115’ten fazla ülkede çalışır durumda olan redüktörleriyle Türkiye’nin dünyaya açılan güç aktarım markası İ-MAK, 2024 yılını da önemli başarılarla geride bırakıyor. Yılın ilk aylarında devreye aldığı kendi dökümhanesi İ-DOKSAN’la tüm değer zinciri üzerinde tam kontrol sahibi olan, yıl içerisinde en üst kapsamdan TURQUALITY’ye dahil olarak kendi sektöründe bir ilke imza atan İ-MAK, toplam çözüm sağlayıcı statüsünü korumak için ürün yelpazesini, seçeneklerini ve konfigürasyonlarını geliştirmeyi sürdürüyor. Planet redüktör grubunda önemli ilerlemeler kaydederek 2024 yılının ortalarında resmi olarak piyasaya süren firma, geliştirmeye devam ettiği bu ürün grubunda 6 yeni boyutu 2025’te piyasaya sürmeyi planlıyor. Madencilik başta olmak üzere pek çok zorlu sektöre çözüm sunduğu ağır hizmet tipi redüktörleri MA – MK Serisi’nde de yeni boyutları piyasaya sunacak olan İ-MAK, 2025 yılında pazarla buluşturmayı planladığı yenilenebilir enerjiye yönelik yeni redüktör serisiyle, Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün yerlileştirilmesinde önemli bir rol almayı hedefliyor.
İ-MAK Redüktör Genel Müdür Yardımcısı Salim Haffar, 2024 yılı çalışmalarını ve 2025 hedeflerini Güç Aktarım Dergisi’yle paylaşıyor. 2024 yılında pazara sunduğunuz çözümlerden bahseder misiniz?
2024 yılı bizim için ürün geliştirme ve çeşitlendirme açısından son derece verimli bir yıl oldu. Ürün yelpazemizin çok yönlülüğünü artıran ek seçenekler ve konfigürasyonların yanı sıra, mevcut ürün yelpazemize birkaç yeni redüktör boyutu ekledik. Bu gelişmelerin sektördeki konumumuzu daha da sağlamlaştırdığını söylemekten gurur duyuyorum. Türkiye’de en geniş redüktör yelpazesini sunan şirketlerden biri olarak öne çıkmaya devam ediyor, müşterilerimizin farklı ihtiyaçlarını yenilikçi ve güvenilir çözümlerle karşılıyoruz.
Üretim kabiliyetlerimizde de önemli ilerlemeler kaydettik ve tüm redüktörlerimizi Türkiye’de üretmeye gururla devam ediyoruz. Bu yılın başlarında kendi dökümhanemizi açarak tüm değer zinciri üzerinde tam kontrol sahibi olduk. Bu dönüm noktası sadece üretim sürecimizi güçlendirmekle kalmadı, aynı zamanda kalite ve yerel üretim mükemmelliğine olan bağlılığımızı da pekiştirdi.
2024 yılında çözüm sunduğunuz referans bir projeden bahsedebilir misiniz?
Çözüm sunduğunuz sektörde ne gibi avantajlar sağladınız? Çok sayıda sektör ve ülkede faaliyet gösterdiğimiz için tek bir projeyi veya başarıyı vurgulamak zor; ancak özellikle tahıl depolama ve işleme sektörlerindeki liderliğimizi pekiştirdiğimizi belirtmekten gurur duyuyorum. Kayıtlarımıza göre, redüktörlerimiz şu anda 115’ten fazla ülkede kurulu durumda ve bu da bizi küresel gıda güvenliğine katkıda bulunan önemli bir şirket olarak konumlandırıyor.
Ayrıca, Kazakistan, Güney Afrika ve Brezilya’daki yeni tesislere redüktörlerimizi teslim ederek madencilik sektöründe önemli adımlar attık. Bu başarılar, globalleşme konusundaki kararlılığımızın yanı sıra, dünya çapında çeşitli sektörlerin farklı ihtiyaçlarını karşılama konusundaki esnekliğimizi ve uyarlanabilirliğimizi göstermektedir.
Her yıl önemli başarılara imza atan İ-MAK Redüktör için 2024’teki en önemli gelişme neydi?
2024’teki en büyük başarımız şüphesiz İ-DOKSAN markasıyla kendi dökümhanemizi açarak değer zincirimizin tam kontrolünü sağlamaya yönelik son adımı tamamlamak oldu. Bu kilometre taşı, ürünlerimizi Türkiye’de üretmeye ve geliştirmeye verdiğimiz stratejik önemi bir kez daha vurguluyor.
Rakiplerimizin birçoğunun Çinli tedarikçilere kayarak binlerce kişinin işini tehlikeye attığı bir dönemde, yerel üretime ve Türk sanayisinin ilerlemesine olan bağlılığımızı sürdürüyoruz. Bu karar sadece kalite ve sürdürülebilirliğe olan bağlılığımızı pekiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda ülke ekonomisini destekleme ve toplumumuz için uzun vadeli değer yaratma rolümüzün de altını çiziyor.
2024 aynı zamanda, sürekli gelişim ve uluslararasılaşma çabalarımızın bir takdiri olarak TURQUALITY Programı’na dahil olduğumuz bir yıl oldu. Bu yeni devlet programıyla uluslararasılaşma çalışmalarımıza, Türk sanayisi ve bilgi birikimini dünyada temsil etme çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Küresel ölçekte önemli gelişmelerin yaşandığı ve pek çok bölge için zorlayıcı bir ortamın bulunduğu 2024 yılını nasıl geçirdiniz? Önceki yıllarla kıyaslandığında rakamlar ve hedefler ne gösteriyor? 2024 yılını genel olarak değerlendirebilir misiniz?
