Merhaba değerli okurlarımız, bu sayımızda sizler için Siemens Türkiye İcra Kurulu Üyesi ve Dijital Fabrika Direktörü Sn. Ali Rıza Ersoy ile Endüstri 4.0 üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Bizlere zaman ayırdıkları için kendilerine teşekkür ederiz. Şimdi sizi, gelecekte bizi en çok meşgul edecek konulardan biriyle baş başa bırakıyoruz.
Merhaba, bize biraz kendinizden ve şirketinizden bahseder misiniz?
1957’de Aydın’da doğdum. 1980 Yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Fakültesi’nden mezun oldum ve ardından Viyana Teknik Üniversitesi Uygulamalı Elektronik Fakültesi’nde beş yıl boyunca Araştırma Asistanlığı görevini yürüttüm. 1985’te İzmir Healthcare bölümü Satış Mühendisi olarak Siemens bünyesine katıldım. Siemens Türkiye’de, 30 yıldan bu yana görev yapıyorum. Sağlıktan IT’ye dek birçok alanda 10’dan fazla pozisyonda yöneticilik yaptım. Halen Siemens Türkiye İcra Kurulu Üyesi, Genel Müdür Yardımcısı ve Dijital Fabrika Bölüm Direktörü olarak görev yapıyorum.
Siemens, dünyada 170, Türkiye’de ise 160 yıldır mühendislikte mükemmellik, inovasyon, kalite ve güvenilirlik yönleriyle öne çıkan uluslararası bir teknoloji şirketi. 200’den fazla ülkede faaliyet gösteren şirket elektrifikasyon, otomasyon ve dijitalleşme alanlarına odaklanıyor. Enerji ve kaynak verimli teknolojilerde dünyanın en büyük üreticilerinden biri olan Siemens aynı zamanda, off-shore rüzgar türbini inşasında, enerji üretimi amaçlı kombine çevrim türbini tedarikinde ve enerji iletimi çözümlerinde lider konumda bulunuyor. Siemens ayrıca, altyapı çözümleri ile endüstri için otomasyon ve yazılım çözümlerinde de öncülük yapmakta ve şirket, bunun yanında önemli medikal görüntüleme sistemleri tedarikçilerinin arasında yer alıyor. Ayrıca, laboratuvar diagnostiği ile birlikte klinik IT alanlarında da lider konumda yer alıyor.
Siemens Dijital Fabrika Bölümü olarak ise, ürün portföyü, ürün ve üretim yaşam döngüsünü tamamını bir araya getiriyoruz. Başta Siemens Proses Endüstrileri ve Sürücüler Bölümü olmak üzere, farklı endüstrilerdeki müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde düzenlenmiş benzersiz, kapsamlı bir ‘PLM araçları’, endüstriyel otomasyon ve sürücü teknolojisi portföyü sağlıyoruz.
Endüstri 4.0 nedir?
Endüstrinin dördüncü devrimi olarak adlandırılan ‘Endüstri 4.0’ üretim tesislerindeki tüm bileşenlerin tümünün küresel ağlara dönüştürülmesiyle gerçekleşiyor. Akıllı cihazların birbirleriyle kurdukları iletişim sayesinde daha verimli bir çalışma ortamı oluşuyor. İlk olarak Almanya’da ortaya çıkan bu kavramla birlikte, birbiriyle iletişim kuran makineler ürünün kalite kontrolünü yapıp üretim sürecindeki hataları daha hızlı tespit etmeyi sağlayabiliyorlar. Bu süreçte, akıllı fabrikalarda, büyük veri analizleri yapılarak üretim daha verimli bir hale getirilebiliyorlar.
Endüstri 4.0 konusunda ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz?
Siemens Türkiye olarak verimlilik, kalite ve dijitalizasyon yükseltmek için daha da profesyonelleştirilmesi gerektiğini düşündüğümüz endüstriyel üretim için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Türkiye’deki endüstri sektöründe verimli üretim, pazara çıkış süresinde kısalma ve daha fazla esneklik sağlamak en büyük hedeflerimiz arasında yer alıyor. Endüstri 4.0 henüz başlangıç seviyesinde olmasına rağmen, vizyonun birçok unsuru şimdiden Siemens bünyesinde yer alıyor.
