Merhaba değerli okurlarımız, EagleBurgmann’ın endüstriyel sızdırmazlık sektöründe son teknoloji ile hizmet verdiğini hepimiz biliyoruz. Böyle güçlü bir markayı İstanbul Tuzla’da faaliyet gösteren tesisinde ziyaret ettik ve EagleBurgmann Türkiye’nin Genel Müdürü Sayın Ziya Şeftalioğlu ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Pazara yeni sunulan ürünleri DiamondFace ve RoTechBooster hakkında bilgiler alarak sizlerle paylaşmak istedik.
Ziya Şeftalioğlu Kimdir?
1963 Erzincan Refahiye doğumluyum. İstanbul Motor Teknik Lisesi’nden mezun olduktan sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği lisans öğrenimini 1986 yılında, lisansüstü öğrenimimi de 1990 yılında tamamladım.
1986 yılı sonunda Almanya Burgmann Firmasının Türkiye’de bulunan mümessilinde satış mühendisi olarak çalışmaya başladım. 1990 yılında Bölge Satış Müdürü pozisyonundayken askerlik görevim nedeniyle işten ayrıldım.
1991 yılında %100 yabancı sermayeli olarak kurulan Burgmann Türkiye’de Satış Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışmaya başladım. 2004 yılında Almanya Burgmann firması Freudenberg Grubu tarafından satın alındı ve Japonya Eagle firması ile birleştirilerek EagleBurgmann adını aldı. 2007 yılında EagleBurgmann Türkiye’nin Genel Müdürlük görevini üstlendim ve halen görevime devam ediyorum.
Bugün itibarı ile yurt içinde 110 kişilik ekibimizle Kuzey Afrika, Yakın Doğu ve Türk Cumhuriyetleri’nde toplam 22 ülkeden sorumluyuz.
Firmanızın tarihçesinden biraz bahseder misiniz?
2004 yılında Alman Freudenberg Grubu ve Japon Eagle Industry Grup şirketlerinin şemsiyesi altında birleşen EagleBurgmann, 130 yıllık geçmişi ile 60 ülkede, 131 servis merkezi, 162 satış ofisi ve yaklaşık 6 bin çalışanı ile dünyadaki lider sızdırmazlık üreticilerinden biridir.
EagleBurgmann Türkiye, 1884 yılında Almanya’da kurulan Feodor Burgmann şirketinin iştiraki olarak 1991 yılında İstanbul’da kurulmuştur. Konusunda Türkiye’de lider olan EagleBurgmann Türkiye, sürekli gelişen ürünleri ve iş hacmi ile sektöre daha iyi ve kaliteli hizmet verebilmek için, 1999 yılında İstanbul Tuzla Kimya Sanayicileri Organize Sanayi Bölgesi’nde 5000 m² kapalı alana sahip olan merkez binasına taşınmıştır. Tüm sektörlere hitap eden geniş ürün yelpazesi ve tecrübeli kadrosu ile müşterilerine daha iyi ve daha kaliteli hizmet vermek arzusu ile faaliyetlerine devam etmektedir.
Şirketimiz, mekanik salmastralar, yumuşak salmastralar, kompansatörler, contalar ve tampon sıvı sistemleri üretmektedir.
Ayrıca, API 682 standartlarına uygun salmastra ve sistemlerin yanısıra manyetik kaplinler, döner fırın sızdırmazlık elemanları ve özel mühendislik ürünleri konusunda faaliyet göstermektedir.
İstanbul, merkez başta olmak üzere; İzmir, Adana ve Ankara’da bulunan satış ofisleri ve servis merkezleri ile müşterilerine daha yakın olmayı hedefleyen EagleBurgmann Türkiye, sektörün artan hizmet taleplerini karşılamak amacıyla 2014 yılında Azerbaycan Bakü’de satış ofisi ve teknik servis merkezini hizmete açmıştır.
Sorumluluk aldığımız yeni ülkelerde yapısal gelişimimizi ve büyümemizi sürdürmekteyiz. Bu kapsamda Kuzey Afrika, Yakın Doğu ve Türk Cumhuriyetleri’nde satış ve servis faaliyetlerine devam etmekte, müşterilerimize teorik ve pratik eğitimler vermekteyiz.
