Connect with us

Rulmanlar

NTN-SNR ile günün menüsü

Published

on

NTN-SNR

Hassas mekanik alanında dünya lideri olan NTN-SNR, atılımlarına gıda güvenliği ile devam ediyor. Şirket, ürün yelpazesini optimize etmek ve güçlendirmek için gıda işleme endüstrisi çözümlerine yatırım yapmayı planlıyor. Burada amaç, kullanıcının hiçbir risk almadan optimum üretim gerçekleştirebilmesini sağlamak. Uyulması zorunlu olan standartların her geçen gün daha da sıkı bir hal aldığı bu sektör için bu türden bir yatırımın gerekliliği tartışılmaz bir gerçek…

Gıda işleme endüstrisinde ürün iadelerinden kaynaklanan ortalama maliyet, 2012-2017 yılları arasında arasında dünya genelinde 7.92 milyon Euro olarak gerçekleşti. Vakaların %75’inde iade nedeni bakteri, alerjen madde veya yabancı bir cismin varlığı idi. Sıkı standartlara rağmen, gıda işleme pazarı 180 milyar Euro ciro ile 2017’de Fransa’nın en büyük endüstri kolu oldu. Aynı zamanda otomotiv endüstrisinden sonra, ürün iade ve geri çekme eylemlerinden en çok etkilenen sanayi sektörleri arasında ikinci sırada yer aldı (%16). Bu da hem tüketici sağlığı hem de şirketler için çok büyük zarara yol açabilecek bir unsur olan itibar kaybı açısından bir risk oluşturmakta.

Bu durumu göz önünde bulunduran NTN-SNR, 30 yıllık pazar deneyimi ile, gıda işleme sektörünü yeni bir yarış kulvarı haline getirmek için güçlü yönlerini bir araya getiriyor ve ekiplerini geliştiriyor. Şirketin kendini yeniden konumlandırmasının yol açtığı zorluklar arasında sektörün tüm kısıtlamalarının yeniden düşünülerek entegrasyonu ve her türlü ihtiyacın mümkün olduğunca etkin bir şekilde karşılanması için çeşitli segmentlerin ve ürün gruplarının yeniden tanımlanması da bulumakta.

 Çok zor koşullara sahip bir ortam

Gıda işleme endüstrisi, yüksek basınçlı yıkama, temizlik maddeleri, nem, ince parçacıklar, hijyen standartları, yüksek üretim oranları gibi son derece zorlu koşullara sahiptir.

NTN-SNR, sağlık standartlarına uyumlu ve sürdürülebilir üretimin bu sektördeki her türlü faaliyete adaptasyonunu sağlama konusunda uzmanlığına güvenmektedir.

Şirket, bu yıl itibariyle, makine imalatı alanında Avrupa’daki başlıca hedefleri olan Almanya ve İtalya’da, bakım alanında ise Fransa ve İspanya’da mevcut ürün gruplarını geliştirmeye odaklandı.

NTN-SNR’nin gıda işleme pazarındaki hedefleri, olası riskleri ortadan kaldırmak, kârlılığı artırmak amacıyla bakım sürelerini azaltmak ve müşterilerinin içinin her zaman rahat olmasını sağlamaktır.

Tamamen uygun çözümler

Bu amaçla şirket, çeşitli rulmanlar, yağlama çözümleri, lineer kızaklar ve paslanmaz çelik veya termoplastik oynak bilyalı rulmanlardan oluşan çok geniş kapsamlı bir ürün yalpazesi sunmaktadır. Pazardaki bazı firmalar paslanmaz çelik malzemeyi sadece insert ve korozyon önleyici kaplamalı yatak ile birlikte kullanırken; NTN-SNR tamamen paslanmaz çelikten imal edilen rulman üniteleri sunmayı tercih etti. İnsertler, herhangi bir darbeye veya mekanik kuvvete karşı koyabilmeleri amacıyla bir kapakla korunan elastomer keçeye sahiptir. Ek koruyucu kapaklar ise, doğrudan temas durumunda bile yüksek basınçlı yıkamaya karşı ilave direnç sağlayan radyal veya çift dudaklı bir keçe ile sunulmaktadır. Dolayısıyla bu sistemler neme ve kirlenmeye karşı gerçek bir kalkan görevi görmektedir.

