Connect with us

Elektronik Sürücüler

Motor üstü (decentral) frekans inverter kullanımı

Published

on

Tevfik Akkuş

Elektronik Ürünler

Uygulama ve Satış Müdürü

1- Giriş

3 fazlı asenkron motorların kontrolünde birçok firma pano tipi frekans inverteri üretmekte ve piyasaya sürmektedir. Pano tipi inverterlerin kullanıldığı sistemler konvansiyonel sistemler, motor üstü inverterlerin kullanıldığı sistemler ise dağıtık (decentaralised) sistemler olarak bilinir. NORD Drivesystems olarak, bu ürünlerin üretimi, 1984 yılından bu yana Almanya, Aurich’teki merkezimizde kurulu bulunan fabrikamızda gerçekleştirilmektedir.

2- Pano tipi frekans inverterleri

NORD Drivesystems pano tipi inverterleri NORDAC Pro ismiyle adlandırılmaktadır. 1~ faz girişli modeller 2.2 KW güce kadar, 3~ faz girişli modeller ise 160 kW güce kadar üretilmektedir. İnverterlerin bazı modellerinin dahili 24 volt çıkışı olup bazı modellerin harici 24 volt beslemesiyle güç girişinden bağımsız kontrol kartı beslenebilmekte ve parametrelendirme yapılabilmektedir. Pano tipi inverterlerin en baz modelinde 5 dijital giriş, 2 röle çıkışı, 2 analog girişi, 1 analog çıkış ve motor ısı sensör (TF) girişleri bulunmaktadır. Bazı modellerde STO (EN 60204-1, Section 5.4. Safe Torque Off function) özelliği bulunmaktadır.

PID kontrolü, VFC Open-loop çalışma, CFC Open-loop çalışma, CFC Closed loop (servo mod) çalışma modları sayesinde tüm asenkron motorların yanı sıra servo motorlar da 0-400 Hz frekans aralığında sürülebilmektedir. Tüm modellerde dijital girişlere HTL enkoder, üst modellerde buna ilave olarak TTL enkoder, SSI enkoder, Resolver, CAN absolute encoder bağlanabilmektedir. 50 Hz, 87 Hz, 100 Hz çalışma modlarını desteklemektedir. LCD parametre kutusu ile kolay parametre ayarlama ve devreye alma imkânı sağlamaktadır. Bunun yanı sıra ücretsiz olarak temin edilebilen NORDCON yazılımı ile kolay parametre ayarlama ve devreye alma imkânı vardır. Üst sınıf modellerde POSICON özelliği sayesinde 63 farklı pozisyon girebilme imkânı mevcuttur. NORDCON yazılımı ile dahili PLC’de IEC 61131-3’e göre Instruction List (IL) veya Structured Text (ST) formatında program yazılabilmektedir. Profinet, Ethernet/IP, Ethercat, Powerlink, Profibus, DeviceNet, CanOpen, Interbus-S, AS-I interface haberleşme modüllerini desteklemektedir. LCD paramete modülü, potansiyometre modülü gibi birçok faydalı opsiyon modülü frekans inverteri üzerine kolayca takılabilmektedir. Ayrıca takılan tüm haberleşme modüllerindeki harici 24 volt besleme özelliği sayesinde, modülün takılı olduğu frekans inverterlerinin arıza durumunda dahi haberleşme kesilmemektedir.

3- Motor üstü (decentralised) frekans inverterleri

NORD Drivesystem motor üstü inverterleri NORDAC Flex ismiyle adlandırılmaktadır. 1~ faz girişli modeller 1.1 KW güce kadar, 3~ faz girişli modeller ise 22 kW güce kadar üretilmektedir. İnverterler standart IP55 koruma sınıfı ile üretilmekte olup sipariş aşamasında belirtildiğinde IP66 koruma sınıfında da üretilebilmektedir. Tamamen alüminyum gövdeden imal IP69K koruma sınıfı ürün modeli de mevcuttur. Motor üstü inverterlerin yer darlığı motor üstünde kullanılamadığı uygulamalarda duvara montaj kiti kullanılarak motora yakın uygun bir yere montaj imkânı bulunmaktadır. İnverterlerin bazı modellerinde dahili 24 volt çıkışı olup bazı modellerinde harici 24 volt beslemesiyile güç girişinden bağımsız kontrol kartı beslenebilmekte ve parametrelendirme yapılabilmektedir.

