Rulmanlar
NTN Grubu, İtalya’daki üretim tesisine yeni yatırımlar yapıyor
NTN, Torino yakınlarındaki fabrikasını modernize etmek için üç yıl içinde 14,5 milyon Euro’luk yatırım yaptığını açıkladı. Oynak makaralı rulmanların geliştirilmesi ve üretiminde uzmanlaşmış olan İtalya’daki NTN fabrikası, yeni pazar payları elde etmeyi ve küresel erişimini artırmayı hedefliyor.
Stratejik ve tarihi bir üretim tesisi
Üretim maliyetlerini tek bir havuzda toplamak amacıyla aralarında SNR’nin de bulunduğu bir grup rulman üreticisi tarafından 1972 yılında gerçekleştirilen bir ortak girişim olan İtalya fabrikası, 2007 yılında SNR’nin NTN tarafından satın alınmasıyla önemli bir dönüm noktası yaşadı. NTN, tesisin tek sahibi olmak için 2013 yılına kadar kademeli olarak fabrikanın tüm hisselerini satın aldı. Makinelerin eskidiğinin farkında olan ve oynak makaralı rulmanlarla ilgili çeşitli pazarların giderek artan taleplerini ve gereksinimlerini karşılamak isteyen Japon ekipman üreticisi, 2017 yılında yeni bir proje başlattı: NTN Made In Italy.
Geleceğe yönelik iddialı bir proje
Bu modernizasyon projesinin amacı, tesisin faaliyetlerini (yeniden) geliştirmek ve NTN’nin yeni pazar payları elde etmesini sağlamak.
Proje 3 temel üzerine kurulu:
- Üretim ekipmanlarının en son teknoloji ile otomasyonunu sağlayarak mükemmel kalite sunmak. NTN, ekipmanların duruş süresini sınırlayarak müşterilerinin üretim araçlarından maksimum verim elde etmesini sağlamakta.
- Kaliteye ve NTN standartlarına bağlılık. Şirket yüksek kalite standartlarına sıkı sıkıya bağlı olduğu için, Japonya’daki merkez, NTN’i güvenilir bir marka yapan süreçleri yürürlüğe koymak ve uygulamak amacıyla çok sayıda uzman görevlendirdi.
- Akışların hızlandırılması, etkin bir stok yönetimi ve teslim sürelerine uyulması. 3.000’den fazla referans satışa sunan bir şirket için gerçek bir meydan okuma.
Üretim tesisinin modernizasyonundaki bir diğer önemli adım da süreçleri hızlandırmak ve evrak işlerini azaltmak amacıyla makineler de dahil olmak üzere tesisin tüm alanlarında SAP’nin uygulamaya konulması.
Bu amaçla 7,5 milyon Euro değerindeki ilk kurulum gerçekleşti, ikinci kurulum ise daha sonraki bir tarihte yapılacak.
Lokal üretim korunuyor
Bu yatırım sayesinde, lokal üretim Avrupa pazarına hizmet edecek şekilde sürdürülebiliyor. Coğrafi yakınlıktan kaynaklanan pek çok avantaj mevcut:
- Son kullanıcı açısından üst düzeyde esneklik ve azaltılmış ekolojik etki sağlanır.
- Ekonomik faaliyet sürdürüldüğünden yeni nitelikler gerektiren istihdam imkanları ortaya çıkar.
- Şu anki sıkıntılı küresel ekonomik konjonktürde, yerel üretim imalatçılar açısından gerçek bir değer arz etmektedir.
Ümit veren bir başlangıç
Tesis, geçtiğimiz yılın Mart ayında İtalyan hükümeti tarafından ulusal dönüşüm planı 4.0’ın bir parçası olarak “Endüstri 4.0” modeline katılan şirketlere verilen ve çok değerli bir sertifika olan “Dönüşüm 4.0” etiketine layık görüldü. Burada amaç, teknolojik dönüşüm ve çevresel sürdürülebilirlik sürecinde şirketleri desteklemek ve böylece yatırım döngüsünü yeniden başlatmak.
Fabrika aynı zamanda imalat pazarı için tasarlanmış rulmanlar için ısıl işlemle ilgili olan en son proje gibi yeni projeleri de yakalamaya çalışıyor. Dolayısıyla üretilen tüm rulmanlara standart olarak demiryolu kalite seviyesi uygulanıyor.
