Connect with us

Rulmanlar

NTN-SNR’den yine bir inovasyon KIZEI: Yeni ve özel oynak makaralı rulman ürün grubu

Published

on

NTN-SNR’den devrim niteliğinde bir atılım – metal kapaklarla korunan yeni oynak makaralı rulman ürün grubu: Üretimde verimlilik artışı, düşük bakım maliyetleri, ISO standardında boyutlar, değiştirilebilirlik garantisi, inovatif dizayn ve çok daha fazlası… Keçeli ve açık modellerin tam ortasında yer alacak bir çözüm olarak geliştirilen KIZEI®, bugün için inovasyon örneği iken yarının standardı olacağına kesin gözüyle bakılmakta.

NTN-SNR’nin Annecy, Fransa’da bulunan ve şirketin birinci önceliği olan müşteri memnuniyeti ilkesine sadık kalmayı hedefleyen mühendislik ekibi, açık oynak makaralı rulmanlarda görülen hasarların %21’inin katı kirlenmesinden, %13’ünün ise yağlama sorunlarından kaynaklandığını tespit etti. Bu durum, rulmanın erkenden yıpranmasının yanı sıra yüksek bakım maliyetleri ve önemli üretim kayıpları ortaya çıkmasına neden olmakta. Bu korkutucu problemlerle karşılaşan kullanıcılar kendilerine şu soruyu soruyor: Rulmanın ömrünü ciddi şekilde kısaltan bu iki faktörle nasıl başa çıkabilirim?

Dört yıldan uzun süren araştırma, geliştirme, endüstriyel üretim ve gerçek hayat koşullarında gerçekleştirilen test aşamalarının ardından NTN-SNR tarafından piyasaya sunulan çözüm KIZEI® oldu. Bu Japonca isim yalnızca belirli bir ürünü değil, pazarın mevcut gereksinimlerini karşılamak için geliştirilmiş yeni oynak makaralı rulman ürün grubunun tamamını nitelendiriyor.

Patentli ve inovatif bir konsept

Doğrudan kafese bağlı metal kapaklarla korunan oynak makaralı rulmanlar. Basit bir fikir gibi görünebilir ancak tasarım ve üretim açısından önemli zorlukların üstesinden gelmeyi gerektirmekte. Katı partiküllere (toz, küçük taşlar vs.) karşı koruma sağlamak, gres kaçağını engellemek, ISO boyutlarına uygun olmak – ve bunların hepsini yük kapasitesini ve devri düşürmeden ve minimum kaçıklık değerlerinde sağlamak. Tüm bunlar, Fransa’nın Annecy kentinde tasarlanıp ardından NTN-SNR tarafından İtalya’da üretilmeye başlanan KIZEI® ürün grubunun geliştirilmesine yol açan ana fikirler idi.

Tamamen standart ürünler ile değiştirilebilir, üst düzey kolaylık

Açık oynak makaralı rulmanlara kıyasla en az iki kat daha uzun ömre ve üç kat daha az yeniden yağlama gereksinimine sahip olan KIZEI®, kullanıcılar için hem optimize edilmiş performansı hem de düşük bakım maliyetlerini garanti ediyor.

Kullanım kolaylığı ve standart boyutları sayesinde standart ürünlerden dönüşüm %100 garanti altında ve bu nedenle kullanıcının uygulamalarında herhangi bir kesinti gerçekleşmiyor. Özel aksesuarlar gerektiren daha büyük keçeli modellerin aksine KIZEI®, standart açık rulmanlar için hali hazırda kullanılan mekanizmalara tamamen uyumlu: Aynı yatak, aynı aksesuarlar, aynı montaj yöntemleri, aynı gres. Tek yapılması gereken rulmanı değiştirmek. Böylelikle KIZEI®‘nin sunduğu avantajlar daha fazla seçenek ve faydaya karşılık daha az kısıtlama ve kayıp olarak ortaya çıkıyor.

Uluslararası bir çağrı

Bu inovatif ürünü de kataloğuna ekleyen NTN-SNR, şu an piyasadaki en eksiksiz oynak makaralı rulman yelpazesini sunmakta. Firmanın en büyük amacı pazardaki konumunu güçlendirmek ve önemli bir inovatif güç olarak kabul edilmek. KIZEI® ürün grubunun Avrupa’da satışına 11 Haziran 2019 tarihinde başlandı. Kuzey Amerika pazarından gelen ilgi ise kısa sürede kıta dışına da yayılacağının sinyallerini veriyor…

NTN-SNR Ürün Müdürü Emilie Bernard’a 4 soru sorduk

KIZEI® kimler için geliştirildi?