Daha fazla koruma için, NTN-SNR insertleri Lubsolid® gıda sınıfı katı gres ile birlikte sunulmaktadır. Erken rulman arızalarının %55’i uygun olmayan yağlamadan kaynaklanmaktadır – bu da firmanın bu kusursuz yağlayıcıyı geliştirmesine neden oldu. Yüksek miktarda yağ içeren polimer matris, rulmanın içindeki boş alanı tamamen doldurur. Sonuç olarak, rulmanın içine ne kir ne de su giremez.

Gresin katı halde olması, sızıntı yapmayacağı anlamına gelir; böylece üretim ortamınızın temizliği garanti altına alınmış olur. Bu özellikler, standart bir yüksek performanslı gres kullanılarak yağlanan bir parçaya kıyasla rulmanın ömrünü 20 kata kadar artırır.

Bu teknolojinin başarısı ve artan kullanıcı talebi, şirketin gıda sınıfı katı grese yatırım yapma planlarının altında yatan faktördür. Amaç, üretim yeteneklerini arttırırken aynı zamanda üretimi güvence altına almaktır.

NTN-SNR Pazar Yöneticisi Kévın Gay’e 3 soru sorduk

NTN-SNR Pazar Yöneticisi Kévın Gay

NTN-SNR Pazar Yöneticisi Kévın Gay

NTN-SNR neden gıda işleme endüstrisindeki varlığını güçlendirmenin zamanının geldiğine karar verdi?

Bu devasa bir pazar. Gıda işleme endüstrisi, Avrupa’daki en büyük sektör. Bu endüstrinin zorlu koşulları da sürekli inovasyonun gerekliliğini ortaya koymakta.

NTN-SNR dünyanın önde gelen rulman üreticilerinden biri. Özellikle otomotiv, sanayi ve havacılık pazarlarındaki varlığı ile tanınıyor. Şirketimiz ayrıca, gıda işleme pazarında da önemli bir isim. Ancak şimdi, çözümlerimizi daha da ön plana çıkarmamız ve üreticilerin zaman içinde değişen taleplerine daha uygun seçenekleri ortaya koyabilmek amacıyla ürün yelpazemizi daha da geliştirmemiz büyük önem arz ediyor.

NTN-SNR rekabet gücü açısından müşterilerine ne şekilde katma değer sağlıyor?

Pazardaki belli bir deneyime sahip tüm firmalar, yüksek seviyede teknik beceri ve belli uzmanlık alanlarına (rulmanlar, bilyalı rulmanlar vb.) sahiptir. Bununla birlikte, güvenilir, yenilikçi ve nitelikli ürünler tasarlarken kontrolsüz büyümeye karşı temkinli olmak şarttır; maliyeti göz ardı edemezsiniz. Piyasadaki belirli premium kalite ürün gamları oldukça yüksek fiyat etiketiyle sunulmakta. Bununla birlikte, Avrupa pazarını oluşturan 300.000 şirketin %99’u, bakım için sınırlı mali kaynaklara sahip olan KOBİ’lerden meydana geliyor. Sonuç olarak, daha düşük maliyetli çözümlere yönelmek zorunda kalıyorlar. NTN-SNR, gıda işleme endüstrisinin tüm aktörleri için kaliteli ürünleri maliyet açısından erişilebilir hale getirerek içlerinin her zaman rahat olmasını sağlıyor.

“İçlerinin rahat olmasını sağlamak” derken tam olarak neyi kastediyorsunuz?

“İç rahatlığı sağlamak”, gıda işleme sektörünün kısıtlarına karşı çözümler üretme yöntemlerimizin temel taşlarından ve itici güçlerinden biri ve birkaç farklı anlamı var.

Birincisi, sağlığa ilişkin iç rahatlığı – hem tüketici ve elbette hem de üretici için. İşletme açısından, ekonomik anlamda iç rahatlığı da önemli bir nokta. Kaliteli ekipman kullanmak suretiyle bakım yöneticisi bakım aralıklarını uzatabilir, böylece üretimi artırabilir. Bu durumda iç rahatlığı zamandan tasarruf, verimlilik ve kârlılık anlamlarına da geliyor.