2024 yılı sektörümüz için şüphesiz önemli jeopolitik, ekonomik ve endüstriyel değişimlerin damgasını vurduğu zorlu bir yıl oldu. Küresel güç dinamikleri ve etki alanlarında köklü değişikliklere tanık olduk. Karmaşıklıklara rağmen bu çalkantılı dönemi başarıyla atlatarak yıl boyunca büyüme ve gelişme kaydettik. 50 yıllık deneyimimiz bize uyum sağlama ve güvenle ilerleme perspektifi ve esnekliği sağladı. Bu temel, özellikle ivme kazandığımız Afrika ve Güney Amerika’da kayda değer bir ilerleme kaydederek sektör ve pazar çeşitlendirmesi yoluyla büyümeyi güvence altına almamızı sağladı. Bu başarılar, zorlu ortamlarda bile başarılı olma yeteneğimizi pekiştiriyor ve bizi gelecek için güçlü bir şekilde konumlandırıyor.
Araştırma şirketleri tarafından pek çok sektör için toparlanma yılı olarak görülen 2025’teki hedef ve beklentilerinizden bahsedebilir misiniz?
2025 yılı için çok iyimseriz. Yılın ilk yarısının 2024’ü geçemeyeceğini öngörsek de stratejimize ve OEM müşterilerimizin potansiyeline güveniyoruz. Avrupa pazarındaki yavaşlamayı dengelemeye yardımcı olacak belirli bölgelerde ve sektörlerde önemli bir büyüme bekliyoruz.
Madencilik, enerji, tarım ve geri dönüşüm gibi kilit sektörler güçlü ilerleme göstermekte ve önemli yatırımlar çekmektedir. Bu lokomotif sektörler önemli bir büyüme göstermeye ve sektörümüz için değerli fırsatlar yaratmaya hazırlanıyor. Bu eğilimlerden yararlanmaya ve başarımızı geliştirerek devam ettirmeye tamamen hazırız.
Bunun yanı sıra, yerli üretimle dünyaya açılan bir Türk markası olarak, üretimimizi daha da güçlendirmek için geçtiğimiz yıllarda Sakarya’da temelini attığımız 60.000 metrekarelik fabrikamızdaki çalışmalarımıza da hızla devam ediyoruz. Üretimimizi katbekat artıracak tamamen teknolojik bir altyapı üzerine inşa edilen tam entegre bu tesisimizle, şu anda 115’ten fazla ülkede çalışır durumda olan Türk üretimi redüktörlerimizi daha da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.
2025 yılında, üzerinde çalıştığınız ya da piyasaya sunmaya hazırlandığınız yeni bir çözüm var mı?
2025 yılında, özellikle MA – MK Serisi olmak üzere ağır hizmet tipi endüstriyel redüktörlerimizin yeni ebatlarına, 1203 boyutunu ekleyerek piyasaya süreceğiz. Şimdiden 2025’in ilk çeyreğinde 1303 ve 1403 ebatlarını piyasaya sürmeye hazırlanıyoruz. Bu yeni gelişmeler OEM ortaklarımıza ve son kullanıcılarımıza daha da fazla değer sunmamızı sağlayacak.
Planet redüktör grubumuzda da önemli ilerlemeler kaydettik ve 2024 yılının ortalarında resmi olarak piyasaya sürdük. Bu ürün grubumuzu genişletmeye devam ederek 2025 yılında 6 yeni boyut sunmayı hedefliyoruz. Bu ilerlemeler, inovasyona olan bağlılığımızı ve müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarını karşılama hedefimizi gösteriyor.
Buna paralel olarak, dünyanın dört bir yanındaki OEM ve son kullanıcılarımıza benzersiz bir avantaj sağlayan servis ve bakım ofis ağımızı genişletmeye devam ediyoruz. Bu ağ, dünya çapında 50’den fazla ülkede müşterilerimize 48 saat içinde yardım etmemize olanak tanıyor. Bunun yanı sıra, uluslararası ekibimiz 10’dan fazla farklı dilde çevrimiçi destek sağlayarak uluslararası perspektifimizi güçlendiriyor.
Odaklandığınız ya da ulaşmak istediğiniz yeni bir sektör var mı? Çözümlerinizle bu sektöre sağlayacağınız avantajlar neler?
Birkaç aydır, yenilenebilir enerjiye odaklı yeni bir ürün grubu üzerinde titizlikle çalışıyoruz. Bu projenin son aşamalarına yaklaşırken, 2025 yılında piyasaya sürmeyi planlıyoruz. Rüzgar enerjisine yönelik bu yeni redüktör serisi, Türkiye yeşil enerji sektörünün yerlileştirilme sürecinde çok önemli bir rol oynayacak. Bu alana girerek sadece ülkenin enerji güvenliğine katkıda bulunmakla kalmayacak, aynı zamanda Türk sanayisinin büyümesini de destekleyeceğiz. Bu girişimin avantajları işimizin de ötesine geçerek, ülkemize ve ülkemizin sürdürülebilir enerji hedeflerine fayda sağlayacak.