Madenler, taş ocakları, endüstriyel havalandırma ve çimento fabrikaları, demir çelik endüstrisi, konveyör ve gezer vinç kullanan sektörler ve diğerleri. Özel olarak herhangi bir uygulamayı hedeflemiyoruz. KIZEI® (bugün itibariyle 44 referans) endüstriyel dağıtım yoluyla pazarlanıyor ve açık rulmanın yerine standart hale gelmeyi hedefliyor. Bu yüzden mümkün olan en geniş ürün yelpazesini geliştirmek istiyoruz.

Rulman piyasaya sunulmadan önce yapılan testlerden biraz bahseder misiniz?

KIZEI® titizlikle test edildi ve önemli bir fark yarattığı görüldü! Bir taş ocağı konveyöründe 2.200 saatlik çalışmanın ardından, orijinal açık rulmandan iki kat daha uzun süre çalışmış olan KIZEI® rulmanın üzerinde çok daha az darbe izi bulunduğu tespit edildi. Bu da, metal kapağın gerçekten görevini yerine getirdiğini kanıtlıyor. İkinci önemli test ise bir çimento fabrikasının aşındırıcı ve tozlu ortamında gerçekleştirildi. Şirket, açık rulmanların neredeyse her ay değiştirilmesinden kaynaklanan duruş süreleri nedeniyle 770.000 € zarar etmişti. KIZEI® kullanıldığında, duruşlar 3 kat azaldı ve çimento fabrikası yıllık 515.000 € tasarruf etti. Bu testler KIZEI®‘nin üretim için olduğu kadar bakım için de önemli olduğunu kanıtlıyor. Her ikisinin de gereksinimlerini karşılamak, NTN-SNR’nin en önemli amaçlarından biri.

Peki ya maliyet?

Piyasaya yeni giren her inovatif ürün gibi, KIZEI® de mevcut modellerden daha yüksek fiyata sahip. Ancak fiyat yine de oldukça makul çünkü ürünün özel nitelikleri bakım maliyetlerini üçte bire indirirken aynı zamanda en az iki kat daha uzun rulman ömrünü garanti ediyor. ISO boyutlarına gelince, tamamen değiştirilebilir nitelikte ve herhangi bir ek maliyet gerektirmiyor.

Ürünün adı neden “KIZEI®”?

“S” ile yazılan “Kisei”, Japonca’da “düzenleme” anlamına gelmekte. Bu da, yeni ürünün getirdiği düzenlemeyi işaret ediyor: içeri daha az kir girerken dışarı daha az gres çıkışı. “Kisei” aynı zamanda Go oyunundaki en önemli bölümlerden birinin de adı. Kelimeyi “Z” ile yazdık çünkü rulman terminolojisinde bir ürünün adını farklı seçenekleri temsil eden harflerden oluşan son ekler aracılığı ile belirtiyoruz. Bu yeni rulmanda kullanılan metal kapak “Z” harfi ile sembolize edilmekte – dolayısıyla ürünün adı da KIZEI®.

Özel nitelikler

  • ULTAGE etiketi
  • ULTAGE etiketli bir açık rulman ile aynı yük kapasitesi ve devir
  • ISO standardında boyutlar
  • Darbelere karşı daha fazla dayanıklılık için nitrürlenmiş kapak ve kafes
  • -40°C ile +200°C arası sıcaklıklarda kullanım
  • Açık bir rulman ile aynı yağlama koşulları
  • Optimal kaçıklık
  • Konik ya da düz delik farketmeksizin kolay montaj

NTN-SNR’nin özel oynak makaralı rulman ürün grubu

  Açık Rulman ((image)) KIZEI® ((image)) Keçeli Rulman

((visual))

Boyutlar ISO ISO Özel
Koruma 0 +* ++
Gres tutulumu 0 + ++
Sıcaklık aralığı -40°C ila -200°C -40°C ila +200°C -10°C ila +120°C
Devir ++ ++ +
Nominal yük ULTAGE ULTAGE ULTAGE
Boşluk kontrolü Var Var Yok
İç kontrol Var Var Yok
Manşon & somun Standart Standart Özel
Gresli olarak temin edilme Yok Yok Var

*Katı parçacıklara karşı sızdırmazlık sağlar, sıvılar için uygun değildir.