Fabrika Müdürü Raphaël Demory, konuyla ilgili olarak “Üretim tesisimiz, kendisini NTN ürünlerinin tanınmış kalitesiyle uyumlu hale getirmek istemektedir. Müşterilerimiz, yüksek kalitede ve kusursuz ürünler aldıklarından emin olmak için saygın bir markanın ürünlerini satın almayı tercih ediyor. Tesisimizin modernizasyonu sayesinde daha yüksek hassasiyet seviyesinde rulmanlar sunabiliyoruz. Üretim akışlarını optimize ederek, terminlerdeki değişikliklere etkin bir şekilde yanıt vermek ve ürün bulunabilirliğini artırmak mümkün.
Bu yatırımlara ek olarak tesis, metal kapaklarla donatılmış ilk oynak makaralı rulman olan KIZEI® serisi ile inovasyon gerçekleştiriyor. Amacımız, son kullanıcılara benzersiz ve katma değerli çözümler sunarak pazarın önemli aktörlerinden biri olmak.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
İtalya’da üretilen patentli teknoloji: KIZEI®
4 yıllık araştırma, geliştirme, endüstriyel üretim ve gerçek ortam testlerinin ardından 2019 yılında piyasaya sürülen KIZEI®, yüksek kaliteli üretimin bir örneğidir.
Bu inovatif ve patentli konsept, sadece Avrupa değil, aynı zamanda büyük ilgi ile karşılandığı Kuzey Amerika pazarının da güncel gereksinimlerini karşılamak üzere geliştirilmiştir. Bu oynak makaralı rulman, doğrudan kafese bağlı nitrürlenmiş metal kapaklarla korunmaktadır. Böylece, katı partiküllere karşı koruma sağlanır, gres tutulumu iyileştirilir ve yük kapasitesi ve devir düşmeden veya kaçıklık karşılama değeri azalmadan ISO boyutlarına uygunluk sağlanır.
Açık oynak makaralı rulmana kıyasla en az iki kat (ve belirli uygulamalarda 5 kata kadar) daha uzun ömürlü olan ve yeniden yağlama ihtiyacını 3 kata kadar azaltacak şekilde tasarlanan KIZEI®, müşterilerin bakım maliyetlerinde azalmayı ve üretim araçlarının verimliliğinin optimizasyonunu garanti eder.
ULTAGE kalite etiketi
ULTAGE etiketi, iki kavramın birleşimini ifade eder: En üst düzey anlamına gelen “Ultimate” ve aşama anlamındaki “Stage”. Daha uzun rulman ömrü, daha yüksek devir, daha düşük bakım maliyetleri ve gelişmiş çevre koruma özellikleri sunar. NTN-SNR, 25 mm iç çaptan 2.180 mm dış çapa kadar uzanan, piyasadaki en geniş kapsamlı ULTAGE etiketli oynak makaralı rulman yelpazesini sunmaktadır. |
Bakım-Onarım
Bakım stratejileri
[voiserPlayer]
Makine ve ekipmanların verimli ömrünü arttırmanın yolu düzenli takiple sağlanır. Bunun için çağa uygun tutum sergileyen işletmelerdeki stratejilerin neler olduğu ve doğru yöntemleri hakkında bilgi edinebilirsiniz.
1.Arızaya dayalı bakım
Arızaya dayalı veya reaktif bakım, aynı zamanda arızadan arızaya bakım olarak da bilinir ve pasif bir strateji olarak kabul edilir. Bu bakım biçiminde, bir sistem bileşeni ancak gerçekten arızalandığında değiştirilir veya onarılır. Sistem çalışırken makinenin durumu hakkında hiçbir bilgi toplanmaz veya değerlendirilmez. Bu yaklaşımdaki sorun, hasarın boyutunun ve gerekli onarım süresinin tahmin edilememesidir. Bu yaklaşımın avantajları; düzgün çalışma sırasında herhangi bir maliyete katlanılmaması ve makinenin tam aşınma rezervinin kullanılmasıdır.
Arızaya dayalı bakım, üretim için kritik olmayan, değiştirilmesi kolay ve pahalı hasarlara yol açmayan makineler veya bileşenler için uygundur.
Biliyor musun?
