Maden Türkiye Fuarı’nda Rulmeca’dan Sn. Ömer Sezener’le sizler için güzel bir sohbet gerçekleştirdik.
Bize biraz Rulmeca’dan ve kendinizden bahseder misiniz?
Ben Ömer Sezener, maden mühendisiyim. Madencilik sektörüne yaklaşık 22 yıldır maden ekipmanları satarak destek veriyorum. Rulmeca, 1962 yılında kurulmuş bir İtalyan firması. Ana merkezi İtalya’da. Ama bununla beraber farklı ülkelerde fabrikaları var. En büyük fabrikalarımızdan biri İtalya’da. Almanya’da motorlu tambur ve rulo fabrikası olarak iki tane fabrikamız var. İngiltere, Danimarka, Polonya, Kanada, Venezuela, Güney Afrika Cumhuriyeti, Çin ve Tayland üretim yaptığımız diğer ülkeler. Bunun dışında Türkiye’de olduğu gibi satış ofislerimiz var. Rulmeca, 2010 yılından önce Türkiye’de distribütörlük şeklinde çalışıyormuş. 2010 yılında kurulumu gerçekleştirildi. O günden bugüne büyüyerek sektörde hizmet vermekteyiz ve ben de kurucu satış müdürü olarak o zamandan beri çalışıyorum.
Pazar için sunduğunuz çözümler nelerdir?
Rulmeca’nın yapmış olduğu tek iş var zaten. Rulmeca aslında bir holding ve bu holding’e bağlı olan şirketlerin hepsi konveyör sistemler üzerine çalışıyor. Yani Türkiye’deki gibi holdingleşip, bir yandan rulo üretip, bir yandan da otobüs firması olan bir şirket değiliz. Tek bir konu üzerine uzmanlaşmış, odaklanmış bir firmayız. Rulmeca, bir konveyör sistem düşündüğünüzde aklınıza gelebilecek tüm ürünleri üretebilen bir firma. Örnek vermek gerekirse taşıyıcı rulolar, geri dönüş ruloları, darbe ruloları, kılavuz rulolar, bant merkezleyici istasyonlar, bant merkezleyici rulolar, bant muhafazaları, tamburlar, motorlu tamburlar gibi konveyör sistemlerde, bant hariç aklınıza gelebilecek her şeyi üreten bir firma. Sadece tek tip bir rulo üretmiyor. İşletmenin ihtiyacı neyse ona uygun ruloyu üretiyoruz ve müşterilerimize sunuyoruz. İkincisi, eğer müşteri aksini istemiyorsa ruloların dizaynını kendimiz yapıyoruz. Hız, malzeme, malzemenin yoğunluğu, parça büyüklüğü gibi onlardan aldığımız veriler doğrultusunda, Rulmeca’nın kendisinin geliştirmiş olduğu bir yazılımı kullanarak en uygun rulo dizaynını seçme şansımız oluyor. Fakat bazen müşteriler bazı endişelerinden dolayı, çıkan ölçülerden farklı ölçüler isteyebiliyor. Bizim için önemli olan en uygun ruloyu verebilmek. Bu uygunluk da gerektiği kadar enerji kullanımını sağlıyor ve enerji israfı önlenebiliyor.
Hizmet verdiğiniz sektörler hangileri?
Aslında geniş bir yelpazeye sahibiz. Müşterilerimizin büyük bir çoğunluğunun madenci olmasına rağmen, çimento sektörü, taş ocakları, şeker fabrikaları, limanlar, gübre sanayi, kimya, cam sektörü de bizim ürünlerimizden faydalanıyor.
Şirketiniz açısından 2014 nasıl geçti?
İki yönlü, değişik bir yıldı işin açıkçası. Biz yabancı bir firma olduğumuz için ürünlerimizi Euro bazında satmak zorundayız, çünkü ödemesini de Euro olarak yapıyoruz. Bu da tabi ki yıl içerisinde yaşanan kurdaki değişikliklerden çok etkilenmemize neden oldu. Doğal olarak pazardaki durumumuzu çok etkiledi. Hem avantajlarını, hem dezavantajlarını yaşadık. Planladığımız projelerin büyük bir kısmını 2014’de gerçekleştirdik. Her şeye rağmen güzel bir yıl geçirdik, hedeflerimizi gerçekleştirdik.
2015’den beklentileriniz nedir?
Tabi ki hedeflerimiz yüksek, her zaman çok yükseklere oynuyoruz. Böyle de olmak durumunda. Sonuçta pazar liderisiniz ve bunu korumak zorundasınız. Ama kafamızda soru işaretleri yok mu, tabi ki var. Umarız ki ülkemiz için en iyisi olur, biz de 2015 yılından başarıyla çıkarız.
