Türkiye’nin tam entegre üretim yapısına sahip nadir firmalarından biri olan İ-MAK, redüktörün içindeki parçaların üretiminden dökümüne kadar tüm süreçleri kendi bünyesinde gerçekleştiriyor. Ürünleri 130’dan fazla ülkede kullanılan firmanın başarı sırlarından biri olan bu faktör, hem maliyet avantajı sağlıyor hem de kalite kontrol süreçlerinde yüksek İ-MAK standartlarını garanti ediyor. Yerli üretim redüktörleri ve her sektörün dinamiklerine uygun mühendislik anlayışıyla endüstriyel verimliliği artıran sistemler sunan firma, su arıtma sektöründe Türkiye’nin en büyük tesislerinden biri olan İSKİ’den Türkiye’nin önde gelen geri dönüşüm tesisi PENYAPSAN’a, Kazakistan’da yer alan altın madeninden çimento, maden, enerji, gıda, tekstil, atık yönetimi, tarım makineleri ve demir-çelik gibi birçok sektöre kadar referans projelere imza atıyor. Bu projelere çözüm sunduğu geniş ürün yelpazesinden bir seçkiyi WIN EURASIA’da sergileyecek olan İ-MAK, global bir marka olarak kazandığı uluslararası perspektifi fuara da yansıtmaya hazırlanıyor. Firma, WIN EURASIA ve Bearings World Transmissions etkinliğinde 30 farklı ülkeden gelen partnerlerini ağırlayarak güçlü bir iletişim platformu oluşturmayı da hedefliyor.
İ-MAK Redüktör Genel Müdür Yardımcısı Salim Haffar, yerli üretim çözümlerini, her sektöre uygun mühendislik anlayışlarını, hataya geçirdikleri referans projelerdeki sonuçları ve uluslararası perspektiflerini Güç Aktarım Dergisi’yle paylaşıyor.
WIN EURASIA’da hangi ürünlerinizi sergileyeceksiniz? Bu ürünler hakkında genel bir bilgilendirme yapar mısınız?
Önceki yıllarda olduğu gibi, geniş ürün yelpazemizden bir seçki sunacağız. Bu yıl özel olarak belirli konulara odaklanacağız. Bakım ve izleme, verimlilik, ağır hizmet tipi üniteler ve özel olarak tasarlanmış sektör çözümleri. Bu 4 temaya dayanarak, ortaklarımıza ve ziyaretçilerimize çeşitli redüktörler, opsiyonlar ve dokümantasyon sunacağız.
Bu ürünlerin genel özellik ve avantajlarından söz ederek, hangi sektörlere çözüm sunduğundan bahsedebilir misiniz?
Ürünlerimiz, farklı sektörlerin ihtiyaçlarına yönelik olarak geliştirilmiş yüksek verimlilikte ve düşük bakım gereksinimiyle öne çıkan çözümler sunmaktadır. Enerji tüketimini azaltan tasarımlarımız, zorlu çalışma koşullarında dahi yüksek dayanıklılık göstererek ağır hizmet uygulamaları için güvenilir bir performans sağlar. İ-MAK Redüktör olarak; çimento, maden, enerji, gıda, tekstil, atık yönetimi, tarım makineleri ve demir-çelik başta olmak üzere birçok sektöre özel çözümler üretmekteyiz. Her sektörün dinamiklerine uygun mühendislik anlayışımızla, endüstriyel verimliliği artıran sistemler sunmaktayız.
Bu ürünlerden herhangi biriyle çözüm sunduğunuz referans bir projeden bahsedebilir misiniz? Çözüm sunduğunuz firma hangi sektörde faaliyet gösteriyordu, hangi uygulama alanı için ne gibi ihtiyaçları vardı?
Yıl içerisinde çok sayıda sektöre ve projeye çözüm ürettiğimiz için tek bir projeyi öne çıkarmak zor; hem global pazarda hem de Türkiye’deki OEM’lerimizle birlikte 130’dan fazla ülkede ürünlerimizin kullanıldığını söylemekten büyük mutluluk duyuyorum. Bu bağlamda son dönemde ağırlıklı olarak faaliyet gösterdiğimiz üç ana sektörden örnekler paylaşabilirim.
İlk olarak, su arıtma sektöründe Türkiye’nin en büyük tesislerinden biri olan İSKİ için özel redüktör çözümleri geliştirdik. İstanbul’da bulunan bu tesise, süreç ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanmış özel tip redüktörlerle anahtar teslim bir proje sunduk. Hem ürün hem mühendislik desteği ile sistemin güvenilirliğini ve sürekliliğini sağladık.
İkinci olarak, geri dönüşüm sektöründe öne çıkan projelerimizden biri İstanbul Pendik’te bulunan (günde 1.000 tonun üzerinde atık işleme kapasitesine sahip, 40.000 m2 alana kurulan Türkiye’nin önde gelen geri dönüşüm /atık ayırma tesisi), Türkiye’nin en büyük tam otomatik çöp ayırma tesisi olan PENYAPSAN ile gerçekleştirdiğimiz çalışmadır. Bu projede de özel tasarlanmış redüktör sistemlerimizle, yüksek verimlilik ve uzun ömür hedeflendi. Kurumla birlikte yapmış olduğumuz anlaşma ile bakım hizmeti de sunmaktayız.
Son olarak, uluslararası pazarda da güçlü referanslarımız bulunuyor. Kazakistan’da yer alan altın madeni sahaları için özel çalışma şartlarına uygun redüktör çözümleri geliştirerek hem ürün tedariki hem de teknik danışmanlık sağladık. Bu projelerde kullanılan sistemler, ağır hizmet koşullarında yüksek dayanım göstermesi açısından özenle seçildi ve test edildi.