Makinelerin ve makine elemanlarının gerçek hizmet ömrü genellikle tahmin edilen ömründen daha kısadır. Balanssızlık ve hatalı hizalama (%60), rulman hasarı (%20) ve yapısal sorunlar, montaj sorunları ve rezonans (%20) gibi diğer katkıda bulunan faktörler, beklenmeyen sistem arızalarına ve üretim kesintilerine yol açabilecek en yaygın nedenlerdir. Durum izleme ile makine duruş süreleri önemli ölçüde azaltılabilir.
Önemli olan…
Burada önemli olan birimin değeri değil, birimin sistemdeki kritikliği ve kullanımıdır.
Örnek vaka 1:
Bir pompanın maliyeti 5.000 €’dur. Her yıl tekrar tekrar beklenmedik şekilde arızalanır; ancak üretim için kritik değildir, ihtiyaç fazlası veya stokta olabilir. Onarımı zaman açısından kritik değildir ve/veya değiştirilmesi kolaydır.
-> Durum izleme cihazı kullanımı zorunlu değildir.
Örnek vaka 2:
Bir pompanın maliyeti 5.000 €’dur. Yılda iki kez plansız olarak bozulur. Üretim için kritik öneme sahiptir ve üretim kaybı, pompanın maliyetini birçok kez aşmaktadır. Veya değiştirme işlemi son derece zordur ve onarımın önceden planlanması gerekir, o zaman geçerlidir.
-> Durum izleme cihazı kullanılmalıdır.
2.Önleyici bakım
Önleyici bakım durumunda, bir makine veya sistemin belirli zaman aralıklarında belirli bakım harcamaları gerektirdiği varsayılır. Zaman aralıklarının tanımı, sistemin ortalama çalışma ömrüne ve ampirik değerlere dayanmaktadır. Bu bakım stratejisindeki zaman aralıkları sabit olduğundan, mevcut üretim operasyonlarına veya arıza süresi planlamasına hedefli bir şekilde entegre edilebilirler. Ancak, sistemin gerçek durumuyla gerektiği kadar bağlantı halinde değildir. Bu nedenle, bakım önlemlerinin zamanından önce uygulanmasına ve böylece kaynakların gereksiz kullanımına sebebiyet verebilir.
Önleyici bakım, genellikle bakım planında tanımlandığı gibi garanti hükümleri tarafından belirlenir. Garanti sona erdiğinde, uygun bir görüntüleme stratejisi düşünülebilir. Çoğu örnekte, kestirimci bakıma veya duruma dayalı bakıma geçiş yapılır.
3.Duruma dayalı bakım
Duruma dayalı bakımla makine ve sistemlere arıza veya süre bazında değil, bileşenlerin yerleşik durumuna göre servis yapılır. Bu strateji ile bir sistem veya makinenin fiili durumuna uygun olarak bakım ve onarım çalışmalarını yürütmek için durum izleme kullanılır. Sistemin mevcut durumunu belirlemek için farklı yöntemler hem izolasyonda hem de kombinasyon halinde kullanılabilir. Durum izlemenin sonucu çeşitli parametreler dikkate alınarak hedeflenen bakım önlemlerinin planlanmasına dahil edilir. İzlenen makinenin verimliliği artırılır ve arıza süresi maliyetlerinde genel bir azalma sağlanır.
Duruma dayalı bakım, yüksek derecede doğruluğun gerekli olduğu proses açısından kritik sistemler için uygundur. Kural olarak; izleme sistemlerinin maliyeti, dolaylı hasarın ilk oluşumunu önleyerek zaten dengelenir.
4.Kestirimci bakım
Kestirimci bakım giderek daha önemli hale geliyor. Bir sistemin mevcut durumu, yalnızca bir hata analizi veya nedensel araştırma yoluyla değerlendirilmez, aynı zamanda eşlik eden önlemlerin yardımıyla optimize edilir. Bu uygulama, uzun vadede gelecekteki bir arıza olasılığını daha da azaltmak için tasarlanmıştır. Kullanılan önlemler, makine geçmişinin bir analizini, doğal frekansları veya faz ilişkilerini belirlemek için özel ölçümleri ve ayrıca hassas dengeleme ve hizalama şeklinde çalışma koşulundaki iyileştirmeleri içerebilir.
Kestirimci bakım, son derece hassas süreçlerin gerçekleştiği süreç açısından kritik ve sistemler için uygundur. Duruma dayalı bakımdan elde edilen bulgulara dayanır bu sayede önlemleri ve maliyetleri optimize eder.