Geniş kapsamlı ürün yelpazesi

  • Topline bilyalı rulmanlar
  • Termoplastik rulman üniteleri
  • Paslanmaz çelik rulman üniteleri
  • Paslanmaz çelik bilyalı rulmanlar
  • Linear eksenler ve bilyalı burçlar
  • Lubsolid®, gıda sınıfı katı gres
  • Yağlama çözümleri

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Bakım-Onarım

Bakım stratejileri

Published

on

By

[voiserPlayer]

Makine ve ekipmanların verimli ömrünü arttırmanın yolu düzenli takiple sağlanır. Bunun için çağa uygun tutum sergileyen işletmelerdeki stratejilerin neler olduğu ve doğru yöntemleri hakkında bilgi edinebilirsiniz.

1.Arızaya dayalı bakım

Arızaya dayalı veya reaktif bakım, aynı zamanda arızadan arızaya bakım olarak da bilinir ve pasif bir strateji olarak kabul edilir. Bu bakım biçiminde, bir sistem bileşeni ancak gerçekten arızalandığında değiştirilir veya onarılır. Sistem çalışırken makinenin durumu hakkında hiçbir bilgi toplanmaz veya değerlendirilmez. Bu yaklaşımdaki sorun, hasarın boyutunun ve gerekli onarım süresinin tahmin edilememesidir. Bu yaklaşımın avantajları; düzgün çalışma sırasında herhangi bir maliyete katlanılmaması ve makinenin tam aşınma rezervinin kullanılmasıdır.

Arızaya dayalı bakım, üretim için kritik olmayan, değiştirilmesi kolay ve pahalı hasarlara yol açmayan makineler veya bileşenler için uygundur.

Biliyor musun?

Makinelerin ve makine elemanlarının gerçek hizmet ömrü genellikle tahmin edilen ömründen daha kısadır. Balanssızlık ve hatalı hizalama (%60), rulman hasarı (%20) ve yapısal sorunlar, montaj sorunları ve rezonans (%20) gibi diğer katkıda bulunan faktörler, beklenmeyen sistem arızalarına ve üretim kesintilerine yol açabilecek en yaygın nedenlerdir. Durum izleme ile makine duruş süreleri önemli ölçüde azaltılabilir.

Önemli olan…

Burada önemli olan birimin değeri değil, birimin sistemdeki kritikliği ve kullanımıdır.

Örnek vaka 1:

Bir pompanın maliyeti 5.000 €’dur. Her yıl tekrar tekrar beklenmedik şekilde arızalanır; ancak üretim için kritik değildir, ihtiyaç fazlası veya stokta olabilir. Onarımı zaman açısından kritik değildir ve/veya değiştirilmesi kolaydır.

-> Durum izleme cihazı kullanımı zorunlu değildir.

Örnek vaka 2:

Bir pompanın maliyeti 5.000 €’dur. Yılda iki kez plansız olarak bozulur. Üretim için kritik öneme sahiptir ve üretim kaybı, pompanın maliyetini birçok kez aşmaktadır. Veya değiştirme işlemi son derece zordur ve onarımın önceden planlanması gerekir, o zaman geçerlidir.

-> Durum izleme cihazı kullanılmalıdır.

2.Önleyici bakım

Önleyici bakım durumunda, bir makine veya sistemin belirli zaman aralıklarında belirli bakım harcamaları gerektirdiği varsayılır. Zaman aralıklarının tanımı, sistemin ortalama çalışma ömrüne ve ampirik değerlere dayanmaktadır. Bu bakım stratejisindeki zaman aralıkları sabit olduğundan, mevcut üretim operasyonlarına veya arıza süresi planlamasına hedefli bir şekilde entegre edilebilirler. Ancak, sistemin gerçek durumuyla gerektiği kadar bağlantı halinde değildir. Bu nedenle, bakım önlemlerinin zamanından önce uygulanmasına ve böylece kaynakların gereksiz kullanımına sebebiyet verebilir.

Önleyici bakım, genellikle bakım planında tanımlandığı gibi garanti hükümleri tarafından belirlenir. Garanti sona erdiğinde, uygun bir görüntüleme stratejisi düşünülebilir. Çoğu örnekte, kestirimci bakıma veya duruma dayalı bakıma geçiş yapılır.