Projelerde kullanılan redüktörün seçimine nasıl karar verildiğine değinerek, redüktörün üretim hattına entegrasyon sürecinden bahsedebilir misiniz?
İ-MAK Redüktör olarak, her sektöre özel uzman ekiplerimizle çalışıyoruz. Uzmanlarımız; yıllara dayanan saha deneyimleri, proje tecrübeleri ve teknik analiz yetkinlikleriyle, müşterinin ihtiyaçlarını en doğru şekilde analiz ederek en uygun redüktör tipini belirlemektedir. Projeye başlarken ilk olarak uygulama alanına dair detaylı bir ihtiyaç analizi gerçekleştiriyoruz. Bu analiz kapsamında; tork gereksinimi, çalışma çevrimleri, ortam koşulları, montaj şekli, enerji verimliliği gibi pek çok teknik parametre göz önünde bulunduruluyor. İlgili veriler ışığında hem mekanik performans hem de ekonomik sürdürülebilirlik açısından en doğru çözümün belirlenmesi hedefleniyor. Redüktörün üretim hattına entegrasyonu ise, sadece bir ürün teslimi değil, aynı zamanda bir mühendislik süreci olarak ele alınıyor. Müşteriyle yakın temas halinde yürütülen bu süreçte; yerleşim planları, montaj uyumluluğu, şaft bağlantıları, motor adaptasyonları ve kontrol sistemleri gibi tüm detaylar proje ekibimiz tarafından koordine ediliyor. Böylece, seçilen redüktör sadece sisteme entegre edilmekle kalmıyor; aynı zamanda tüm üretim hattıyla optimum uyumu sağlayarak maksimum verimlilik sunuyor.
Müşteri tesislerindeki ürünlerle ne gibi avantajlar elde etti? Verimlilik artışı, daha az arıza süresi, maliyet düşüşü gibi başarılar ölçüldü mü?
Projeye özel olarak sunduğumuz redüktör çözümleri sayesinde tesis, birçok önemli avantaj elde ediyor. Öncelikle sistemde gözle görülür bir verimlilik artışı sağlandı. Redüktörlerimizin yüksek performansı ve uygun tork değerleri sayesinde üretim hattındaki enerji tüketimi optimize edildi, mekanik kayıplar minimize edildi.
Ayrıca, montaj süreçleri ciddi şekilde kolaylaştı. Kompakt tasarım, modüler yapı ve teknik uyumluluk sayesinde kurulum süresi kısaldı, işletmeye alma süreci sorunsuz tamamlandı. Entegrasyonun her aşamasında sağladığımız teknik dokümantasyon ve mühendislik desteği de müşterimizin bu süreçte hız kazanmasına katkıda bulundu.
Yedek parça tedariki ve satış sonrası teknik destek konularında da müşterilerimize güçlü bir hizmet sunuyoruz. Sadece ürün satışıyla sınırlı kalmıyor; sistem devreye alındıktan sonra olası her türlü durumda hızlı geri dönüşlerle çözüm odaklı hareket ediyoruz. Bu yaklaşım, müşterilerimizle uzun vadeli ve güvene dayalı iş birlikleri kurmamızı sağlıyor.
Ayrıca, İ-MAK Redüktör olarak Türkiye’de nadir görülen tam entegre üretim yapısına sahip firmalardan biriyiz. Redüktörün içindeki tüm parçaların üretiminden dökümüne kadar tüm süreçleri kendi bünyemizde gerçekleştiriyoruz. Bu da hem maliyet avantajı sağlıyor hem de kalite kontrol süreçlerinde yüksek standartları garanti etmemize imkân tanıyor.
Son dönemde İ-MAK Redüktör uluslararası pazarda çok büyük bir perspektif kazandı, bu perspektifi fuara nasıl yansıtmayı düşünüyorsunuz?
Bu önemli konuya değindiğiniz için teşekkür ederiz. İ-MAK Redüktör olarak global pazarda hızla büyüyen bir ivme yakaladık ve bu uluslararası perspektifi fuar organizasyonlarımıza stratejik şekilde yansıtmaya büyük önem veriyoruz. Geçmiş yıllarda olduğu gibi, bu yıl da yurt dışı bayilerimizi ve iş ortaklarımızı Türkiye’de ağırlayarak güçlü bir iletişim platformu oluşturmayı hedefliyoruz. 2025 yılı içerisinde katılım sağlayacağımız WIN EURASIA ve Bearings World Transmissions gibi sektörel açıdan kritik öneme sahip fuarlarda, yaklaşık 30 farklı ülkeden gelen partnerlerimizle hem birebir görüşmeler gerçekleştirecek hem de yeni iş birliklerine zemin hazırlayacağız. Fuar süreci sonrasında, misafirlerimizi tesisimizde ağırlayarak daha derinlemesine teknik toplantılar ve strateji oturumları planlıyoruz. Bu görüşmeler hem mevcut iş birliklerimizi pekiştirmek hem de önümüzdeki 6 aylık global stratejimizi yapılandırmak açısından kritik bir rol oynayacak. İ-MAK Redüktör olarak yalnızca Türkiye’de değil; Avrupa, Amerika, Orta Doğu, Afrika ve Asya pazarlarında da sürdürülebilir büyüme hedefiyle hareket ediyoruz. Globalde attığımız her adım, markamızın mühendislik gücünü ve üretim kabiliyetini daha geniş bir coğrafyada temsil etme misyonumuzun bir parçasıdır.