bu yıl yüzde 2,5 seviyesinde gerçekleşmesini beklediklerini ifade ederek şunları söyledi: “Küresel arz kapasitesinin altında kalan talebin sonucu olarak siparişlerin düşmesi kârların azalmasına, azalan kârlılık da yeni yatırımlar bakımından bir isteksizliğe dönüşüyor. Üretici fiyatlarının önünün alınamadığı bu dönemde işler azaldığından, firmalar da sırada bekleyen siparişler üzerine yoğunlaşıyor. Düşüşün rakamlara yansımayan bir başka yönü daha var, o da gelişmiş ülkelerde mevcut yatırım bütçelerinin Ar-Ge tarafına kayması, yeni dönemde verimlilik ve kalite artışını merkeze alan yatırımların öne çıkması. Uzun süre devam edecek bu yatırım trendi, ihraç ürünlerinin niteliğini ve teknoloji sınıfını da etkileyecektir. Yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve otomasyona yönelik yatırımlar ise, makine ve teçhizat talebine olumlu etki edecektir.”

İhracatçı işletmeler için yeni iş almanın zorlaştığı bu dönemde, AB’de yasama süreci devam eden Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü’nün ikinci bir filtreleme daha getireceğine işaret eden Karavelioğlu, “Ciro olarak yasa kapsamına girdikleri takdirde, yaptırımlar ve denetim mekanizması açısından kurallara uymayan şirketleri büyük cezaların beklediği bu dönemde Avrupalı şirketler değer zinciri ortaklarının gelişip yetkinleşmesini izlemek konusunda çok titiz davranacaktır” dedi. 

“Müşterimizin finansmanı da bizimki kadar önemli”

Mali sıkılaşmanın yatırım boyutu yanında finansmana erişim konusunda da etkileri olduğuna dikkat çeken Karavelioğlu, makine fiyatlarının arttığı bu dönemde borçlanma ihtiyacı ve üretim maliyetlerinin yükselmesinin satışları olumsuz etkilediğini belirterek, şunları söyledi:

“Yatırım malları güven ve müşteri finansmanı ile satılır, ödemeler taksitlerle zamana yayılır. Bu sebeple makine imalatçılarının hem kendilerinin düşük faizlerle borçlanabilmeleri hem de müşterileri için orta ve uzun vadeli kredi bulabilmeleri rekabetçiliğin ana unsurudur. Rakiplerimizin bu konuda bizden daha avantajlı olduklarını, başta ülkemiz olmak üzere çetin rekabete girdiğimiz bütün büyük makine pazarlarında görüyoruz. Son bir buçuk yılda, bir yandan Türkiye’de yerli katma değer oranı en yüksek, yani masraflarının çoğunu TL ile yapan sınai sektör olarak yatay kurdan herkesten fazla etkilendik, diğer yandan resesyon beklentisi ile fiyatlarını baskılayan rakiplerimizle sınırlı finansman imkanları içinde baş etmeye çalıştık. Netice itibarıyla bu ağır yükü taşıyabilecek güce ulaştığımız görülmüş olmakla birlikte; Merkez Bankası, Eximbank ve kamu bankalarının rasyonel politikalara dönüş ilkeleriyle ters düşmeyecek şekilde, ihracat ve yatırımları daha uygun maliyetler ile finanse etmesi gerektiğine inanıyoruz. Döviz gelirlerimiz üzerindeki tasarruf yeteneğimize yeniden kavuşmak, yani bir başka ifadeyle birden fazla rezerv kurun çarpanlı risklerinden korunabilmek için serbestçe pozisyon alabilmek ihracatçılar için çok önemli.”

“Rasyonellik ithalat rejimindeki arka kapıları kapatmayı gerektiriyor”

İhracat yapmanın zorlaştığı bu dönemde dış ticaret açığının ana kaynağı olan ithalat furyası konusuna da eğilmek gerektiğini ifade eden Karavelioğlu, “Türk Lirası’ndaki aşırı değerlenmenin ithalat konusunda yarattığı cazibe, son 12 ayda 42 milyar dolarlık da yabancı makine alımına sebep oldu. Rakip ülkelerin teknoloji geliştirmesine desteğimiz hızlanarak sürüyor. Bu yılın ilk 5 ayında yüzde 28,6 artarak 18,5 milyar dolara ulaşan makina ithalatı, sene sonunda 45 milyar dolara ulaşacak bir ithalat büyüklüğünün ve 15 milyar dolara yakın bir ticaret açığının sinyallerini veriyor. Bu açığın önemli bir kısmının Uzak Doğu mallarına karşı veriliyor olması, yerli imalatçımızı tedbirlerini giderek sıkılaştıran Batılı rakiplerimiz kadar koruyamadığımızı da gösteriyor” dedi.

