1872 yılında Almanya’nın Höxter kentinde üretim yolculuğuna başlayan Optibelt, günümüzde 6 ülkede bulunan 8 üretim merkezi, 30 ülkede yer alan 33 satış merkezi ve 19 ülkedeki 24 lojistik merkeziyle güç aktarım sektörünün öncüleri arasında yer alıyor. Kuruluşunun 150. yılını kutlayan firmanın geniş ürün yelpazesinde 25.000 adetten fazla kayış, kasnak ve kaplin bulunuyor. Türkiye pazarında 35 yıldır yakından tanınan markanın ülkemizdeki organizasyonu olan Optibelt Türkiye ise, 12 endüstriyel bayisi ile beyaz eşyadan seramiğe, madencilikten demir-çeliğe, çimentodan kağıt ve tekstile kadar hemen hemen her sektörün çözüm ortağı oluyor.
Kuruluşunun 150. yılını kutlayan firmanın faaliyetleri, hedefleri ve yeni ürünleri üzerine röportaj gerçekleştirdiğimiz Optibelt Türkiye Genel Müdürü Murat Güracar, ayrıntıları dergimize değerlendiriyor.
Kuruluşunun 150. yılını kutlayan Optibelt’i tanıyabilir miyiz?
Optibelt 1872 yılında Almanya’nın Höxter şehrinde kauçuk sektöründe faaliyet göstermeye başlamış. Optibelt’in güç aktarma sektörüne girişi ise 1948 yılında V-Kayışı üretimi ile olmuş. Bunu poliüretan zaman kayışları ve sonra da kauçuk zaman kayışları takip etmiş.
Günümüzde ise Optibelt, halihazırda 8 üretim tesisi, 2.300 çalışanı ve 30 ülkede yer alan kendi satış organizasyonları ile faaliyet gösteren 5. kuşak bir aile şirketi olarak çalışmalarına devam ediyor. Ürün yelpazemizde kayış haricinde kasnak ve kaplin de yer almakta ve 25.000 adetten fazla ürün ile sanayinin her alanında faaliyet göstermekteyiz. Yüzde 90 endüstriyel alanda, yüzde 10 da otomotiv alanında faaliyet gösteren Optibelt Grubu, 2021 yılını globalde 300 milyon Euro ciro ile kapattı.
Ülkemizde de globale paralel bir şekilde ağırlıklı olarak endüstriyel alanda faaliyet gösteriyoruz. Türk sanayisine hem direkt olarak hem de bayilerimiz kanalıyla satış gerçekleştiriyoruz. Şu an 12 adet endüstriyel bayimiz var ve Türkiye’de ciromuzun yarısından fazlasını bayilerimiz üzerinden gerçekleştiriyoruz. Beyaz eşya, seramik, madencilik, demir-çelik, çimento, kağıt ve tekstil başta olmak üzere hemen hemen her sektörde faaliyet gösteriyoruz.
Pazara sunduğunuz ürün ve çözümlerden bahsederek, Optibelt’i öne çıkaran özelliklerden söz edebilir misiniz?
Yüksek kaliteli ürünler sunuyoruz. Güç aktarım sisteminde çözülmesi gereken bir sorun olduğunda, bu sorunu çözebilecek en yetkin şirket olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Bizim işimiz müşterilerimizin tasarım aşamasında başlıyor. Optimum ürün seçimi konusunda destek veriyor, gerekli durumlarda montaj yapılmasına refakat ediyoruz. Bizi öne çıkaran ve rakiplerimizden ayıran en önemli özelliğin bu olduğunu söyleyebilirim.
Pazarın aranan markalarından biri olan Optibelt, hangi özellikleriyle ön plana çıkıyor?
Marka bilinirliğimiz Türkiye’de oldukça yüksek çünkü yaklaşık 35 yıldır pazardayız.
Alman mühendisliği ve kalitesi ile ön plandayız. Bunu satış öncesi ve sonrası hizmetimiz ile de destekliyoruz. Premium markalar arasında pazardaki ilk 3-4 firmadan birisiyiz ve pazar payımızı da hizmetlerimiz sayesinde her geçen gün artırmaya devam ediyoruz. Otomotivi hariç tutarsak, endüstriyel alanda kendi kulvarımızda lider olduğumuzu söyleyebilirim.
Satış sonrası hizmetlerinizden bahsedebilir misiniz?
Biraz evvel de bahsettiğim üzere, bizim işimiz aslında satış öncesi tasarım aşamasında başlıyor. Yeni bir güç aktarma sisteminin tasarımında gerekli hesaplamaları yapıyor ve müşterimize en uygun ürünün seçiminde yardımcı oluyoruz. Satış sonrası noktasında da gerginlik, hizalama gibi montaj desteği veriyoruz. Zira kayışı ve kasnağı doğru seçmek kadar, doğru bir şekilde montaj yapmak da büyük önem arz ediyor. En kaliteli ürünü de kullansanız, doğru montaj yapmaz ve sonrasında periyodik olarak gerginlik kontrolü yapmazsanız, sistemin ömrü çok kısa olacaktır.