Motor üstü inverterlerin en baz modelinde 4 dijital giriş, 2 dijital çıkış, 2 analog giriş ve motor ısı sensörü (TF) girişleri bulunmaktadır. İnverter üzerinde bulunan sökülebilir EPROM modülü ile kolay parametre transferi sağlanabilmektedir. Bazı modellerde STO (EN 60204-1, Section 5.4. Safe Torque Off function) özelliğiyle birlikte baz üst modellerde hem STO hem de SS1 (EN 60204-1, Stop Category 1) özelliği bulunmaktadır. PID kontrolü, VFC Open-loop çalışma, CFC Closed loop (servo mod) çalışma modları sayesinde tüm asenkron motorların yanı sıra servo motorlar da 0-400 Hz frekans aralığında sürülebilmektedir. 50 Hz, 87 Hz, 100 Hz çalışma modları desteklenmektedir.

Dahili Can Bus haberleşme sistemiyle 4 adet inverterin birbiriyle haberleştirme imkânı vardır. CANopen modülü ile CANopen absolute enkoder bağlanabilmektedir. Inverter üzerinde bulunan dip anahtarlarla inverterlerin kolay konfigurasyonu ve devreye alma imkânı sağlanmaktadır. LCD parametre kutusu ile kolay parametre ayarlama ve devreye alma imkânı vardır. Bunun yanı sıra ücretsiz olarak temin edilebilen NORDCON yazılımıyla kolay parametre ayarlama ve devreye alma imkânı mevcuttur. Üst sınıf modellerde POSICON özelliği sayesinde 63 farklı pozisyon girebilme imkânı vardır. NORDCON yazılımıyla dahili PLC’de IEC 61131-3’e göre Instruction List (IL) veya Structured Text (ST) formatında program yazılabilmektedir.

İnverter iç veya dış kısmına ilave IO modülü, Profinet, Ethernet/IP, Ethercat, Powerlink, Profibus, DeviceNet, CanOpen, Interbus-S, AS-I interface haberleşme modülleri, elektromekanik fren doğrultucu modülü, 380/24 volt modülü, 220/24 volt modülü, fren direnci, harici fren direnci, potansiyometre modülü, bakım salter modülü gibi birçok faydalı opsiyon modülü takılabilmektedir.

4- Kablolama ve pano montaj işçilik maliyetleri

Aşağıdaki şekilde, konvansiyonel pano tipi frekans inverterlerinin kullanılması durumu gösterilmiştir. Pano tipi frekans inverterleri kullanılması durumunda merkezi bağlantı şekli ön plana çıkmaktadır ki günümüzde en çok kullanılan yöntemdir:

  1. Tüm frekans inverterleri pano içerisine yerleştirildiğinden elektrik panosu boyutları ve maliyeti artar.
  2. Elektrik panosu girişinde çok sayıda giriş/çıkış güç ve kumanda klemens karmaşıklığı ve artan işçilik maliyeti vardır.
  3. Motorlar ile pano arasındaki kablo tavalarında çok fazla kablo karmaşıklığı ve işçilik maliyeti vardır.
  4. Pano işçiliği yüksektir.
  5. Kablo tavasında frekans inverteri çıkış voltajı ile sinyal kablolarının yan yana motora gitmesinden dolayı elekromanyetik alan girişimi (EMI) oluşur.
  6. Arıza takibi zordur.
  7. Pano tipi inverteler IP20 koruma sınıfına sahiptir ki bazı durumlarda yeterli olmayabilir.

Aşağıdaki şekilde motor üstü (decentral ) frekans inverterleri kullanılması durumu gösterilmiştir:

  1. Frekans inverterleri motor üzerinde olduğundan pano boyutları ve maliyeti azalır.
  2. Her bir motora sadece bir güç kablosu ve bir bus kablosu girişi verilir, bu da kolay kablaj imkânı sağlar.
  3. Elektrik panosu girişindeki giriş/çıkış güç ve kumanda klemens sayıları daha azdır.
  4. Elektrik panosu içerisinde bulunan güç ve kumanda kablajı daha azdır.
  5. Motorlar ile pano arasında kablo tavalarında dah az kablo vardır.
  6. Kısa pano toplama süresi sayesinde düşük işçilik maliyeti sağlanır.
  7. Kablo tavasında yüksek frekanslı ve harmonikli güç kablolarının olmaması nedeniyle daha az elekromanyetik alan girişimi (EMI) oluşur.
  8. Arıza takibi kolaydır.
  9. Motor üstü invertelerde yüksek IP55, IP66, IP69K koruma sınıfları ile daha zorlu çalışma şartlarında uygulanabilir.
  10. ATEX Zone22 çalışma ortamına uyumludur.