Karavelioğlu, Yatırım Teşvik Sistemi ile sağlanan avantajların, özellikle Doğu’dan gelen dampingli ve düşük teknolojili malların ithalatını kolaylaştırdığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

“2022 yılında, Yatırım Teşvik Belgeleri kapsamında ithalatı teşvik edilen makinelerin tutarı 19 milyar dolar civarında idi. 360 milyar TL tutarında 5 bin 400 Yatırım Teşvik Belgesi’nin verildiği bu yılın ilk 4 ayında ise, yatırımların yüzde 65’ini yapacak olan genel imalat sanayiinin makine ihtiyaçlarında yerli makinelerin payının yüzde 40’ı ancak bulduğu görülüyor. Oysa madencilik yatırımlarında yerlilik oranı yüzde 72, tarımda yüzde 97, teknolojisi en yüksek dallardan olan enerji yatırımlarında ise yüzde 89 civarında. Yatırım Teşvik Mevzuatı’nın yerli makine imalatçımızı haksız rekabete karşı korumak üzere ihdas edilen İlave Gümrük Vergilerini sıfırlamasının çok önemli bir zaafiyet oluşturduğunun altını tekrar çizmek lüzumu duyuyoruz. Rasyonel olmanın; ithalat mekanizmalarındaki bütün arka kapıları hızla kapatmayı ve kamunun tüm planlarında stratejik sektör olarak ilan edilmiş makine imalatını rakiplerimizden geri kalmayacak bir kararlılıkla korumayı gerektirdiğini düşünüyoruz.”

 

Sorularınız ve ürün talepleriniz için bize yazın!

Makale veya haberde geçen ürünler hakkında bilgi almak ve talepte bulunmak için destek@uretimtek.com adresimize yazabilirsiniz.

 
Devamını Oku

Makina İmalatı

UNITED GRINDING Group, umati Hackaton’un ikincisine ev sahipliği yaptı

Yayın Tarihi:

-

Yazar:

Umati Brownfield Hackathon 2023Featured2

Makine ve endüstri mühendisliği sektörlerinden uzmanlar, makine tezgahları alanında bağlanabilirlik ve dijitalleşmeyi daha fazla geliştirmeyi amaçlayan umati Hackaton’da ikinci defa bir araya geldi. Bu yıl odak noktasına var olan daha eski kuşak makinelerin bağlanabilirliğini umati kullanarak artırmayı alan etkinlik, sektör uzmanlarını silindirik taşlama lideri UNITED GRINDING Group’un firması Fritz Studer AG’de buluşturdu.

Makine ve endüstri mühendisliği alanında farklı sektörlerden 30 dijitalleşme uzmanının bir araya geldiği ve makineleriyle bir ağ oluşturduğu, standart veri modellerini uygulamaya alarak test kodları ürettiği 2 günlük bir etkinlik olan umati Hackaton’un ikincisi, bu yıl İsviçre’nin Steffisburg şehrinde UNITED GRINDING Group’un silindirik makine taşlama uzmanı markası Fritz Studer AG’de düzenlendi. umati’nin büyük destekçileri olduklarını ve inisiyatifi ilk günden itibaren desteklediklerini söyleyen UNITED GRINDING Group Dijital Mühendislik Yöneticisi Christian Josi, “Bu etkinliğin ev sahibi olarak, farklı firmalardan geliştiricileri, kendi amaçları için değil, ancak özel müşteri ihtiyaçları odağında bir araya getirdik” dedi.

‘Üniversal Makine Teknolojisi Arayüzü’nün kısaltmasına karşılık gelen umati, OPC UA temelli makineleri imalatçıdan bağımsız üniversal verilerle tanıştırma amacı taşıyor. VDW ve VDMA’nın başlatıcılarını oluşturduğu bu arayüz sayesinde, işyeri zeminindeki makineler birbirleriyle ve üretim ortamıyla evrensel dil üzerinden iletişim kurabiliyor. umati Proje Yöneticisi ve VDW AR-GE Şefi Alexander Broos, “İletişimin ve arayüzlerin standartlaştırılması makine takımları ve geleceğin endüstrisi için oldukça önem taşıyor. Bu standartlaştırma olmadan, üretimde dijital dönüşüm gerçekleşmeyecektir. Farklı imalatçılardan makinelerin birbirleriyle veri alışverişi yapabilmeleri için üniform dil elzemdir” ifadelerini kullandı.