Firma olarak 2021 yılı performansınız hakkında değerlendirme yapar mısınız?
2021 yılını yine çift haneli bir büyüme ile hedefimizin de üzerinde bir ciro ile kapattık. 2021 yılında özellikle bayi yapılanmamızda yaptığımız çalışmalarla ciddi bir büyüme gerçekleştirdik. Bayilerimizle birlikte planlamalar yapıyor, birlikte hedef tespit ediyor ve hareket ediyoruz. Bayilerimize ticari desteğin yanı sıra çok ciddi teknik destek veriyoruz. Bu da daha hızlı büyümemize katkı sağlıyor. Bu modele bundan sonra da artarak devam edeceğiz.
Zorlu geçen 2021 yılına rağmen hedeflerini aşan Optibelt Türkiye’nin 2022 yılı ve gelecek dönem hedeflerinden söz edebilir misiniz? Yeni proje, yatırım çalışmaları ya da piyasaya sunacağınız yeni bir ürün var mı?
2022 yılı aslında zor başladı. Hatta 2021 yılının ortalarından başlayarak devam eden zorlu bir sürecin içindeyiz. Pandemi sonrası piyasalarda yaşanan tedarik sıkıntısını biz de ne yazık ki yaşamaya başladık. Teslim sürelerimiz uzamaya başladı. 2022 yılı bu nedenle tedarike çok efor sarf ettiğimiz ve edeceğimiz bir yıl oluyor. Bu olumsuzluğa rağmen, bu yıl da çift haneli bir büyüme bekliyoruz ve geride bıraktığımız 5 aya baktığımızda bunu gerçekleştireceğimizi görüyoruz.
Bu yıl piyasaya sunmaya başladığımız 3 yeni ürünümüz oldu. HP ve HL olarak adlandırdığımız yüksek performans kauçuk zaman kayışlarımız vardı. Bunların yerine geçecek sırasıyla %25 ve %40 daha yüksek performans sağlayan High Power ve High Load Serisi kayışlarımız, bu yılın ilk çeyreğinde stoklarımıza girdi. Bu ürünler sayesinde müşterilerimiz, daha uzun ömür, daha yüksek performans ve daha az maliyet yaratabilecekler. Ürünlerin satışına başladık.
İlaveten Delta Chain Carbon Serisi poliüretan zaman kayışlarımızda bu yıl 14M profilin üretimi başladı. Geçen ay bunların da ithalatına ve satışına başladık. Daha önce sadece 8M profilimiz vardı. Ürün gamımızı böyle tamamlıyoruz.
Büyüme hedefleriniz nedir?
Yeni ürünlerimizle büyümenin dışında bir de geçen yılın ortalarından itibaren elastomer kauçuk tabaka ürünlere odaklandık. Bugüne kadar Türkiye’de bu alanda çok az faaliyet gösteriyorduk. Düz elastomer rulo ürünlerimiz hem sanayi hem de otomotiv sektöründe, sızdırmazlık ve valf amaçlı kullanılan ürünler. Bu ürünlerin satışına başladık. Ayrıca içinde kurşun barındıran elastomer rulolarımız da var. Bu ürünler de X-Ray cihazlarında ve sağlık sektöründe önlük malzemesi olarak kullanılan ürünlerdir. Bu ürünlerin de satışına odaklanmaya başladık. Bu ürünler de büyümemize katkı sağlayacak.
Eklemek istedikleriniz…
Pandemi sonrasında ülke olarak bizi fırsatların beklediğini düşünüyorum. Avrupa ülkeleri pandemi döneminde Uzak Doğu ülkelerinden ithalat yapmakta çok zorlandılar. Üretimde yaşanan aksaklıklar ve navlun fiyatlarının sürekli artması Avrupa ülkelerinin gözlerini bize daha çok çevirmesine vesile olmaya başladı. İhracat yapan firmalarımızı bu nedenle büyük bir fırsat bekliyor. Bunun için katma değeri yüksek, daha çok teknoloji barındıran makinelerin ihracatına odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum. Umarım bu fırsattan yararlanabiliriz.
Bize zaman ayırdığınız ve sayfalarınızda yer verdiğiniz için teşekkür ederim. Bu arada 100. sayınız hayırlı olsun. 200. sayınızda da birlikte olmak dileğiyle.

1971 doğumluyum ve makine yüksek mühendisiyim. 25 yıldan daha uzun bir süredir güç aktarım sektöründe çalışmaktayım. Son 15 yıldır da kurumsal ve uluslararası şirketlerde üst düzey yönetici olarak çalışmaya devam ediyorum. Optibelt Türkiye’nin 2014 yılındaki kuruluşundan bu yana Genel Müdür olarak görevimi sürdürüyorum.