Türkiye'nin alanında en özel yayınlarına sahip MONETA 'nın sektörel dergi ve portallarının dijital platformlarda yönetimi katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık alanında içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Elektronik Sürücüler

Geliştirme ortağı olarak STÖBER

Published

on

By

Çeşitli sistemlere yönelik makineler tasarlayan e&v Systeme GmbH, dolu ve kapalı kartonları yük taşıyıcılara hızlı ve düzgün bir şekilde yerleştiren paletleme robotuna da sahip yüksek performanslı bir paketleme makinesi geliştiriyor. Paketleme makinesinde sistem bileşenlerinin yüksek performansını garanti altına almak isteyen e&v Systeme, tahrik sistemlerinde STÖBER’in eksiksiz çözümlerine güveniyor.

e&v Systeme GmbH için çözüm ortaklığında en önemli faktörleri esneklik, güvenilir teslimat ve tutarlı kalite oluşturuyor; çünkü gerekli bileşenlerin hızlı ve güvenilir bir şekilde sahada olması ve istenen görevleri tam olarak yerine getirmesi gerekiyor. Ürün geliştirme konusundaki teknik yeterlilik ve destekleyici know-how’ı da bir diğer önemli kriter olarak belirleyen e&v Systeme’nin Elektronik Tasarımcısı Johannes Stocker, “Kapsamlı bir ürün yelpazesine sahip uzman bir ortak olan STÖBER’e sahip olduğumuzu bilmek bizim için yararlı oldu” diyor.

Geliştirme ortağı olarak STÖBER’in rolüne değinen e&v Systeme’den Johannes Stocker, “Genellikle çok özel çözümler gerektiren özel makine mühendisliğinde STÖBER ile yaptığımız ortaklık, bizim için özel bir avantaj. Sonuçtan çok memnunuz ve STÖBER’in sağladığı profesyonel desteğe güvenmeye devam edeceğiz” açıklamasında bulunuyor.

Başarı faktörleri:

·  Tek kaynaktan güvenilir tahrik çözümleri.

·  Doğrudan monte edilen redüktörlü motorlar sayesinde kompakt kurulum alanı, daha düşük ağırlık, azaltılmış çalışma gürültüsü ve yüksek dinamik.

·  Yüksek hassasiyetli planet redüktörler, yüksek çözünürlüklü enkoderlere sahip senkron servo motorlar ve EtherCAT® üzerinden hızlı proses veri iletimi sayesinde en yüksek konumlandırma hassasiyeti.

·  Yenilikçi STÖBER Tek Kablo Çözümü (OCS) sayesinde basit ve hızlı kurulum.

·  SI6 serisinin çok eksenli tahrik sistemlerindeki STÖBER çift eksenli kontrolörler sayesinde ekonomik çözüm. Bunlar, hızlı ayar değeri değişiklikleri ve yük atlamaları ile kısa geri kazanım süreleri sağlar.

·  Standartlara uygun makine güvenliği: EN 13849-1’e göre en yüksek performans düzeyi “e” (Kat. 4) onaylı STO (Safe Torque Off) güvenlik fonksiyonu.

·  Bakım teknisyenleri için internet üzerinden kolay ve hızlı bir şekilde uzaktan arıza tespiti.

Continue Reading

Elektrik Motorları

Kusursuz makine üreticilerinin tercihi STÖBER, Lean Motor ile enerji verimliliğinde devrim yapıyor

Published

on

By

Redüktörden servo motor sürücüsüne kadar tüm sistemin tek tedarikçisi olan ve sektörde arızalanmayan ürünleriyle tanınan STÖBER, asenkron motor ve servo motor arasında konumlandırdığı Lean Motor ile enerji ve iş verimliliğinde devrim yapıyor. %96’ya varan bir verimliliğe sahip Lean Motor, %40 oranında daha hafif ve daha küçük yapısı, IE5 sınıflandırması ile daha fazla enerji verimliliği sunan kompakt tasarımıyla verimlilik isteyen işletmelere çok daha fazlasını sunuyor. STÖBER Türkiye Direktörü Alper Turan, özellikle asenkron motor yerine Lean Motor kullanılmasını öneriyor.

WIN EURASIA Fuarı’nda özel bir röportaj gerçekleştirdiğimiz STÖBER Türkiye Direktörü Alper Turan, Güç Aktarım’ın sorularını yanıtlıyor.

Öncelikle sizi ve STÖBER’i tanıyabilir miyiz?