ULTAGE kalite etiketi

ULTAGE etiketi, iki konseptin birleşiminden oluşmakta: En üst düzey anlamına gelen “Ultimate” ve aşama anlamına gelen “Stage”. Daha uzun rulman ömrü, daha yüksek devir, daha düşük bakım maliyetleri ve gelişmiş çevre koruma özellikleri sunuyor. NTN-SNR, 25 mm delik çapından 2.180 mm dış çapa kadar piyasadaki en geniş kapsamlı ULTAGE etiketli oynak makaralı rulman ürün yelpazesini sunmakta.

Hedef: %30

NTN-SNR’nin KIZEI® ürün grubu için öngördüğü kısa vadeli satış payı %30. Açık modeller şu anda firmanın oynak makaralı rulman satışlarının %90’ını oluştururken, geri kalan %10 da keçeli modellerden meydana gelmekte. NTN-SNR, KIZEI®‘nin 2022 yılına kadar toplam satışların %30’una ulaşmasını (%60 açık modeller,%10 keçeli) hedefliyor.

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Bakım-Onarım

Bakım stratejileri

Published

on

By

[voiserPlayer]

Makine ve ekipmanların verimli ömrünü arttırmanın yolu düzenli takiple sağlanır. Bunun için çağa uygun tutum sergileyen işletmelerdeki stratejilerin neler olduğu ve doğru yöntemleri hakkında bilgi edinebilirsiniz.

1.Arızaya dayalı bakım

Arızaya dayalı veya reaktif bakım, aynı zamanda arızadan arızaya bakım olarak da bilinir ve pasif bir strateji olarak kabul edilir. Bu bakım biçiminde, bir sistem bileşeni ancak gerçekten arızalandığında değiştirilir veya onarılır. Sistem çalışırken makinenin durumu hakkında hiçbir bilgi toplanmaz veya değerlendirilmez. Bu yaklaşımdaki sorun, hasarın boyutunun ve gerekli onarım süresinin tahmin edilememesidir. Bu yaklaşımın avantajları; düzgün çalışma sırasında herhangi bir maliyete katlanılmaması ve makinenin tam aşınma rezervinin kullanılmasıdır.

Arızaya dayalı bakım, üretim için kritik olmayan, değiştirilmesi kolay ve pahalı hasarlara yol açmayan makineler veya bileşenler için uygundur.

Biliyor musun?

Makinelerin ve makine elemanlarının gerçek hizmet ömrü genellikle tahmin edilen ömründen daha kısadır. Balanssızlık ve hatalı hizalama (%60), rulman hasarı (%20) ve yapısal sorunlar, montaj sorunları ve rezonans (%20) gibi diğer katkıda bulunan faktörler, beklenmeyen sistem arızalarına ve üretim kesintilerine yol açabilecek en yaygın nedenlerdir. Durum izleme ile makine duruş süreleri önemli ölçüde azaltılabilir.

Önemli olan…

Burada önemli olan birimin değeri değil, birimin sistemdeki kritikliği ve kullanımıdır.

Örnek vaka 1:

Bir pompanın maliyeti 5.000 €’dur. Her yıl tekrar tekrar beklenmedik şekilde arızalanır; ancak üretim için kritik değildir, ihtiyaç fazlası veya stokta olabilir. Onarımı zaman açısından kritik değildir ve/veya değiştirilmesi kolaydır.

-> Durum izleme cihazı kullanımı zorunlu değildir.

Örnek vaka 2:

Bir pompanın maliyeti 5.000 €’dur. Yılda iki kez plansız olarak bozulur. Üretim için kritik öneme sahiptir ve üretim kaybı, pompanın maliyetini birçok kez aşmaktadır. Veya değiştirme işlemi son derece zordur ve onarımın önceden planlanması gerekir, o zaman geçerlidir.

-> Durum izleme cihazı kullanılmalıdır.

2.Önleyici bakım

Önleyici bakım durumunda, bir makine veya sistemin belirli zaman aralıklarında belirli bakım harcamaları gerektirdiği varsayılır. Zaman aralıklarının tanımı, sistemin ortalama çalışma ömrüne ve ampirik değerlere dayanmaktadır. Bu bakım stratejisindeki zaman aralıkları sabit olduğundan, mevcut üretim operasyonlarına veya arıza süresi planlamasına hedefli bir şekilde entegre edilebilirler. Ancak, sistemin gerçek durumuyla gerektiği kadar bağlantı halinde değildir. Bu nedenle, bakım önlemlerinin zamanından önce uygulanmasına ve böylece kaynakların gereksiz kullanımına sebebiyet verebilir.