3.Duruma dayalı bakım

Duruma dayalı bakımla makine ve sistemlere arıza veya süre bazında değil, bileşenlerin yerleşik durumuna göre servis yapılır. Bu strateji ile bir sistem veya makinenin fiili durumuna uygun olarak bakım ve onarım çalışmalarını yürütmek için durum izleme kullanılır. Sistemin mevcut durumunu belirlemek için farklı yöntemler hem izolasyonda hem de kombinasyon halinde kullanılabilir. Durum izlemenin sonucu çeşitli parametreler dikkate alınarak hedeflenen bakım önlemlerinin planlanmasına dahil edilir. İzlenen makinenin verimliliği artırılır ve arıza süresi maliyetlerinde genel bir azalma sağlanır.

Duruma dayalı bakım, yüksek derecede doğruluğun gerekli olduğu proses açısından kritik sistemler için uygundur. Kural olarak; izleme sistemlerinin maliyeti, dolaylı hasarın ilk oluşumunu önleyerek zaten dengelenir.

4.Kestirimci bakım

Kestirimci bakım giderek daha önemli hale geliyor. Bir sistemin mevcut durumu, yalnızca bir hata analizi veya nedensel araştırma yoluyla değerlendirilmez, aynı zamanda eşlik eden önlemlerin yardımıyla optimize edilir. Bu uygulama, uzun vadede gelecekteki bir arıza olasılığını daha da azaltmak için tasarlanmıştır. Kullanılan önlemler, makine geçmişinin bir analizini, doğal frekansları veya faz ilişkilerini belirlemek için özel ölçümleri ve ayrıca hassas dengeleme ve hizalama şeklinde çalışma koşulundaki iyileştirmeleri içerebilir.

Kestirimci bakım, son derece hassas süreçlerin gerçekleştiği süreç açısından kritik ve sistemler için uygundur. Duruma dayalı bakımdan elde edilen bulgulara dayanır bu sayede önlemleri ve maliyetleri optimize eder. 

İşletmelerde güncel olarak tercih edilen durum izleme yöntemlerine örnekler :

Çalışan bir makinenin durumunu kaydetmek için çeşitli tahribatsız yöntemler mevcuttur. Bunlar titreşim analizi, yağlayıcı analizi, termografi ve endoskopi olarak sıralanabilir. 

1.Vibrasyon (titreşim) analizi

Titreşim tabanlı makine izleme, makine sorunlarının nedenini erken bir aşamada belirlemek için güvenilir bir araçtır. Bu görüntüleme yöntemi, titreşim davranışındaki artıştan dolayı makine durumundaki bir bozulmayı erkenden tespit edebilir. Sıklıkla tespit edilen hata kaynakları arasında dengesizlik, yanlış hizalamalar, rulman hasarları ve bağlantı kusurları yer alır. Bu ölçüm yöntemi ile uygulamaya bağlı olarak birkaç aylık ön uyarı süreleri elde edilebilir. Bu durum izleme yöntemi, sistemlerin ve makinelerin çalışmasında önemli ölçüde maliyet tasarrufu fırsatları sunar.

Titreşim analizi başlangıçta, işitme, hissetme ve görme gibi ‘insan duyusal işlevleri’ni kullanarak anormallikleri tespit eden makine operatörlerinin gözlemleriyle başladı.

Titreşim analizi neye dayanır?

Basitçe söylemek gerekirse, değişen kuvvetler ve güç aktarım süreçleri. Makineyi etkileyen kuvvetler değişirse makinenin titreşim davranışı da değişecektir. Sabit çalışma parametreleriyle artan titreşim seviyesi, makine durumunda bir bozulma olduğunu gösterir.

Titreşim analizi, özellikle döner ekipmanların izlenmesi, dişli kutuları ve rulman yataklarındaki hasarın erken tespiti için uygundur.

2.Yağlayıcı analizi

Yağlayıcı analizi ile yağlayıcı doğrudan makine içerisinde sensörler vasıtasıyla izlenebilir veya numune alınarak laboratuvarda incelenebilir. Çoğu durumda viskozite, su içeriği, kirlilik ve yaşlanma incelenir. Yağlama yağının katı ve sıvı kontaminasyon için çevrimdışı izlenmesinde, düzenli aralıklarla numuneler alınır ve incelenir. Yağın makinedeki sensörler tarafından çevrimiçi olarak izlenmesi, ya ana yağ akışında ya da dallanmış bir yan akışta gerçekleşebilir. Yağlama yağına ek olarak, yağlama gresinin durumunu izlemek de mümkündür. Bu gibi durumlarda, genellikle çevrimdışı izleme kullanılır. Doğrudan yağlama gresinde bulunan sensörler, çevrimiçi izleme için de mevcuttur. Duruma dayalı yeniden yağlama, otomatik yağlayıcılarla birlikte de sağlanabilir.