İsmim Alper Turan. 2014 yılından bu yana STÖBER Türkiye Direktörü olarak görev yapıyorum. Bir Alman markası olan STÖBER’in kuruluşu 1934 yılına dayanıyor. Firmamızın ürün gamı içerisinde redüktörlerden motor sürücülerine kadar geniş bir yelpazede tahrik ürünleri bulunuyor. Firma olarak özellikle redüktörlü servo motorlar ve sistemler konusunda iddialıyız. Tek tedarikçi olmak bizim için en önemli unsur ve bu kapsamda çalışıyoruz. Her şeyi, tüm sistemi tek bir tedarikçi olarak makine imalatçılarına sunuyoruz. 1934’ten bu yana gelişen teknolojimiz, arızalanmaz ürünler imal etme olanağı sağlıyor ve arızalanmaz ürünlerimiz, kusursuz makine üretmek isteyenler için biçilmiş kaftan diyebiliriz. 

Redüktörlü motorlarımız gerçek redüktör entegreli motorlardır. Yani, motoru ve redüktörü kendimiz ürettiğimiz için motorun çıkış şaftını pinyon dişli şeklinde işleyebiliyoruz ve redüktörlerimiz güneş dişlisi olarak kullanılabiliyor. Böylece arada herhangi bir kaplin, motor adaptörü, flanş gibi parçalar kullanmadan motorun yapmış olduğu hareketi direkt redüktöre iletmiş oluyorsunuz. Bunun çok fazla avantajları var: Özellikle dinamik uygulamalarda kaplin esnemesi, sıyırması gibi problemlerle karşılaşmıyorsunuz. Firma olarak bizim en büyük özelliğimiz tüm sisteme hakim olmamız. Örneğin, uygulamalarda motor sürücüsü sadece motorun bilgilerine hakimken, bizim motor sürücülerimiz redüktörlü motorun bilgilerine de sahip oluyor. Bu sayede otomasyoncular, programcılar aynı zamanda redüktör verilerini de elle girmek zorunda kalmıyor. Bu şekilde de hata oranı ortadan kalkmış oluyor.

Ürünlerinizin Türkiye’de tercih edildiği sektörler ve uygulamalardan bahsedebilir misiniz?

Özellikle yurt dışına makine ihracatı yapmayı hedefleyen makine üreticileri bizi tercih ediyor. Örneğin; lazer bölümü, ağaç işleme, boru büküm, sac işleme gibi sürekliliği olan makine imalatçılarımızı ilk akla gelenler arasında söyleyebiliriz. Özellikle hattın durmasıyla üretim kaybının çok fazla yaşanacağı ve bundan dolayı üretimin durmamasının gerektiği uygulamalarda STÖBER tercih ediliyor. Ürünlerimizin arızalanmamak gibi bir özelliği olduğunu söyleyebilirim. Doğru hesaplanmış bir eksen ise ve bu hesap bizim tarafımızdan kontrol edilmişse, biz ürünlerimizin sonuna kadar arkasındayız. STÖBER olarak özellikle gerçekten kusursuz makine imalatı hedefleyen müşterilerimizi partnerimiz kapsamında değerlendiriyoruz.

Kullanıcının taleplerine göre özel çözümleriniz de mevcut. Bu çözümlerden bahsedebilir misiniz?

Örneğin müşterilerimizle çalışırken, bu işe ister ilk defa başlasınlar isterse de üst düzey mühendislik seviyesine sahip olsunlar, biz onlar adına eksenlerinin hesaplamalarını yapıyoruz. Örnek vermek gerekirse, X ağırlıkta bir kütlesi olduğunu, bunu kaç metre/saniye hızla kremayer sistem üzerinde hareket ettirebileceğini soran; pinyon dişlisini, redüktörün kaç tahvilli olması gerektiği, motorunun kaç newton metrelik olması gerektiği gibi konularda yardım taleplerinde bulunan müşterilerimiz için eksenin mühendislik hesaplamalarını yaparak çözüm sunuyoruz. Yaptığımız hesaplamalarla müşterilerimizin ihtiyaçlarını analiz ediyor, taleplerine tam yanıtı sunabiliyoruz. STÖBER ürün gamı programın bilgisi dahilinde olduğu için kusursuz komponentleri seçip onlara yardımcı oluyoruz.

Redüktörlerde düşük boşluk konusu sektörde önemli bir yer kaplıyor. Redüktör tedarikçilerinin sıkça kullandıkları düşük boşluk ya da sıfır boşluk kavramını bizlere açıklayabilir misiniz? Sıfır boşluk gerçekten var mı?