Önleyici bakım, genellikle bakım planında tanımlandığı gibi garanti hükümleri tarafından belirlenir. Garanti sona erdiğinde, uygun bir görüntüleme stratejisi düşünülebilir. Çoğu örnekte, kestirimci bakıma veya duruma dayalı bakıma geçiş yapılır.

3.Duruma dayalı bakım

Duruma dayalı bakımla makine ve sistemlere arıza veya süre bazında değil, bileşenlerin yerleşik durumuna göre servis yapılır. Bu strateji ile bir sistem veya makinenin fiili durumuna uygun olarak bakım ve onarım çalışmalarını yürütmek için durum izleme kullanılır. Sistemin mevcut durumunu belirlemek için farklı yöntemler hem izolasyonda hem de kombinasyon halinde kullanılabilir. Durum izlemenin sonucu çeşitli parametreler dikkate alınarak hedeflenen bakım önlemlerinin planlanmasına dahil edilir. İzlenen makinenin verimliliği artırılır ve arıza süresi maliyetlerinde genel bir azalma sağlanır.

Duruma dayalı bakım, yüksek derecede doğruluğun gerekli olduğu proses açısından kritik sistemler için uygundur. Kural olarak; izleme sistemlerinin maliyeti, dolaylı hasarın ilk oluşumunu önleyerek zaten dengelenir.

4.Kestirimci bakım

Kestirimci bakım giderek daha önemli hale geliyor. Bir sistemin mevcut durumu, yalnızca bir hata analizi veya nedensel araştırma yoluyla değerlendirilmez, aynı zamanda eşlik eden önlemlerin yardımıyla optimize edilir. Bu uygulama, uzun vadede gelecekteki bir arıza olasılığını daha da azaltmak için tasarlanmıştır. Kullanılan önlemler, makine geçmişinin bir analizini, doğal frekansları veya faz ilişkilerini belirlemek için özel ölçümleri ve ayrıca hassas dengeleme ve hizalama şeklinde çalışma koşulundaki iyileştirmeleri içerebilir.

Kestirimci bakım, son derece hassas süreçlerin gerçekleştiği süreç açısından kritik ve sistemler için uygundur. Duruma dayalı bakımdan elde edilen bulgulara dayanır bu sayede önlemleri ve maliyetleri optimize eder. 

İşletmelerde güncel olarak tercih edilen durum izleme yöntemlerine örnekler :

Çalışan bir makinenin durumunu kaydetmek için çeşitli tahribatsız yöntemler mevcuttur. Bunlar titreşim analizi, yağlayıcı analizi, termografi ve endoskopi olarak sıralanabilir. 

1.Vibrasyon (titreşim) analizi

Titreşim tabanlı makine izleme, makine sorunlarının nedenini erken bir aşamada belirlemek için güvenilir bir araçtır. Bu görüntüleme yöntemi, titreşim davranışındaki artıştan dolayı makine durumundaki bir bozulmayı erkenden tespit edebilir. Sıklıkla tespit edilen hata kaynakları arasında dengesizlik, yanlış hizalamalar, rulman hasarları ve bağlantı kusurları yer alır. Bu ölçüm yöntemi ile uygulamaya bağlı olarak birkaç aylık ön uyarı süreleri elde edilebilir. Bu durum izleme yöntemi, sistemlerin ve makinelerin çalışmasında önemli ölçüde maliyet tasarrufu fırsatları sunar.

Titreşim analizi başlangıçta, işitme, hissetme ve görme gibi ‘insan duyusal işlevleri’ni kullanarak anormallikleri tespit eden makine operatörlerinin gözlemleriyle başladı.

Titreşim analizi neye dayanır?

Basitçe söylemek gerekirse, değişen kuvvetler ve güç aktarım süreçleri. Makineyi etkileyen kuvvetler değişirse makinenin titreşim davranışı da değişecektir. Sabit çalışma parametreleriyle artan titreşim seviyesi, makine durumunda bir bozulma olduğunu gösterir.

Titreşim analizi, özellikle döner ekipmanların izlenmesi, dişli kutuları ve rulman yataklarındaki hasarın erken tespiti için uygundur.