Bu üniform dil, çeşitli makine imalatçılarıyla iş birliği halinde geliştirilebiliyor. Dünya çapında şimdiden 310 ortak umati’ye dahil olurken, hepsi müşterilerinin hayatlarını kolaylaştırma ve dijitalleşmenin potansiyelinden faydalanarak verimliliği artırma amacı taşıyor. Bu da umati ile OPC UA iletişiminin ve arayüz standardının uygulanması yoluyla başarılabiliyor. Şimdi, çok sayıda alt özellikle beraber geniş bir makine tezgahı uygulamasında kullanılabiliyor.

Avantajları:

·  Makine, işlem ve imalat verilerine, makinelerin izleme sistemine bağlanabilir olmasıyla beraber topluca çabuk şekilde gözden geçirilebilmesi, dolayısıyla imalattaki potansiyelin optimizasyonunun oldukça kolay bir şekilde ortaya çıkarılabilmesi.

·  Tak ve üret: Farklı imalatçılardan makinelerin basit biçimde birbirlerine ve üst üretim sistemine, zaman alıcı herhangi bir koordinasyon ayarı ya da zamanın gerisinde manuel yapılandırma gerektirmeden bağlanabilmesi.

·  Farklı arayüzlerin farklılığı umati ile azalabilir; bu da şeffaflığı geliştirir ve karmaşıklığı yönetilebilir hale getirir.

En son hackaton’un odak noktası, var olan makine takımlarının OPC 40501 “Makine Takımları için Kullanıcı Uygulaması” kullanılarak var olan entegrasyonuydu. Yeni makinelerin çoğunda bütünleşik umati standardı bulunurken, “Kahverengi Bölge” olarak tanınan makinelerse büyük bir potansiyel barındırıyor. ‘Kahverengi Bölge’nin önemi çok yüksek; hizmet ömrü ve farklı üretim yıllarına sahip makineler tek bir üretim hattı üzerinde yer alabilirler. Hackaton’da uzmanlar, umati’nin var olan makinelerde de marka ve yıla bağlı olmaksızın kullanılabileceğini etkileyici biçimde gözler önüne serdi.

Steffisburg’daki bir diğer gösteriyse OPC 40001 ‘Makine Takımları için Kullanıcı Uygulaması’nın, geliştirme aşamasındaki ‘Enerji Takibi’ genişletmesinin ilk standartlaştırılmış enerji tüketimi verilerinin uygulamaya alınmasıydı. Elektrik ve pnömatik olarak çalışma yapan tüketiciler, veri arayüzünde değerlerini üniform dilde gönderdi. Bu son geliştirme, umati’nin olduğu yerde durmadığını, aynı zamanda geliştiğini ve sürekli gelişen müşteri gereksinimlerine göre ilerlemeler kaydettiğine dair somut bir örnekti.

Etkinlik, UNITED GRINDING Group CTO’su Christoph Plüss perspektifinden de tam bir başarı hikayesiydi. Christoph Plüss, “Farklı firmalardan uzmanlar bir arada çalıştığında ortaya çıkan takım ruhunu ve dinamiği görmek beni her zaman heyecanlandırmıştır. umati, gündelik iş hayatında birbirlerinin rakibi olabilecek imalatçıların uzmanlıklarını, dijitalleşmede ilerleme ve müşterilere katma değer sağlama gibi ortak bir hedefi takip ederek bir inisiyatifte birleştirme başarısını göstermiştir. Endüstri standardı, sadece güçlerin birleştirilmesiyle elde edilebilir ve geliştirilebilir. umati’ye olan bağlılık, aynı zamanda UNITED GRINDING Group’un müşterilerinin daha da başarılı olmalarını sağlama hedefiyle örtüşüyor” ifadelerini kullandı.

 

Sorularınız ve ürün talepleriniz için bize yazın!

Makale veya haberde geçen ürünler hakkında bilgi almak ve talepte bulunmak için destek@uretimtek.com adresimize yazabilirsiniz.

 
Devamını Oku

Trendler

Copyright © 2011-2019 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com