Dijital Kurumsal Platform adını verdiğimiz tam entegre PLM (Product Lifecycle Management) ve TIA (Totally Integrated Automation) yazılımlarımız gibi çok çeşitli bileşenlerimiz ile Endüstri 4.0 girişiminden örneklerimiz mevcut. PLM yazılıyla ürün tasarımı ve üretim sekansı planlama gibi fonksiyonların aynı verilere erişmesi mümkün hale geliyor. Dijital Kurumsal Platform çerçevesinde, Endüstri 4.0 ile ilişkili çok çeşitli ürünler sunuyoruz. Almanya’nın Amberg şehrinde yer alan fabrikamız da aynı tesiste çok sayıda farklı ürün üretebilme esnekliğine oldukça güzel bir örnek. Ayrıca, geliştirdiğimiz PLM yazılımı NASA’nın Jet Tahrik Laboratuvarı tarafından da tercih edilerek Mars’a gönderilen Curiosity aracının tasarımında kullandı.
Ayrıca Siemens Türkiye olarak Endüstri 4.0 devriminde Türkiye’ye rehber olması adına sponsorluğunu üstlendiğimiz Endüstri 4.0 Platformu ile endüstriyle ilgilenen profesyonel ve akademisyenleri aynı çatı altına bir araya getirmeyi hedefliyoruz. Endüstri 4.0’a geçiş sürecinde rehber niteliği taşıması için oluşturduğumuz ‘Endüstri 4.0 Platformu’ kapsamında her üye ve paydaşın kendi bilgi ve deneyimlerini paylaşması amaçlıyoruz. Portalda Endüstri 4.0’ın yol haritası, üretim teknolojilerindeki gelişmeler, Endüstri 4.0’a entegrasyonu gibi önemli başlıklar da yer alacak ve alanında bir ilk olacak. NAyrıca katıldığımız üniversite etkinlikleri, kongreler ve sempozyumlarda ve diğer etkinliklerde de Endüstri 4.0’ı gündeme getirmeye devam ediyoruz.
Türkiye Endüstri 4.0 dönüşümünün şu anda neresinde? Bizim sanayimiz bu dönüşüm için hazır mı?
İlk olarak Almanya’da ortaya çıkan Endüstri 4.0 kavramıyla birlikte ABD ve Çin gibi büyük ekonomiye sahip devletler de bulunduğu coğrafyalarda büyük üreticilerle bu alanda yatırımlar yapıyorlar. Onların yatırımları göz önünde bulundurulduğunda, Türk sanayicilerinin de Endüstri 4.0 devrimini, var olan imkanlar ve kaynakları sonuna kadar kullanarak zorlayıp, teknolojiye yapılması gereken yatırımla yakalama şansına sahip olduklarını düşünüyorum. Hızlı gelişen bir sektör olan otomotiv sektöründe ise Endüstri 4.0 konsepti kullanılmaya başlandı. Hükümetimizin de Endüstri 4.0 alanında verdiği hızlı ve kararlı adımlar da Türkiye’deki endüstrinin geleceği açısından da oldukça büyük bir öneme sahip. Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı’nın hızlı adımlarıyla Türkiye’deki sanayiciler için küresel bazda büyük bir rekabet avantajı sunduğunu düşünüyoruz.
“Sanayi Devrimi” en çok da yaratması muhtemel ekonomik ve sosyal dönüşümler nedeniyle çok tartışılıyor? Nasıl bir dönüşüm olacak bu? Bizleri biraz aydınlatır mısınız?
Ekonomik olarak eğer ülke olarak ev ödevlerimizi layıki ile yerine getirebilirsek, Avrasya’nın üretim üssü olabiliriz. Yakın çevremizdeki hiç bir ülke bu şansa bizden fazla sahip değil. Bu da ülkemiz için halen içinde bulunduğumuz orta gelir tuzağından kurtulup bir üst gelişmişlik ligine geçmek ve sosyal refah anlamına gelmektedir.
İnsansız bir endüstriye doğru mu yol alıyoruz? Sizce Endüstri 4.0 ile birlikte istihdam sorunu yaşanacak mı?