EagleBurgmann sektöre hangi hizmetleri veriyor?
EagleBurgmann akışkanın olduğu her sektörde faaliyet gösterir. Özellikle Petrol platformları, boru hatları, rafineri, kimya, petrokimya, enerji, kâğıt, gıda, ilaç, tekstil, maden sektörlerinde sızdırmazlık hizmetleri vermektedir.
Pompa, vana, kompresör ve karıştırıcılarda mekanik salmastralar / salmastra sistemleri veya örgülü salmastralar ile sızdırmazlık çözümleri ve ürünleri geliştirmektedir. Kanal ve boru hatları için kompansatörler, flanş bağlantıları için endüstriyel contalar ile sızdırmazlık ürünleri geliştirmekte ve üretmektedir.
Yakın zamanda pazara sunduğunuz ya da sunacağınız yeni bir ürün bulunuyor mu?
Varsa bu ürün hakkında değerlendirme yapar mısınız?
Şayet ürün pazara çıktıysa ne zaman çıktı, özellikleri neler, satışlarınıza sağladığı katkı nedir?
Pazara sunulan yeni ürünlerimiz:
DiamondFace ve RoTechBooster
DiamondFace teknolojisinin EagleBurgmann tarafından tanıtılmasının mekanik salmastra teknolojisi adına bir dönüm noktası olduğunu söyleyebiliriz. 2007 yılında lansmanı yapılan ürün, ülkemizde de son yıllarda satılmaya başlanmıştır. Salmastra yüzeylerine uygulanan kaplama doğal elmasın tüm özelliklerini taşımaktadır. Bu kaplama ile pratikte bilinen tüm uygulamaların, gereksinimlerinin üstüne çıkılmaktadır.
DiamondFace uygulamalarında kullanılan kaplamalar çok serttir ve aşınmaya dayanıklıdır. Diğer bir göze çarpan özelliği ise mükemmel ısı iletkenliği ve yüksek kimyasal dayanımıdır. Ayrıca DiamondFace yüzeylerin kullanıldığı mekanik salmastralar, endüstride yaygın olarak karşılaşılan kuru çalışma şartlarına daha dayanıklıdır.
Mekanik salmastraların çalışma süresi bu teknoloji ile büyük oranda artmaktadır. Bu nedenle endüstrinin tüm sektörlerinde tercih edilmektedir.
Diğer ürünümüz RoTechBooster, ilk olarak Almanya’da 2010 yılında satışa sunulmasına rağmen Türk pazarına yeni giren ürünümüzdür.
Kompresörler için geliştirilen; PDGS ve DGS modelleriyle satışa sunulan dry gas salmastraları için, her koşulda salmastraya şartlandırılmış temiz gaz sağlanması çok önemlidir. Şu an için mümkün olan booster dizaynları; hava tahrikli pistonlu tipler ve elektrik tahrikli RoTechBooster olarak ikiye ayrılabilir.
Hava tahrikli booster dizaynları gerekli debiye ulaşabilmek için ciddi miktarda hava desteğine ihtiyaç duyar. Bu nedenle hava tahrikli booster için süreklilik haline gelen arızalar ve yüksek bakım maliyetleri endüstride bilinen bir konudur.
RoTechBooster ile daha az enerji ve daha az yardımcı ekipman kullanarak, salmastra arızaları ve üretim kayıplarını minimuma indirerek kârlılığı arttırmakta ve maliyetleri düşürmekteyiz.
RoTechBooster, yapısı gereği (manyetik kaplinli) pazardaki alternatif ürünlerden daha güvenli ve uzun süre çalışmaktadır.
Buna rağmen başka hiçbir rakip ürünün sağlayamadığı şekilde hermetik olarak sızdırmazlığı sağlamaktadır.
Bu ürünümüzü müşterilerimize yeni tanıtmaya başladık. Daha çok petrol-gaz sektöründeki müşterilerimize hitap eden bir ürün. Hatta ilk müşteri lansmanını mart ayında tesisimizde düzenlenen bir müşteri eğitimimizde yaptık.