Yağlayıcı analizi, birden fazla sektördeki tüm yağ ve gresle çalışan bileşenler için uygundur.

3.Termografi

Termografi ile hasar nedeniyle oluşan ısı kaynakları hem mekanik hem de elektriksel olarak belirlenebilir ve görüntülenebilir. Bu teknolojinin istisnai özelliği, sadece sistem durumunun mekanik yönünü hedeflememesi, aynı zamanda elektrik alanında da uygulanmasıdır. Termografinin en büyük avantajı, çalışma sırasında yüzey sıcaklıklarının hızlı ve temassız olarak kaydedilmesidir. Paralel olarak üretilen bir fotoğraf kullanılarak, bir sistem veya makine parçasının sıcaklık eğrileri sahada atanabilir ve gerçek durum olarak belgelenebilir. Ayrıca, motorların, pompaların veya fanların hatalı hizalanması sıklıkla devreye alma sırasında tespit edilebilir.

Termografi, süreçlerin termal izlenmesinde, dişli aşınma modellerinin analizinde veya elektrik alanında (güç hatları, şalter dolapları) sıklıkla kullanılır.

4.Endoskopi

Bir görüntüleme yöntemi olarak endoskopi, makineyi sökmek için zaman alan bir işlem gerektirmeden, rulmanlar ve dişliler gibi bileşenlerin durumu hakkında anında sonuçlar çıkarılmasına olanak tanır. Mevcut durum net bir şekilde belirlenebilir ve bir video veya görüntüde belgelenebilir. Örneğin performans veya hız düşürme gibi işletim parametreleri veya bakım önlemleri mevcut duruma uyarlanırsa, daha fazla hasar yayılması geciktirilebilir.

Endoskopi, dişli kutuları gibi sıvı yağ ile yağlanan sistemler ve makineler için özellikle uygundur.

Continue Reading

Rulmanlar

Geleceğin mobilitesine odaklanan Schaeffler, Kysuce’de yeni geliştirme merkezi açtı

Published

on

By

20 Ar-Ge merkezinden oluşan küresel ağıyla mobilitenin geleceği için inovasyon yeteneğini güçlendirmeye devam eden Schaeffler, son teknoloji geliştirme merkeziyle yeni test ve laboratuvar kapasitesine 20 milyon euroluk yatırım yaptı.

Gelişmiş mobilite çözümlerine yönelik küresel geliştirme faaliyetlerini genişleten Schaeffler, bunun bir parçası olarak Slovakya’nın Kysuce kentinde son teknoloji ürünü yeni bir geliştirme merkezi açtı. Merkez, otomatik sürüş gibi uygulamalar için şasi sistemlerinin yanı sıra elektromobilite için ürünler ve bileşenler geliştiriyor. Otomotiv ve endüstriyel tedarik alanında küresel bir lider olan firma, Kysuce’deki mevcut test tesisini yeni laboratuvar, test ekipmanı ve test istasyonları ekleyerek genişletiyor. Yeni geliştirme merkezi ve test tesisi yükseltmesi, Schaeffler için yaklaşık 20 milyon euroluk bir yatırımı temsil ediyor. 

Firmanın yeni merkeziyle ilgili konuşan Schaeffler AG Otomotiv Teknolojileri CEO’su Matthias Zink, “İnovasyon yeteneği şirketimizin başarısı için hiç bu kadar kritik olmamıştı. Gelecek odaklı bir teknoloji şirketi olarak Schaeffler, bu nedenle Kysuce’de ve dünya genelinde araştırma ve geliştirmeye büyük yatırımlar yapıyor” diyor.

Schaeffler’in Kysuce tesislerinde 350’den fazlası geliştirme çalışanı olmak üzere 20 ülkeden yaklaşık 4.300 kişi çalışıyor. Şirket, 2025 yılına kadar mobilite alanında 500 kadar geliştiricinin burada çalışmasını hedefliyor. Bunu başarmak için Schaeffler, özellikle hibrit modüller ve elektrik gibi kısmen ve tamamen elektrikli tahrik teknolojilerine odaklanarak bölgede bir dizi yeni pozisyon oluşturuyor. 