Endüstri 4.0 ile ilgili en büyük kaygılardan bir tanesi de yaygınlaşan robotik sistemler dolayısıyla yaşanacağı düşünülen iş kaybı. Üçüncü Endüstri Devrimi’ni göz önünde bulundurduğumuzda aslında bu kaygının gerçekçi olmadığını görebiliyoruz. Bu devrim sırasında da otomotivde artan bir otomasyon oldukça arttı ancak işsizlikle ilgili bir artış olmadı. Aksine, gelen ekonomik büyüme, yeni ve inovatif iş alanlarının doğması, otomasyondaki robot ve makinaların tamiri gibi yeni mesleklerin ortaya çıkmasının yanı sıra, iş imkanları da oldukça arttı. Bu süreçler göz önünde bulunduğunda, Endüstri 4.0 için de aynı beklentiler içerisinde olabiliriz. Uzun vadede BT ve mekatronik alanlarında nitelikli iş gücü talebinde doğacak ciddi bir artışın yanı sıra, yeni meslek alanlarının da ortaya çıkacağını öngörebiliriz.
Alman Sanayiciler Başkanı bir açıklamasında Endüstri 4.0 ile ileride bir arabanın markasının ne olduğunun önemi kalmayacak? Sahip olduğu internet teknolojisi önemli olacak diyor? Sizce markaları nasıl bir süreç bekliyor?
Günümüzde ürünler arasında teknik farklılıklar yok denecek kadar azaldı. Gelecekte sıradan ürünler değil kişiselleştirilebilen ürünler ön plana çıkacak. Buradaki farklılıklarda internet teknolojisinin kullanımındaki farklılıklarda ortaya çıkacak. Örneğin daha fazla diğer cihazlarla haberleşebilen cihazlar ön plana çıkacak.
Endüstri 4.0’ın makine sektörüne yansımaları neler olacak, siz bu konuda ne tür çözümler üreteceksiniz?
Ürettiğimiz her makine internete bağlanıp bulut veri merkezlerindeki analiz algoritmalarının ürettiği gerçek zamanlı bilgiyi kullanacak.
Sizce gelecekteki etkisi nasıl olacak? Olumlu ve olumsuz yönleriyle bahseder misiniz?
Olumlu olarak refah artacak. 2020 yılında bugün adını bilmediğimiz 16 yeni mesleğin ortaya çıkacağı iddia ediliyor. Risk ise bugün “low skill” mavi yakalı gücün 5-10 yıllık süreçte “high skill” güce evrimi için eğitimlere ihtiyaç olacak. Üniversitelerimiz de geleceğin gençlerini yeni mesleklere göre eğitmeleri gerekecek.
Endüstri 4.0’ın üretim şirketleri üzerinde nasıl bir etkisi var?
Endüstri 4.0 tabanlı üretim süreçlerinde, akıllı fabrikalarda, otomasyon süreçleri, cihazların ve makinelerin birbirleriyle üretim işlemlerini kendi içlerinde belirleyerek düzenlemesini sağlayacak. Üretimin herhangi bir aşamasında yaşanan bir sıkıntı sonrasında, otomatik olarak arızalar yerinde tespit edilip giderilebilecek.
Sistemin bu anlamda tam kapasiteyle sorunsuz çalıştığını gözlemleyebiliyoruz. Ayrıca siber-fiziksel adını verdiğimiz sistemler, üretimin yanı sıra, Ar-Ge tasarım ve pazarlama süreçlerinde de farklar yaratabilecek. Fabrika kurulumu öncesinde yapılan simulasyon çalışmasıyla bütün fizibilite çalışmaları bu simülasyonlar üzerinden yapılabilecek. Endüstri 4.0 ile birlikte hayal bile edilemeyecek çözümler üretilerek, kaynak kullanımı iyileştirilerek, verimlilik artacak ve bu anlamda oldukça gelecek vaat eden çözümler üretilmesini öngörüyoruz.
Yapılan araştırmalarımız ve hesaplarımız sonucunda, Endüstri 4.0 ile birlikte pazara sunulan yeni ürünlerin süresinde yüzde 25 ila 50 arasında azalma görülebilecek, mühendislik giderleri yüzde 30’a kadar düşebilecek ayrıca yüzde 70’e kadar da enerji tasarrufu sağlanabilecek.
Bu süreçte, markaların yolculuğunda sizce başarı faktörü nedir?
Çok esnek üretim hatlarında kişiselleştirilebilen, üretim yapabilen markalar gelecekte başarılı olacak.