Biraz da bize yeni ürünleriniz varsa onları anlatır mısınız?
Motorlu tamburlarımız için, konvansiyonel tip tahrik tamburları bizim öncelikli rakibimiz. Aslında onlar diğer motorlu tambur üreticilerinden daha çok bizim rakiplerimiz çünkü müşterilerimizi motorlu tambura ikna etmekte zorlanıyoruz. Çok kapalı bir kutu, müşteriler içinde ne olduğunu bilmediği bir şeyi almak istemiyor. Bunu çok iyi anlatabilmek gerekiyor. Avantajları son derece yüksek bir ürün. Öncelikle, bakım gerektirmiyor. Yıllarca kullandığınız halde bakım yapmıyorsunuz. Sadece sentetik yağ kullandığınız takdirde 50.000 saatte bir yağını değiştiriyorsunuz. İzolasyon sistemi çok iyi yapıldığı için makinenin başka bir yerine müdahale edilmesi ya da bakım yapılması gerekmiyor. Bu ürünlerde şu anda tambur çapı 1.000 mm’ye ve motor gücü 250 kilovata kadar çıkmış durumdayız.
Bunun dışında yine AR-GE departmanımızın geliştirmiş olduğu rulolarımızın iç yapısı, izolasyon sistemleri de tamamen değişti. Bu 2009 yılından beri takip ettiğimiz bir projeydi aslında. Bu sayede tüm ülkelerde üretilen ruloların aynı standartlarda üretilmesini sağladık. Önce büyüklerden başlayıp daha sonra tüm seriyi standartlaştırdık. Henüz Türkiye’deki taklitlerimiz bunu kopyalamaya başlamadılar. Ne zaman başlayacaklar ben de merakla bekliyorum. Bunu neden söylüyorum detaylarıyla açıklayayım; bu fuarda gördük ki ve birebir yaşadım, yerli rakiplerimiz bizden rulo almak istediler, rulonun içinde kullandığımız burada teşhir ettiğimiz parçaları bizden isteyen de oldu. Elbette biliyorum bu malzemeleri şekil olarak –kalitesini bilemem- birebir kopya edebilirler ancak bir de bunun montajı var. Bu montaj bizim fabrikalarımızda Avrupa normlarındaki toleranslarda tam otomatik tezgahlarda sıfır hatayla birleştirilip, montajı yapılıyor. Yakında rakipler montajı da bizim fabrikalarda yapmak isterlerse hiç şaşırmam. (Gülüyor)
Diğer bir ürünümüz “frenli rulolar”. Bunların ana özelliği tek yöne hareket etmeleri. Eğimli bantlarda, bant kopmasına karşı, bant koptuğu anda, bandın sıyrılıp aşağıya inmesine ve malzemenin üstünden dökülmesine engel oluyor. Koptuğu yerde ancak 50 cm’lik bir açıklık oluyor ve son derece güvenli bir sistem haline geliyor. Bandın ne zaman ve ne şekilde kopacağı belli olmadığı için, o sırada aşağıda çalışan bir işçi olabilir ve tüm malzeme oraya yığılabilir. Yani güvenlik açısından çok önemli bir sistem. Gerçi güvenlik ne yazık ki ülkemizde öncelikli bir konumda değil. İsterdik ki daha çok bu konulara özen gösterilsin. Tekrar ürüne dönecek olursak, bu önemli özelliğin dışında iş gücünden de çok büyük bir tasarruf sağlıyor, çünkü bandın üstündeki malzemeyi boşaltmak zorunda değilsiniz. Sadece koptuğu yerden birer metre boşalttıktan sonra, aynı yerde bandın tamiratını yapma şansınız var.
Başka bir ürünümüzden daha bahsetmek isterim: “Bant merkezleyici rulolar.” Mevcut kurulu bir sistemde bant kayması varsa ve firma bunu engellemek istiyorsa, bant merkezleme istasyonlarının yeniden kurulması, uygulanması zor olabiliyor. Bunun yerine alt geri dönüşte bant merkezleyici rulo kullanıp, belli aralıklarla yerleştirilip bandın merkezden kaçması engellenmiş oluyor. Sistem şöyle çalışıyor, şaftı gene sabit ama gövdesi üç yönde hareket edebiliyor. Bandın kaçtığı yönün ters istikametinde banda yön vererek merkezden kaçmasını engelliyor. Diğer bir avantajı da; bu, uygulaması son derece kolay bir sisteme sahip. Zamandan ve işçilikten maksimum tasarruf etmiş oluyorsunuz. İşinizi durdurmamış oluyorsunuz. Bunlar da yeni ürünlerimiz için söyleyeceklerim.