TÜREB olarak geçtiğimiz yıl Kasım ayında Türkiye’de ilk defa konusu sadece “Rüzgâr” olan bir kongre düzenledik. Katılımcılar, konuşmacılar, yabancı misafirlerden teşekkür aldık.
Bugüne kadar Yenilenebilir Enerji etkinliklerinin içinde bir oturumda yer alan Rüzgar enerjisi, TÜREK ile yeni bir kimlik kazandı. İlk yıllarda enerji kongrelerinde ayrılan zaman ve içerik yeterli oluyordu. Fakat sektör büyüyüp hızla geliştikçe, masaya yatırılması gereken konular çoğaldı; bu kongrelerde rüzgâr için ayrılan süreler yetmemeye başladı. Sektörün sorunlarının enine boyuna konuşulup çözüm üretilmesi, sektör paydaşları arasında sinerji ve iletişim yaratarak rüzgarın gelişiminin hızlandırılması için konusu sadece “Rüzgar” olan bir kongreye ihtiyaç vardı.
Diğer taraftan Avrupa’daki yatırımcıların Türkiye’deki rüzgâr konusunda detaylıca bilgilendirilmesi gerekiyordu. Böylece Türkiye Rüzgâr Enerjisi Kongresi (TÜREK) doğdu.
TÜREK’te sektör paydaşları bir araya geldi. Kamu ile karşı karşıya gelen özel sektör birebir sorunlarını paylaşma imkânı buldu. Kamu tarafında rüzgar süreçleri ile ilgili görev alan memurlar, uzmanlar daha fazla bilgi aldığı için konuya iyice hâkim oldular. Empati geliştirebildiler. Kâğıt üstünde yazılan sıkıntıların altında yatan noktaları ilk ağızdan dinlediler.
TÜREK’e katılan üretici ve yatırımcı firmalar kısıtlı sürelerde dertlerini paylaşamıyorlardı. Bu anlamda iyi bir platform yaratılmış oldu. Akademisyenler, kamu tarafı, karar vericiler, yatırımcılar, finansçılar, tedarikçiler kısacası herkes buluşup çözüm üretme ve ilerleme sürecini değerlendirme şansı buldular.
Bu kongrenin yurtiçi ve yurtdışında olumlu yansımaları da oldu. Türkiye, gözde pazarlar arasında yerini sağlamlaştırdı. Yabancılar ülkemizi büyüteç altına aldı. Şubat ayında Viyana’da yapılan Avrupa Rüzgâr Enerjisi kongresinde ilginin arttığını gözlemledik. Her oturumda Türkiye’den bir konuşmacı istendi.
Avrupa’da karasal rüzgâr pazarı belli bir doygunluğa ulaştığı için, yatırımcılar yatırım yapacak proje bulma konusunda sıkıntı çekiyorlar. Bunun yanı sıra Avrupa’da proje geri dönüşleri ülkemize göre daha uzun. Bir de şu aralar ekonomik kriz ile uğraşıyorlar. Buna karşılık Türkiye bakir alanlara sahip, rüzgâr potansiyeli yüksek, proje geri dönüş süreleri Avrupa’yla kıyaslandığında daha kısa. Ülkemizde stabil bir ekonomi var. Tüm bu fırsatları yabancı yatırımcıya ilk ağızdan aktarmak en doğru iletişim biçimi diye düşünüyoruz. Amacımız yatırımları ülkemize çekebilmek.
Yabancı yatırımcılar Türkiye gibi gelecek vaat eden ülkeleri gözlemleme sürecindeler. Biz de bu süreçte kendimizi iyi ifade ederek bizi doğru tanımalarına katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bunların hepsi tarlaya tohum ekme süreci aslında. İlerleyen yıllarda meyvelerini alacağız. Geçen sene rüzgâr santral yatırımlarının izin süreçleri devam ediyordu. Bu da sektörün ilerlemesini yavaşlattı. Bu yıl süreçler tamamlandı. Artık daha hızlı bir ilerleme bekliyoruz.
Amatör ruhla düzenlediğimiz ilk kongremizde epeyce tecrübelerimiz oldu. TÜREK 2013’ü bu tecrübelerin ışığı altında 6-7 Kasım’da WOW Convention Center’da 2. kez düzenliyoruz. Bu sene Ticari ateşelikler ve büyükelçilikler aracılığı ile yurtdışı katılımı arttırmaya çalışıyoruz.
Yeni sektör oyuncuları ile tanışmak, araştırmalar ve uygulamalar ile ilgili en güncel bilgileri edinmek, kamuoyunu çevreci bir enerji kaynağı hakkında bilgilendirmek ve istihdama yönelik konuları paylaşmak üzere tüm ilgilenenleri Kasım 2013’te kongremize bekliyoruz. Detaylı bilgi için www.turek2013.info adresini ziyaret edebilirsiniz.