2.Yağlayıcı analizi

Yağlayıcı analizi ile yağlayıcı doğrudan makine içerisinde sensörler vasıtasıyla izlenebilir veya numune alınarak laboratuvarda incelenebilir. Çoğu durumda viskozite, su içeriği, kirlilik ve yaşlanma incelenir. Yağlama yağının katı ve sıvı kontaminasyon için çevrimdışı izlenmesinde, düzenli aralıklarla numuneler alınır ve incelenir. Yağın makinedeki sensörler tarafından çevrimiçi olarak izlenmesi, ya ana yağ akışında ya da dallanmış bir yan akışta gerçekleşebilir. Yağlama yağına ek olarak, yağlama gresinin durumunu izlemek de mümkündür. Bu gibi durumlarda, genellikle çevrimdışı izleme kullanılır. Doğrudan yağlama gresinde bulunan sensörler, çevrimiçi izleme için de mevcuttur. Duruma dayalı yeniden yağlama, otomatik yağlayıcılarla birlikte de sağlanabilir.

Yağlayıcı analizi, birden fazla sektördeki tüm yağ ve gresle çalışan bileşenler için uygundur.

3.Termografi

Termografi ile hasar nedeniyle oluşan ısı kaynakları hem mekanik hem de elektriksel olarak belirlenebilir ve görüntülenebilir. Bu teknolojinin istisnai özelliği, sadece sistem durumunun mekanik yönünü hedeflememesi, aynı zamanda elektrik alanında da uygulanmasıdır. Termografinin en büyük avantajı, çalışma sırasında yüzey sıcaklıklarının hızlı ve temassız olarak kaydedilmesidir. Paralel olarak üretilen bir fotoğraf kullanılarak, bir sistem veya makine parçasının sıcaklık eğrileri sahada atanabilir ve gerçek durum olarak belgelenebilir. Ayrıca, motorların, pompaların veya fanların hatalı hizalanması sıklıkla devreye alma sırasında tespit edilebilir.

Termografi, süreçlerin termal izlenmesinde, dişli aşınma modellerinin analizinde veya elektrik alanında (güç hatları, şalter dolapları) sıklıkla kullanılır.

4.Endoskopi

Bir görüntüleme yöntemi olarak endoskopi, makineyi sökmek için zaman alan bir işlem gerektirmeden, rulmanlar ve dişliler gibi bileşenlerin durumu hakkında anında sonuçlar çıkarılmasına olanak tanır. Mevcut durum net bir şekilde belirlenebilir ve bir video veya görüntüde belgelenebilir. Örneğin performans veya hız düşürme gibi işletim parametreleri veya bakım önlemleri mevcut duruma uyarlanırsa, daha fazla hasar yayılması geciktirilebilir.

Endoskopi, dişli kutuları gibi sıvı yağ ile yağlanan sistemler ve makineler için özellikle uygundur.

Continue Reading

Rulmanlar

Geleceğin mobilitesine odaklanan Schaeffler, Kysuce’de yeni geliştirme merkezi açtı

Published

on

By

20 Ar-Ge merkezinden oluşan küresel ağıyla mobilitenin geleceği için inovasyon yeteneğini güçlendirmeye devam eden Schaeffler, son teknoloji geliştirme merkeziyle yeni test ve laboratuvar kapasitesine 20 milyon euroluk yatırım yaptı.

Gelişmiş mobilite çözümlerine yönelik küresel geliştirme faaliyetlerini genişleten Schaeffler, bunun bir parçası olarak Slovakya’nın Kysuce kentinde son teknoloji ürünü yeni bir geliştirme merkezi açtı. Merkez, otomatik sürüş gibi uygulamalar için şasi sistemlerinin yanı sıra elektromobilite için ürünler ve bileşenler geliştiriyor. Otomotiv ve endüstriyel tedarik alanında küresel bir lider olan firma, Kysuce’deki mevcut test tesisini yeni laboratuvar, test ekipmanı ve test istasyonları ekleyerek genişletiyor. Yeni geliştirme merkezi ve test tesisi yükseltmesi, Schaeffler için yaklaşık 20 milyon euroluk bir yatırımı temsil ediyor. 

Firmanın yeni merkeziyle ilgili konuşan Schaeffler AG Otomotiv Teknolojileri CEO’su Matthias Zink, “İnovasyon yeteneği şirketimizin başarısı için hiç bu kadar kritik olmamıştı. Gelecek odaklı bir teknoloji şirketi olarak Schaeffler, bu nedenle Kysuce’de ve dünya genelinde araştırma ve geliştirmeye büyük yatırımlar yapıyor” diyor.

Schaeffler’in Kysuce tesislerinde 350’den fazlası geliştirme çalışanı olmak üzere 20 ülkeden yaklaşık 4.300 kişi çalışıyor. Şirket, 2025 yılına kadar mobilite alanında 500 kadar geliştiricinin burada çalışmasını hedefliyor. Bunu başarmak için Schaeffler, özellikle hibrit modüller ve elektrik gibi kısmen ve tamamen elektrikli tahrik teknolojilerine odaklanarak bölgede bir dizi yeni pozisyon oluşturuyor. 