Dişliler arasındaki boşluk, bizim arcmin, ‘yay x dakika’ olarak tabir ettiğimiz teknik bir kavram. Özellikle redüktör tipine göre değişiklik gösterse de düşük dişli boşluğu ya da sıfır dişli boşluğu mümkün. Örneğin, sikloid tip redüktörlerde biz oldukça düşük, hatta sıfır ya da sıfıra çok yakın dişli boşluğundan bahsedebiliriz; ama yağın bile dolaşabileceği bir alana ihtiyaç duyulan helis dişli ya da düz dişli redüktörlerde sıfır dişli boşluğu diye bir şey olamaz. Soru işaretleri olanlar için arcmin kavramını şöyle açıklayabilirim: 360 derece iç açısı olan bir çember düşünelim. Bu çemberin içerisinden 1 derecelik dilimi keselim ve bu 1 dereceyi de 60’a bölelim. Buradan da 60’ta 3’ünü aldığımız zaman 3 arcmin dişli boşluğuna sahip bir redüktör elde etmiş oluyoruz. Buradaki boşluğumuzun tanımını bu şekilde yapabiliriz. Mühendislerimizin de eksenlerinde kullanacakları boşluğu hesaplarlarken bu mantıkla yapmaları gerekmektedir.

STÖBER olarak ürünlerimizdeki dişli boşluğu, tam olarak kataloglarda yazdığı gibidir. Örneğin, STÖBER’den 3 arcminli bir redüktör aldınız; bu redüktörü bugün de ölçeksek, 8 ay sonra da ya da 8 yıl sonra da ölçeksek yine 3 arcmin çıkacaktır. Bu da ürünlerimizin kalitesiyle orantılıdır. STÖBER’in katalog verilerine %100 güvenebilirsiniz. 

STÖBER ürün yelpazesinde yer alan Lean Motor’dan bahsedebilir misiniz? Bu ürünün özellikleri ve avantajları nedir?

Asenkron motor ve servo motor arasında konumlandırdığımız bir modelimiz olan Lean Motor, özellikle enerji verimliliği ve iş verimliliği açısında devrim niteliğinde. %96’ya varan bir verimliliğe sahip bu motorları özellikle asenkron motor kullanıcılarına öneriyoruz çünkü asenkron motor kullanıcıları zaman zaman yüksek hızlara çıkma ihtiyacı duyuyorlar. Örneğin, frekans invertörü üzerinden Hertz’ini ayarlayarak 4 kutuplu 1460 devir nominal hızı olan motorları, zaman zaman 2250, 2500 devire kadar çıkardıkları uygulamalar oluyor. Bu uygulamalarda özellikle Hz ile oynamak yüksek akım ve yüksek ısıya neden olarak sürücü tarafında IGBT dediğimiz modülü etkiliyor. Aynı zamanda yükselen akım, motor sargıları üzerinde de etki yaratarak bunların da yanmasına sebep oluyor. Kısaca sistemi bozuyor. Bu nedenle asenkron motor yerine Lean Motor kullanılmasını öneriyoruz.

Fan ve enkoder bulunmayan Lean Motor, servo motor gövde yapısına sahip ve yüksek dış ortam sıcaklığında çalışabiliyor. Bunun yanı sıra ülkemizde ve dünyada asenkron motorlarda şu anda IE3 ve IE4 verimlilik sınıfı kullanılıyor. Sınıf yükselttiğinizde ise motorunuzun ağırlığı artıyor. Örneğin, IE3’ten IE4’e geçtiğinizde motorunuz ortalama %20 oranında büyüyor ve ağırlaşıyor. 5,5 Kw’lık bir asenkron motorun ağırlığı 55-60 kg arasındayken, aynı torklara sahip Lean Motor’un ağırlığı sadece 26 kg’dan oluşuyor. Öte yandan asenkron motorlarda hızlandırdıkça tork kaybedersiniz, Lean Motor’da tork kaybı yoktur. Kendisine ait sürücüsü olan, tek kabloyla haberleşebilen, çok çeşitli opsiyonları ve varyasyonları olan Lean Motor, verimlilik isteyen bir işletme için çok daha fazlasını sunar. STÖBER olarak; %40 oranında daha hafif, daha küçük ve IE5 sınıflandırması ile daha fazla enerji verimliliği sunan kompakt bir çözüm olan Lean Motor’un tercih edilmesini öneriyoruz.

Continue Reading

Trendler

Güç Aktarım Sistemleri - Redüktörler, Rulmanlar, Motorlar, Sürücüler sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et