İşletmelerde güncel olarak tercih edilen durum izleme yöntemlerine örnekler :
Çalışan bir makinenin durumunu kaydetmek için çeşitli tahribatsız yöntemler mevcuttur. Bunlar titreşim analizi, yağlayıcı analizi, termografi ve endoskopi olarak sıralanabilir.
1.Vibrasyon (titreşim) analizi
Titreşim tabanlı makine izleme, makine sorunlarının nedenini erken bir aşamada belirlemek için güvenilir bir araçtır. Bu görüntüleme yöntemi, titreşim davranışındaki artıştan dolayı makine durumundaki bir bozulmayı erkenden tespit edebilir. Sıklıkla tespit edilen hata kaynakları arasında dengesizlik, yanlış hizalamalar, rulman hasarları ve bağlantı kusurları yer alır. Bu ölçüm yöntemi ile uygulamaya bağlı olarak birkaç aylık ön uyarı süreleri elde edilebilir. Bu durum izleme yöntemi, sistemlerin ve makinelerin çalışmasında önemli ölçüde maliyet tasarrufu fırsatları sunar.
Titreşim analizi başlangıçta, işitme, hissetme ve görme gibi ‘insan duyusal işlevleri’ni kullanarak anormallikleri tespit eden makine operatörlerinin gözlemleriyle başladı.
Titreşim analizi neye dayanır?
Basitçe söylemek gerekirse, değişen kuvvetler ve güç aktarım süreçleri. Makineyi etkileyen kuvvetler değişirse makinenin titreşim davranışı da değişecektir. Sabit çalışma parametreleriyle artan titreşim seviyesi, makine durumunda bir bozulma olduğunu gösterir.
Titreşim analizi, özellikle döner ekipmanların izlenmesi, dişli kutuları ve rulman yataklarındaki hasarın erken tespiti için uygundur.
2.Yağlayıcı analizi
Yağlayıcı analizi ile yağlayıcı doğrudan makine içerisinde sensörler vasıtasıyla izlenebilir veya numune alınarak laboratuvarda incelenebilir. Çoğu durumda viskozite, su içeriği, kirlilik ve yaşlanma incelenir. Yağlama yağının katı ve sıvı kontaminasyon için çevrimdışı izlenmesinde, düzenli aralıklarla numuneler alınır ve incelenir. Yağın makinedeki sensörler tarafından çevrimiçi olarak izlenmesi, ya ana yağ akışında ya da dallanmış bir yan akışta gerçekleşebilir. Yağlama yağına ek olarak, yağlama gresinin durumunu izlemek de mümkündür. Bu gibi durumlarda, genellikle çevrimdışı izleme kullanılır. Doğrudan yağlama gresinde bulunan sensörler, çevrimiçi izleme için de mevcuttur. Duruma dayalı yeniden yağlama, otomatik yağlayıcılarla birlikte de sağlanabilir.
Yağlayıcı analizi, birden fazla sektördeki tüm yağ ve gresle çalışan bileşenler için uygundur.
3.Termografi
Termografi ile hasar nedeniyle oluşan ısı kaynakları hem mekanik hem de elektriksel olarak belirlenebilir ve görüntülenebilir. Bu teknolojinin istisnai özelliği, sadece sistem durumunun mekanik yönünü hedeflememesi, aynı zamanda elektrik alanında da uygulanmasıdır. Termografinin en büyük avantajı, çalışma sırasında yüzey sıcaklıklarının hızlı ve temassız olarak kaydedilmesidir. Paralel olarak üretilen bir fotoğraf kullanılarak, bir sistem veya makine parçasının sıcaklık eğrileri sahada atanabilir ve gerçek durum olarak belgelenebilir. Ayrıca, motorların, pompaların veya fanların hatalı hizalanması sıklıkla devreye alma sırasında tespit edilebilir.
Termografi, süreçlerin termal izlenmesinde, dişli aşınma modellerinin analizinde veya elektrik alanında (güç hatları, şalter dolapları) sıklıkla kullanılır.