Bölgenin önemine dikkat çeken Schaeffler’in Kysuce’deki kampüsünden sorumlu Genel Müdür Milan Jurky “Kysuce bölgesi, Schaeffler için ideal bir yapıda. Bu, ilgili teknolojik uzmanlığa sahip birinci sınıf üniversitelerden ve araştırma kurumlarından yararlandığımız ve Slovakya’nın en iyi ve en parlak geliştirme uzmanlarına erişebildiğimiz anlamına geliyor” diye konuşuyor.

Futbol sahası büyüklüğündeki alanda, yarının mobilitesi için yenilikler

Yaklaşık 8.000 metrekarelik bir alana inşa edilen yeni tesis; 4.000 metrekarelik 4 katlı geliştirme merkezi ile test istasyonları ve ekipman için ayrılan 4.000 metrekarelik alandan oluşuyor. İnşaat çalışmaları 2021’in sonunda başlayan yeni geliştirme merkezi binasına, bir buçuk yıl sonra ilk çalışanlar taşınıyor. Ultra modern ofis ekipmanları, özel iletişim ve iş birliği alanları ve ‘çekim noktaları’yla yeni işe yönelik olan binanın tüm tasarımı ve donanımı, çalışanların ağ oluşturabilmesi ve fikirlerini paylaşabilmesine imkan tanıyor. Binanın donanımıyla ilgili Milan Jurky, “Günümüzün artan esnek ve dijital iş birliği ihtiyacına yanıt veriyoruz. Çalışanlarımıza geleceğe uygun çalışma alanları sunuyoruz” diyor.

Yeni merkez, yeni ürünler ve müşteriye özel çözümler için çok çeşitli geliştirme faaliyetlerini karşılıyor. Bu faaliyetler arasında sistem ve yazılım geliştirme, simülasyon ve test, donanım tasarımı ve mekanik ürün tasarımı yer alıyor. Geliştirme merkezinin uzmanları ayrıca, otomotiv endüstrisinden uluslararası müşteriler için kapsamlı bir dizi proje yönetimi faaliyeti yürütüyor. Bitişik fabrika salonlarında Schaeffler, motor ve şanzıman sistemlerini, çok çeşitli rulmanları, aktüatör sistemlerini, elektrikli akslar ve hibrit tahrikler için bileşenleri ve elektromekanik aktif rulo kontrol sistemleri gibi şasi aktüatörlerini bir araya getiriyor. Tüm bunlarda şirket, geliştirme ve üretim faaliyetlerinin tek bir yerde sıkı bir şekilde entegre edilmesinden faydalanıyor.

Kysuce: Güçlü bir küresel kalkınma ağının parçası

Kysuce’deki yeni geliştirme merkezi, dünya çapında 20 araştırma ve geliştirme konumunda yaklaşık 8.000 çalışandan oluşan güçlü bir küresel ağın parçasını oluşturuyor. Modern güç aktarma organları ve mobilite çözümleri geliştirme merkezleri arasında; Wooster ve Troy (ABD), Puebla (Meksika), Bühl ve Herzogenaurach (Almanya), Szombathely (Macaristan), Svitavy (Çek Cumhuriyeti), Pune (Hindistan), Seul (Güney Kore), Yokohama (Japonya) ve Taicang ile Changsha (Çin) bulunuyor. “Geliştirme konumlarımızın yarısından fazlasında, dünya çapındaki müşterilerimiz için geleceğe hazır elektrikli güç aktarma organları ve mobilite çözümleri ile yenilikçi şasi çözümleri üzerinde çalışıyoruz” diyen Schaeffler’in E-Mobilite Başkanı Dr. Jochen Schröder, “Stratejimiz, farklı yerel uzmanlık ve sorumluluklarla donanmış küresel bir kalkınma ağına sa hip olmak etrafında dönüyor. Bu küresel yapı aynı zamanda, müşterilerimize her zaman yakın olduğumuz ve yerel ihtiyaç ile gereksinimlere hızlı bir şekilde yanıt verebileceğimiz anlamına geliyor” açıklamasında bulunuyor.

[voiserPlayer]

Continue Reading

Trendler

Güç Aktarım Sistemleri - Redüktörler, Rulmanlar, Motorlar, Sürücüler sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et