Pazarın ihtiyaçlarını nasıl analiz ediyorsunuz?
Müşterileriniz için yaptığınız en faydalı uygulama neydi?
Öncelikle ekibimizin eğitimine çok önem veriyoruz. Konu ve sektör hakkında birikimlerini, tecrübe ve teknik alt yapılarını geliştirmek için her türlü yatırım ve harcamayı yapmaktan kaçınmıyoruz. Yurt dışı eğitimlerin yanısıra, kendi iç eğitimlerimize ve tecrübelerimizi paylaştığımız planlı toplantılarımıza çok zaman ayırıyoruz.
Müşterilerimizi çok sık ziyaret ediyoruz. Bize gelen müşteri taleplerini iyice dinleyip doğru yorumlamak çok önemli. Konusunda uzman arkadaşlarla işletmeleri ziyaret edip sorunu tespit ediyor ve rapor hazırlıyoruz. Müşterilerimizin çözüm ortağı olabilmemiz için problemi doğru tespit etmek; kök neden analizi yapmak önemlidir. Ayrıca 2009 yılından beri talepte bulunan müşterilerimize Tuzla’da bulunan fabrikamızda kendi sektörlerine özel sızdırmazlık konusunda teorik ve pratik eğitimler düzenliyoruz. Bazen firmalara da eğitim için gidiyoruz ama açıkça söylemek gerekirse kendi tesisimizde verdiğimiz eğitimler ortam, uygulama ve imkanlar açısından daha verimli oluyor.
Pompa Vana kullanıcıları için özel tavsiyeleriniz var mıdır?
Ürün seçimi konusunda nelere dikkat etmek gerekir?
Kalitesi, servisi, birikimi ve mevcudiyeti ile kendisini kanıtlamış firmalar ile çalışmalarını öneririm. Burada servis derken, eğitimden, ziyaretten, tamir bakımdan, sorun çözmeden, satış sonrası takibe kadar her türlü hizmetten bahsediyorum. Pompa ve vana kullanıcıları aslında tüm işletmelerin bakımcıları veya işletmecileridir. Pompa ve vananın yanında bir çok bağlantılı ekipmandan sorumludurlar. Kalite bir bütün olduğundan, her ekipmanı kaliteli seçmek durumundalar. Neticede en kısa ömürlü olan ekipman duruş zamanlarını belirlemektedir. Ürünleri seçmeden önce akışkan özelliklerinden, sıcaklık, basınç değerlerine kadar her detayı karşı tarafa doğru iletip ona göre seçim yapılmasını istemeli ve seçim yapan kişi ve kurumları da seçimlerinden sorumlu hale getirmeliler.
“Müşterilerimizi çok sık ziyaret ediyoruz.
Bize gelen müşteri taleplerini iyice
dinleyip doğru yorumlamak çok önemli.”
Sektörünüzde bugünlerde hangi trendi gözlemliyorsunuz? Pazarı domine eden trendler nelerdir?
Pazarda son yıllardaki sıkışmadan sonra iki farklı trend oluşmaya başladı. Biri tamamen fiyata yönelik ürünlere yönelmeler, ikincisi fiyat ve kalite açısından uygun ürünler ile işletme güvenilirliğini sağlamak ve plansız duruş kayıplarını en aza indirerek kârlılığı ve verimliliği arttırmak.
Her sektör, kendi dinamiği ve özelinde bir faaliyet içindedir.
En tehlikeli olan trend ise özellikle sektör tecrübesi olmayan veya sektörü iyi analiz edemeyen yönetimlerin yalnızca tasarruf ile şirketlerini ayakta tutacaklarını sanmasıdır. Neticede sipariş almadığınız ve kâr etmediğiniz sürece; yani ürüne ve müşteriye odaklanmadığınız zaman yalnızca tasarrufa odaklanmak kötü sonu değiştirmez.
Bu sıkıntılar ile uğraşırken uzun vadeli ve geleceğe yönelik stratejiler ve yatırımlar genellikle unutulmaktadır.