4.Endoskopi
Bir görüntüleme yöntemi olarak endoskopi, makineyi sökmek için zaman alan bir işlem gerektirmeden, rulmanlar ve dişliler gibi bileşenlerin durumu hakkında anında sonuçlar çıkarılmasına olanak tanır. Mevcut durum net bir şekilde belirlenebilir ve bir video veya görüntüde belgelenebilir. Örneğin performans veya hız düşürme gibi işletim parametreleri veya bakım önlemleri mevcut duruma uyarlanırsa, daha fazla hasar yayılması geciktirilebilir.
Endoskopi, dişli kutuları gibi sıvı yağ ile yağlanan sistemler ve makineler için özellikle uygundur.
Rulmanlar
Geleceğin mobilitesine odaklanan Schaeffler, Kysuce’de yeni geliştirme merkezi açtı
20 Ar-Ge merkezinden oluşan küresel ağıyla mobilitenin geleceği için inovasyon yeteneğini güçlendirmeye devam eden Schaeffler, son teknoloji geliştirme merkeziyle yeni test ve laboratuvar kapasitesine 20 milyon euroluk yatırım yaptı.
Gelişmiş mobilite çözümlerine yönelik küresel geliştirme faaliyetlerini genişleten Schaeffler, bunun bir parçası olarak Slovakya’nın Kysuce kentinde son teknoloji ürünü yeni bir geliştirme merkezi açtı. Merkez, otomatik sürüş gibi uygulamalar için şasi sistemlerinin yanı sıra elektromobilite için ürünler ve bileşenler geliştiriyor. Otomotiv ve endüstriyel tedarik alanında küresel bir lider olan firma, Kysuce’deki mevcut test tesisini yeni laboratuvar, test ekipmanı ve test istasyonları ekleyerek genişletiyor. Yeni geliştirme merkezi ve test tesisi yükseltmesi, Schaeffler için yaklaşık 20 milyon euroluk bir yatırımı temsil ediyor.
Firmanın yeni merkeziyle ilgili konuşan Schaeffler AG Otomotiv Teknolojileri CEO’su Matthias Zink, “İnovasyon yeteneği şirketimizin başarısı için hiç bu kadar kritik olmamıştı. Gelecek odaklı bir teknoloji şirketi olarak Schaeffler, bu nedenle Kysuce’de ve dünya genelinde araştırma ve geliştirmeye büyük yatırımlar yapıyor” diyor.
Schaeffler’in Kysuce tesislerinde 350’den fazlası geliştirme çalışanı olmak üzere 20 ülkeden yaklaşık 4.300 kişi çalışıyor. Şirket, 2025 yılına kadar mobilite alanında 500 kadar geliştiricinin burada çalışmasını hedefliyor. Bunu başarmak için Schaeffler, özellikle hibrit modüller ve elektrik gibi kısmen ve tamamen elektrikli tahrik teknolojilerine odaklanarak bölgede bir dizi yeni pozisyon oluşturuyor.
Bölgenin önemine dikkat çeken Schaeffler’in Kysuce’deki kampüsünden sorumlu Genel Müdür Milan Jurky “Kysuce bölgesi, Schaeffler için ideal bir yapıda. Bu, ilgili teknolojik uzmanlığa sahip birinci sınıf üniversitelerden ve araştırma kurumlarından yararlandığımız ve Slovakya’nın en iyi ve en parlak geliştirme uzmanlarına erişebildiğimiz anlamına geliyor” diye konuşuyor.
Futbol sahası büyüklüğündeki alanda, yarının mobilitesi için yenilikler
Yaklaşık 8.000 metrekarelik bir alana inşa edilen yeni tesis; 4.000 metrekarelik 4 katlı geliştirme merkezi ile test istasyonları ve ekipman için ayrılan 4.000 metrekarelik alandan oluşuyor. İnşaat çalışmaları 2021’in sonunda başlayan yeni geliştirme merkezi binasına, bir buçuk yıl sonra ilk çalışanlar taşınıyor. Ultra modern ofis ekipmanları, özel iletişim ve iş birliği alanları ve ‘çekim noktaları’yla yeni işe yönelik olan binanın tüm tasarımı ve donanımı, çalışanların ağ oluşturabilmesi ve fikirlerini paylaşabilmesine imkan tanıyor. Binanın donanımıyla ilgili Milan Jurky, “Günümüzün artan esnek ve dijital iş birliği ihtiyacına yanıt veriyoruz. Çalışanlarımıza geleceğe uygun çalışma alanları sunuyoruz” diyor.