Bölgenin önemine dikkat çeken Schaeffler’in Kysuce’deki kampüsünden sorumlu Genel Müdür Milan Jurky “Kysuce bölgesi, Schaeffler için ideal bir yapıda. Bu, ilgili teknolojik uzmanlığa sahip birinci sınıf üniversitelerden ve araştırma kurumlarından yararlandığımız ve Slovakya’nın en iyi ve en parlak geliştirme uzmanlarına erişebildiğimiz anlamına geliyor” diye konuşuyor.

Futbol sahası büyüklüğündeki alanda, yarının mobilitesi için yenilikler

Yaklaşık 8.000 metrekarelik bir alana inşa edilen yeni tesis; 4.000 metrekarelik 4 katlı geliştirme merkezi ile test istasyonları ve ekipman için ayrılan 4.000 metrekarelik alandan oluşuyor. İnşaat çalışmaları 2021’in sonunda başlayan yeni geliştirme merkezi binasına, bir buçuk yıl sonra ilk çalışanlar taşınıyor. Ultra modern ofis ekipmanları, özel iletişim ve iş birliği alanları ve ‘çekim noktaları’yla yeni işe yönelik olan binanın tüm tasarımı ve donanımı, çalışanların ağ oluşturabilmesi ve fikirlerini paylaşabilmesine imkan tanıyor. Binanın donanımıyla ilgili Milan Jurky, “Günümüzün artan esnek ve dijital iş birliği ihtiyacına yanıt veriyoruz. Çalışanlarımıza geleceğe uygun çalışma alanları sunuyoruz” diyor.

Yeni merkez, yeni ürünler ve müşteriye özel çözümler için çok çeşitli geliştirme faaliyetlerini karşılıyor. Bu faaliyetler arasında sistem ve yazılım geliştirme, simülasyon ve test, donanım tasarımı ve mekanik ürün tasarımı yer alıyor. Geliştirme merkezinin uzmanları ayrıca, otomotiv endüstrisinden uluslararası müşteriler için kapsamlı bir dizi proje yönetimi faaliyeti yürütüyor. Bitişik fabrika salonlarında Schaeffler, motor ve şanzıman sistemlerini, çok çeşitli rulmanları, aktüatör sistemlerini, elektrikli akslar ve hibrit tahrikler için bileşenleri ve elektromekanik aktif rulo kontrol sistemleri gibi şasi aktüatörlerini bir araya getiriyor. Tüm bunlarda şirket, geliştirme ve üretim faaliyetlerinin tek bir yerde sıkı bir şekilde entegre edilmesinden faydalanıyor.

Kysuce: Güçlü bir küresel kalkınma ağının parçası

Kysuce’deki yeni geliştirme merkezi, dünya çapında 20 araştırma ve geliştirme konumunda yaklaşık 8.000 çalışandan oluşan güçlü bir küresel ağın parçasını oluşturuyor. Modern güç aktarma organları ve mobilite çözümleri geliştirme merkezleri arasında; Wooster ve Troy (ABD), Puebla (Meksika), Bühl ve Herzogenaurach (Almanya), Szombathely (Macaristan), Svitavy (Çek Cumhuriyeti), Pune (Hindistan), Seul (Güney Kore), Yokohama (Japonya) ve Taicang ile Changsha (Çin) bulunuyor. “Geliştirme konumlarımızın yarısından fazlasında, dünya çapındaki müşterilerimiz için geleceğe hazır elektrikli güç aktarma organları ve mobilite çözümleri ile yenilikçi şasi çözümleri üzerinde çalışıyoruz” diyen Schaeffler’in E-Mobilite Başkanı Dr. Jochen Schröder, “Stratejimiz, farklı yerel uzmanlık ve sorumluluklarla donanmış küresel bir kalkınma ağına sa hip olmak etrafında dönüyor. Bu küresel yapı aynı zamanda, müşterilerimize her zaman yakın olduğumuz ve yerel ihtiyaç ile gereksinimlere hızlı bir şekilde yanıt verebileceğimiz anlamına geliyor” açıklamasında bulunuyor.

[voiserPlayer]

Continue Reading

Trendler

Güç Aktarım Sistemleri - Redüktörler, Rulmanlar, Motorlar, Sürücüler sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et