Son yıllarda pazarı olumsuz etkileyen en önemli etkenin, politik konuların sürekli ve gereksiz olarak öncelikli konular arasında tutulması ve ekonomik önceliklerin geri plana atılması olarak görüyorum. Komşularımız ve dünya ile ilişkilerin gerilmesi nedeniyle yabancılarda Ülkemiz hakkında oluşan güvensizlik algıları her açıdan ekonomimize ciddi zararlar vermiştir ve vermeye devam ediyor. Neticede çarkların dönmesi için siparişe ihtiyacımız vardır. Son iki sene zarfında en çok etkilenen sektörlerden biri turizm sektörü olmuştur. Bu sıkıntının çözümü için yoğun bir şekilde alınmaya başlanan önlemler, teşvik ve paketler yalnızca geçici tedavi şeklinde kalmaktadır.
Türkiye’deki pompa, vana sektörü potansiyeli ve atık su konusuyla ilgili neler söylemek istersiniz?
Türkiye’de pompa ve vana sektöründeki gelişmeleri yetersiz görmekteyiz. Sorunuzun şeklinden de anlaşılacağı gibi sektör nedense su ve atık suyun dışına çıkmak için yeteri kadar emek harcamıyor.
Aslında katma değeri yüksek olan sektörler, rafineri, kimya, petrokimya veya API standartları ile mühendislik çözümlerinin kullanıldığı sanayi sektörleridir.
Bu sektörler çoğunlukla ithal ürünlere bırakılmıştır. Aslında hedeflenmesi durumunda 5-10 yıl içinde bu pazarların yarıya yakın kısmı yerli ürünler ile doldurulabilir.
Sektör temsilcileri, ithalatı engellemek için devletten bazı yaptırımlarla ilgili destek istemektedir.
Aslında ithal ürünleri kullanan firmaların neden bu yolu tercih ettiklerini iyi analiz edip, ona göre ürün ve servislerini geliştirip satışlarını yapabilirler.
Değişimi nerede görüyorsunuz, yakın, orta ve uzak gelecekten yana öngörüleriniz nelerdir?
Ben değişimi yukarıda belirttiğim sektörlerde görüyorum. Sadece üretim değil, mühendislik, AR-GE, tasarım, üretim ve satış sonrası servis konularının paralel olarak geliştirilmesi gerekiyor. Müşteri ihtiyaç ve sorunlarına köklü çözüm bulmak, hızlı ve esnek olmak zorundayız.
Yakınlık, servis, hız ve esneklik bizi yabancı rakiplerden üstün tutacak en güçlü yanlarımızdır. Bilgi, birikim ve teknolojiye odaklanan ürünler ile ayakta durabiliriz. Yalnızca işçilik maliyetleri artık Türkiye’ye avantaj sağlamıyor.
Orta ve uzak gelecekte ucuz işçilik ve seri üretime odaklanmak, Pompa & Vana sektöründe bize hiçbir rekabet avantajı sağlamayacaktır.
Sürdürülebilirlik kavramı EagleBurgmann için ne ifade ediyor?
Sürdürülebilirlik kavramı EagleBurgmann için sürekli müşteri memnuniyeti demektir. Müşterimize sağladığımız kazancın bir kısmını alarak ayakta durabileceğimizin bilincinde olmalıyız. Bunun içinde teknik, ticari ve birikim olarak sürekli gelişmek zorundayız. Bizim için sürdürebilirlik, müşteri odaklı olmaktan vazgeçmemek ve bunun gereklerini devamlı olarak değişen koşullarda yerine getirmektir.
Varsa, eklemek istedikleriniz ve sektöre mesajlarınız nedir?
Sektörün daha fazla kurumsallaşmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Müşteriyi beklemek değil aramak, bulmak ve yaratmak doğrultusunda alt yapı kurmalarının çok daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Satın alan kişiler halen pompa ve vananın bir kg ağırlığının kaç liraya geldiğini hesaplıyorlarsa ve ona göre karşılaştırma yapıyorlarsa çok gerilerde kalmışız demektir.