Yeni merkez, yeni ürünler ve müşteriye özel çözümler için çok çeşitli geliştirme faaliyetlerini karşılıyor. Bu faaliyetler arasında sistem ve yazılım geliştirme, simülasyon ve test, donanım tasarımı ve mekanik ürün tasarımı yer alıyor. Geliştirme merkezinin uzmanları ayrıca, otomotiv endüstrisinden uluslararası müşteriler için kapsamlı bir dizi proje yönetimi faaliyeti yürütüyor. Bitişik fabrika salonlarında Schaeffler, motor ve şanzıman sistemlerini, çok çeşitli rulmanları, aktüatör sistemlerini, elektrikli akslar ve hibrit tahrikler için bileşenleri ve elektromekanik aktif rulo kontrol sistemleri gibi şasi aktüatörlerini bir araya getiriyor. Tüm bunlarda şirket, geliştirme ve üretim faaliyetlerinin tek bir yerde sıkı bir şekilde entegre edilmesinden faydalanıyor.
Kysuce: Güçlü bir küresel kalkınma ağının parçası
Kysuce’deki yeni geliştirme merkezi, dünya çapında 20 araştırma ve geliştirme konumunda yaklaşık 8.000 çalışandan oluşan güçlü bir küresel ağın parçasını oluşturuyor. Modern güç aktarma organları ve mobilite çözümleri geliştirme merkezleri arasında; Wooster ve Troy (ABD), Puebla (Meksika), Bühl ve Herzogenaurach (Almanya), Szombathely (Macaristan), Svitavy (Çek Cumhuriyeti), Pune (Hindistan), Seul (Güney Kore), Yokohama (Japonya) ve Taicang ile Changsha (Çin) bulunuyor. “Geliştirme konumlarımızın yarısından fazlasında, dünya çapındaki müşterilerimiz için geleceğe hazır elektrikli güç aktarma organları ve mobilite çözümleri ile yenilikçi şasi çözümleri üzerinde çalışıyoruz” diyen Schaeffler’in E-Mobilite Başkanı Dr. Jochen Schröder, “Stratejimiz, farklı yerel uzmanlık ve sorumluluklarla donanmış küresel bir kalkınma ağına sa hip olmak etrafında dönüyor. Bu küresel yapı aynı zamanda, müşterilerimize her zaman yakın olduğumuz ve yerel ihtiyaç ile gereksinimlere hızlı bir şekilde yanıt verebileceğimiz anlamına geliyor” açıklamasında bulunuyor.
[voiserPlayer]
-
Etkinlikler10 ay ago
Güç aktarım sektörü Moneta standında buluştu, “GüçBirliği” pekişti
-
Metal İşleme Takım Tezgahları3 ay ago
Kaliteyi merkezine alan SELSA’nın üretim hattı, STUDER’le güçleniyor
-
Kayış ve Kayış Tahrikleri8 ay ago
Megadyne’nin Megaflex zaman kayışı serisini keşfedin
-
Dişli Üretim Servisleri2 ay ago
‘Popstar’ları favoritCNC ve yeni S100 ile hedefleri aşan STUDER, 2023’te de büyüdü
-
Kayış ve Kayış Tahrikleri8 ay ago
Asansör endüstrisi için ideal, dayanıklı ve yer tasarrufu sağlayan çelik telli poliüretan düz kayış: Megalinear P3.3
-
Kayış ve Kayış Tahrikleri3 ay ago
MEGASYNC™ Gold2 ve Silver3 ile tanışın
-
Vibrasyon Motorları11 ay ago
Vibrasyon motorlarında güvenin adı FEMAŞ
-
Redüktörler11 ay ago
Redüktörden servo motor sürücüsüne kadar tüm sistem, tek tedarikçi: STÖBER
-
Dişliler4 ay ago
İnsan omzunun yeteneklerini kopyalayacak yeni bir dişli teknolojisi: ABENICS
-
Kayış ve Kayış Tahrikleri11 ay ago
Yüksek kalite, geniş hizmet ağı; sektörün küresel tedarikçisi TÜRKSA KAYIŞ SANAYİ
-
Genel4 ay ago
Madencilik ve metal sektörü, karbonsuzlaşma planlarını büyüme için bir fırsat olarak görüyor
-
Frenler ve Kavramalar11 ay ago
MEG Endüstri güçlü iş ortaklığı ağı ile tek kaynaktan komple çözümler sunuyor